Sosyal Medya

Makale

Araçsallaştırılan İslamcılık eleştirileri

Türkiye'de Ä°slamcılık düÅŸüncesi adına entelektüel çabanın iyice gerilediÄŸi bir dönem yaÅŸandı. Hatta sosyal ve düÅŸünsel planda görünmez kılındığı bir dönem geçirdi... Bu durumun pek çok nedeni olduÄŸu gibi siyasal ortam ve gerçeklerin de önemli katkısının olduÄŸu kuÅŸku götürmez gerçek.

Siyasal olarak muhafazakâr demokratlığın görünür egemenliÄŸinin Ä°slamcılık çabalarının, arayışlarının gölgelenmesinde hatırı sayılır bir etkisi vardır. Ne var ki, mevcut siyasal ortamda Ä°slamcılık ile Müslüman/cılık ayrımının yapılmaması, hatta birinin diÄŸerinin yerine ikame edilmesi kavram kargaÅŸasını iyice içinden çıkılmaz kılıyor.

Tüm bunlara raÄŸmen siyasetteki kamplaÅŸma, ayrışma ve yeni arayışlarla hatta operasyonel müdahalelerle birlikte Ä°slamcılık birden bire gündeme geldi, getirildi. Bu gündeme gelme ÅŸeklinin deÄ°slamcılık eleÅŸtirisi üzerinden olması hayli manidar.
Aslında oluÅŸan bu külliyat, Ä°slamcılık eleÅŸtirisinden çok Ä°slamcılığın belli politik amaçlar doÄŸrultusunda araçsallaÅŸtırılması, mahkûm edilmesine yönelik bir aÅŸağılamalar dizisidir. Her kötülüÄŸün kaynağı gösterilen ve birden bire zuhur eden bir Ä°slamcılıktan bahsediyoruz. Üstelik kimi dini iddialı yapıların kendilerini dini referanslardan ve Ä°slamcılıktan beri kılmak istercesine, Ä°slam ve Ä°slamcılık karşıtları ile beraber bunun zeminini oluÅŸturmaları da dikkat çekici.
Bu eleÅŸtirilerin hemen hepsinin ortak özelliÄŸi, hemen her düÅŸünce sisteminin, dünya görüÅŸünün eleÅŸtirilebilmesi için olmazsa olmaz olanbir tanımın yapılmamış olmasıdır. Muhayyel ve her duruma göre adapte edilebilir bir Ä°slamcılık üzerinden siyaseten sonuç almaya odaklı eleÅŸtirilerdir yapılanlar.

Tanımı yapılmamış bir Ä°slamcılık üzerinden Ä°slamcılık iddiası olmayan, hatta siyasi olarak farklı yerde duran ve kendini tanımlayanlar tarafından politik rakibin alt edilmesine yönelik kara propaganda söz konusu. Üstelik tanımı yapılmamış bir düÅŸüncenin tasnifi de söz konusu olamadığından çoÄŸu kez anakronizme düÅŸen tarihsel okumalarla güncel olanın harmanlandığı tutarsızlıklar yumağından söz ediyoruz. En az yüz elli yıllık bir birikimin atlanarak, mahkûm etmeye yönelik örneklemelerle masaya yatırıldığı bir eleÅŸtiri ortamından söz ediyoruz.

Günlük politik amaçlar için ve politik rakiplere karşı sonuç almaya yönelik Ä°slamcılık tartışmalarının ciddiyetsizliÄŸi bir yana, zaten Ä°slamcılık karşıtı akademisyen, gazetecilerin kendi aralarında her kötülüÄŸün kaynağı olduÄŸunu göstermeye ve kanıtlamaya çabalayan bu karalama külliyatı belli çevrelerde ısrarla sürdürülüyor.
Hemen belirtmekte yarar var; AK Parti'nin Ä°slamcı olduÄŸu varsayımından hareketle, bu partinin tüm uygulamalarından Ä°slamcılığı sorumlu görerek mahkûm etmeye yönelik tutumun en önemli zaafı tutarsızlıktır. Sadece fikri anlamda deÄŸil ahlaki anlamda da tutarsızlık söz konusu. Bu durumun en göze çarpan özelliÄŸi; bir yanda AKP'yi Ä°slamcı olmakla eleÅŸtiren, dolayısıyla olumsuzlukların kaynağı gösterenlerle, AKP'nin Ä°slamcılığı harcadığı, Ä°slamcılığa kötülük yaptığı suçlamasını yöneltenlerin aynı kiÅŸiler olmasıdır. Hatta bir üçüncü şık olarak iktidarın kendisini Ä°slamcı göstermesine raÄŸmen Ä°slamcı olmamakla eleÅŸtirilmesi bu tutarsızlık manzumesine dahildir.

Ä°slamcılığı eleÅŸtirenlerin, ona karşı olanların AKP'ye neden yeterince Ä°slamcı olmadığı ÅŸeklinde bir eleÅŸtiri yöneltmeleri ne tutarlıdır ne de ahlakidir. Ä°slamcılık kaygısı ile iktidarı eleÅŸtiriyorlarsa birkaç cümle sonra Ä°slamcılığı mahkûm etmeye kalkmaları da entelektüel sefalettir.

Siyasi mücadelelerinde rakip gördükleri AK Parti'yi, küresel hedef haline getirilen Ä°slamcılık üzerinden, -üstelik tanımı, tasnifi, tarihselliÄŸi gibi temel kategorilerin yok sayan holistik bir yaklaşımla- eleÅŸtirerek hedefe koymalarının son derece pragmatist bir polemikten öteye anlamı yoktur. Küresel medya ağında Ä°slamcılığın hegemonik operasyonları meÅŸrulaÅŸtırıcı hedef haline getirilmesinden kurnazca yararlanmak isteyenlerin yaptıkları, entelektüel görünümlerine raÄŸmen, gerçekte basit polemiklerden ileri geçemeyen bir araçsallaÅŸtırmadır.

Ä°slamcılık eleÅŸtirilerinin çıkabildiÄŸi entelektüel seviye, liberal deÄŸerlerin mutlak sabite, evrensel deÄŸer olarak kabul edilip Ä°slamcılığın neden bu deÄŸerlere uyarlanmadığı, deÄŸiÅŸmediÄŸi yönündeki buyurgan tavırdır. Sadece liberal deÄŸil milliyetçi, muhafazakâr saÄŸcılığın bir deÄŸer olarak veri kabul edildiÄŸi tutarsızlıklar yumağından söz ediyoruz. Bir düÅŸünce sistemi kendi referansları, toplumsal, tarihsel koÅŸulları içinde deÄŸerlendirilir. Kaldı ki, dini referans alan bir sistematiÄŸin baÅŸka bir uygarlık kriterlerine göre kıyaslanıp mahkûm edilmesi, neden deÄŸiÅŸmediÄŸi yönünde sigaya çekilmesi gibi bir durumla karşı karşıyayız.

Aslında Ä°slamcılık tartışmaları gibi baÅŸlayan, gerçekte kürekçi kavgasından ileri geçemeyen politik amaçlı tartışmaların temelinde; Kemalizm'le hesaplaÅŸmayı göze alamayan, demokratik kurallara raÄŸmen iktidar olamayanların küresel güçlere yaslanarak kendilerini meÅŸrulaÅŸtırma arayışından baÅŸka bir ÅŸey yok. Ä°slamcılık eleÅŸtirilerinin gerçekte hangi siyasi ve ideolojik tutumları koruduÄŸu sorusunu sormak daha anlamlı olabilir.

Memleketin iç savaÅŸa sürüklenme tehlikesinden bahsedenlerin bölgede emperyal müdahalelerin araçsal unsurlarına dönüÅŸen yapılanmalarla paralellik kurarak kendilerini meÅŸrulaÅŸtırma arayışına girmeleri bir hayli manidar. Bir ülkede otuz yıldır kan döken bir örgüte evrensel deÄŸerler adına taraf olanların sürekli Ä°slamcılık eleÅŸtirisi yapmalarının; post-Kemalizm'in tezahürleriyle yüzleÅŸmeden, iktidar oyunlarındaki rakipleriyle kendi sahalarında mücadele etmek yerine Ä°slamcılığı hedefe koymalarının fikri karşılığı olamaz. Olsa olsa ÅŸark kurnazlarının ecnebileri bölgede pazarlamasıdır bu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.