Türkiye’de ilim ve siyaset denilince akla ilk gelen isim birkaç gün önce vefat yıldönümü dolayısıyla hatırladığımız Fuat Köprülü olmalıdır. Mehmet Doğan yazdı.
“Hiçbir şeyin tadını alamaz oldum” diye yakındı bankta oturanlardan biri. “Bizim de tadımız kaçtığından oluyor belki de bu!” dedi yanındaki.
Diyarbakır annelerinin, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti sürüyor.
Hz. Peygamber (s.a.v.), bir babanın çocuklarına bırakacağı en güzel mirasın güzel bir ahlâk olduğunu söylüyor. Güzel ahlâk, fıtrat üzere olma anlamına gelir. Fıtratımızı ancak ba
Hayatı film gibi, film ve dizileri gerçek hayatmış gibi izleyen bir toplum olduğumuz için dizi ve film üzerinden yönledirilip şekillenmek kaçınılmaz oluyor.
Sözümona eşitliği teşvik eden bir toplumda yaşadığımıza göre, insanların tarihi başarılarını temsil eden heykeller dikilirken, köleci efendilerine isyan edip kaçmaya çalışan esir
Dolmabahçe Sarayı'nda Sultan Abdülmecid’e ait 164 yıllık tuğralar restore ediliyor. Hazine Kapısı'nda bulunan tuğra karantina sürecinde restore edilirken, Saltanat Kapısı'ndaki tuğranı
Bernard-Henri Levy ismini görünce, durakladım. “Buna daha önce nerede rastlamıştım yahu?” diye birkaç saniye düşününce, cevap aklıma yıldırım hızıyla geldi: Libya’da! 2011’de
Her şeyi kontrol edemiyoruz, elimizden kaçıp giden bir dünya var artık. Bir ışık çakımı kadar kısa hayatlarımızı anlamla tezyin edebilir, yaşadığımız her anın, aldığımız ve ve
Darbeci general eskisi Hafter, Libya’nın meşru hükümetinin merkezi olan Trablus’u, yönetim merkezinin bulunduğu semtine kadar kuşatmış bulunuyordu. Şimdi kaçan Hafter, kovalayan Trablus
İsrail, işgal altındaki Kudüs'ün Valisi Adnan Gays ve birkaç kişiyi gözaltına aldı.
Siyasal alan bugün yaşadığımız hadisede de bilimle beraber bütün hayatı, hatta dine ait bir şey kalmışsa eğer onu da, sağlık üzerinden kolonize etti. Küresel karantina şartları alt�
Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti devam ederken, anne Kamile Küçükdağ, ''Onlarda biraz Allah korku
Naman Bakaç pandemi sürecinde sıkça kullandığımız kelime ve kavramların Sezai Karakoç’un şiirlerine hangi manaları çağrıştırdığını araştırdı.
“Bayramda Niçin Ağladım” başlıklı ilk yazıda, Rusya Müslümanlarından Ataullah Bahâeddin’in çocukluğundan beri hayalini kurduğu İstanbul’u görmek arzusunun gerçekleştiğini ve