Hayatı hakkında bilinenler seyahat hâtıralarını topladığı on ciltlik muazzam eserine dayanır. Tam ve gerçek adı belli değildir. Evliya Çelebi adı muhtemelen lakabından gelmekte olup ho
Âbide-i Hürriyet, Kâğıthane vadisine hâkim bir tepenin üstünde inşa edilmiştir. Bu sebeple, bulunduğu yer önceleri Hürriyet-i Ebediye, günümüzde ise kısaca Hürriyet Tepesi olarak adl
Ahmet Hakan - Hürriyet Gazetesi
Kırım Tatar sürgününün acı hatıraları, yetmiş beş yıl sonra da ilk günkü gibi elemle hatırlanıyor ve işgal altındaki Kırım’da yaşanan acılar başta olmak üzere tarihte izler b
Murat Bardakçı- Habertürk
(…)Yukarda hayatımın sıkıntılarından birkaç defa bahsettim. Hatıralarım ilerledikçe okuyucularım ömrüm boyunca ihtiyaç ve mahrumiyetin âdeta ikinci bir deri gibi vücuduma yapışmı�
Filistinli âlim Şeyh İkrime Sabri, 1982 yılındaki vefatına kadar Kudüs'ü terk etmeyerek Mescid-i Aksa'daki nöbetini sürdüren Osmanlı askeri Iğdırlı Onbaşı Hasan ile ilgili hatıralar�
Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, hatıralarını ve güncel meselelere ilişkin görüşlerini anlattı. Kitap okumanın Türkçe'nin iyi kullanılmas
1947 yılında bir yerel gazetecinin Atatürk'e ait fıkralar ve hâtıralar arasında zikrettiği, daha sonra ise "Bursa Nutku" olarak şöhret kazanan konuşma, siyasî parti toplantılarından mahk
Adı efendi nikâhı kıymadan önce isimlerini sordu. Geline mehir olarak ne verileceğini öğrenmek istedi güveyden. Mihr-i müeccel olarak 12.5 dirhem gümüş verileceği söylendi. Süt hakkı
''Zarifoğlu gibi artist (sanatkâr) bir kişilikle beraber yol yürümenin kendisi başlı başına bir nimettir. İçinize işleyen bir şey olur. Bunun ne olduğunu onu kaybedince anlarsınız.'' �
Teşkilat kurulmadan önce Hasan el Benna’nın istişare ettiği, sohbetlerine katıldığı, ilminden istifade ettikleri isimler, Akif’in Teşkilat-ı Mahsusa’da yakın çalışma arkadaşları
Toprak günü sebebiyle düzenlenen gösterilerde en ön safta görülen 9 yaşındaki Gazzeli Mohamed Ayyash, gazetecilerin'neden en önde olduğu' sorusuna 'Amacım dedelerimin toprağını ve ailem
Merhum Akif Emre 2006 yılında yazdığı Seküler Ahlak Mümkün mü? başlıklı yazısının sonuna doğru, Dinin yerine sekülerliği yerleştirmeye çalışan Türk seçkinleri, ruhunu bo�