Halkların birbirleriyle değil, taşıdıkları inançları ve düşünceleriyle hesaplaşmaya ihtiyaçları vardır.
Bugün Türkiye coğrafyasındaki halklar, siyasi yetersizlikle; derinliği olmayan, kuşatıcılığını meşrulaştıramayan bir siyasetle karşı karşıyadırlar.
Şeytani bu dilin; hiçbir mukaddesi yoktur, tarihi yoktur, hiçbir insani ve vicdani duyarlılığı yoktur...
Öfkesinin prangasına vurulmuş insan için şiddet, kurtuluştur. Kurtuluş için tek yol olarak görülen şiddet; ölümleri yaşatan ama acıları dindiren, korkuları azaltan ve kitleleri ruhen
''Düşünme yöntemini oluşturanlar, halk adına konuşmaya başladıklarında şiddet başarıyı yakalamış demektir.''
ÖZDENETİMSİZ HALK İHTİRASLARINI ANALARINI SEVER GİBİ SEVER.
Kimdir bu Feridun Sinirlioğlu? Esas adı Feridun Hadi Sinirlioğlu.
Kapılarımızı açtık, şehirlerimizi açtık, hayrseverlerimiz ellerinden geldiği kadar yardım ediyorlar ama taşıma suyla bu değirmen nezamana kadar döner?
İktidarla yaşanan sorunlardan dolayı, rejim muhalifliği, şiddetin gerekçeleri için ilk motiftir.Sonrasında ...
Olaylara ırk, mezhep veya coğrafya zaviyesinden bakanlar, acıları renklere, mezheplere, coğrafyalara ayırdılar.
Mustafa Kemal, bir ulus devlet meydana getirmek için planlı bir şekilde 1925 tarihinden öncesini reddederek, büyük bir kopuşu başlattı ve yaşattı.
IŞİD, Paris saldırılarıyla tekrar Müslümanları vurdu. Bir kez daha Batı ve yerli işbirlikçilerine hizmet etti.
MALUMAT CEHALETİ: Her şeyden azar azar ve yüzeysel…
En az ekonomik beklentiler kadar adalet ve yolsuzlukla/hırsızlıkla mücadele için bir beklenti var.
Dün 29 Ekim’di. Devletin en üst kademesinden en alt kademesine, medyasından sivil toplum örgütüne, siyasisinden bireyine kadar birçok kişi ve kurumun birinci gündemi Cumhuriyetti.