Bize yaşadıklarımızdan geriye hiçbir şey bırakmayan boş uğraşlarla, ardı arkası kesilmeyen ‘manasız’ meşguliyetlerle dolu hayatlarımız. Hakiki olanla, geçip gitmeyecek ve bizimle
Hepimiz kendi hayatlarımızın çırağıyız, kendi acımıza ve başkalarının acılarına dokunarak ilerler, olgunlaşır ve hayatın künhüne varırız.
Birbirinin yanından gelip geçen gölgeler gibiyiz. Trafikte akıp giden arabalar gibi... Birbirimize dokunmamız kazadan sayılıyor sanki. Hayatlarımız birbirine dokunsa hasar alacağız korkusu
Her şeyi kontrol edemiyoruz, elimizden kaçıp giden bir dünya var artık. Bir ışık çakımı kadar kısa hayatlarımızı anlamla tezyin edebilir, yaşadığımız her anın, aldığımız ve ve
Bir ay öncesine kadar. Ömür törpüleyici tonda bir yeknesaklık içinde, yılları tükettiğimiz bir fasit daireyi andıran, birçokları için tünelin ucundaki ışık olarak emekliliğin gör�
İnsan olmayı öğreniriz. Yolların çatallandığı yerlerde ahlakın ve vicdanın izlerini takip ederek insan oluruz. Hepimiz kendi hayatlarımızın çırağıyız, kendi acımıza ve başkaları
Hayatlarımızın en acınası yanlarından biri, sürekli ‘yeni’sinin çıkmasını beklediğimiz şeylerle oyalanıp dururken eskiyip gidiyor olmamız... Yeni bir cümle, yeni bir duygu, yeni bir
İnsan olmayı öğreniriz. Yolların çatallandığı yerlerde ahlakın ve vicdanın izlerini takip ederek insan oluruz. Hepimiz kendi hayatlarımızın çırağıyız, kendi acımıza ve başkaları
Öylesine yoğun bir iş bölümü toplumu olduk ki, bizim yerimize düşünen, acı çeken, eğlenen, ödev yapan, tez yapan, kariyer yapan başkalarını ikame etmekte hiç gecikmedik. Uzaktan bakı
Kavramların hayatlarımızı anlamlandırmada tek başına yeterli olduğunu sanıyoruz. Oysa bu zamanda bizim onlardan anladıklarımızla, kavramların aslî muhtevası çoğu zaman birbirine yakı
Kim ya da kimler, hangi diyarda, hangi şehirde, hangi evde, hangi anda ve hangi kelimelerle bu halk düşmanı terör eylemini planlamış olursa olsun, bir tek şeyi amaçladıkları çok açık: B�