Soğuk savaşın bitmesiyle birlikte dünyamız öncekinden çok daha farklı koşulları bünyesinde hazmetmiş, karmaşık bir ilişkiler yumağı ortaya çıkarmıştır. Yeni toplumsal koşulları
Millet olmak için hukuk ve adaletin milleti oluşturan tüm bireylere eşit olarak dağıtılması gerekir. Millet kavramı sadece bir kan bağını değil aslında ortak siyasi bir bütünlüğü d
Varlık kavramı üç dilin birbiriyle ilintisi içinde ele alındığında, bir dilde sanki gayet açıkmış gibi gözüken durumun hiç de öyle olmadığı görülüyor. Türk''ün “var” dedi�
Bir kelimeye takılmak, sadece entelektüellerin sorunu değil. Kızlar annelerinin, anneler kızlarının, oğullar babalarının, babalar oğullarının, âşık maşukun, maşuk âşığın fi tari
Mehmet Barlas Sabah gazetesindeki köşesinde Ak Partili muhaliflerinin tavırlarının doğru okunması gerektiği uyarısında bulunurken rayından çıktığını iddia ettiği FETÖ operasyonları
Bir ülkedeki demokrasi seviyesini ölçmenin yollarından birisi de tarihe yaklaşıma bakmaktır. Tarihin bir "bilim," yorumunun "tartışılmaz gerçeklik" biçiminde kavramsallaştırıldığı, b
Beştepe'de Aile Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya eleştirisinde bulundu. Aile kavramının içinin boşaltıldığını söyleyen Erdoğan, "Nikah akdinin değersizleştir
Şimdiye değin pek çok yazımızda “Sadık bir tabiat tasavvuru ve sahih bir hayat görüşü için en asgarî şart dakik bir dildir.” yargısını kullandık ve çağdaş düşünce dünyamı
Dr. Necdet Subaşı Hocanın “Din Yorgunluğu” olarak kavramsallaştırdığı bir tanımımız var. Kavramın oluşturduğu düşünceden hareketle söylenebilecek birçok şey var, bu hususta b
İtiraf etmeliyim ki, bu yazıyı kışkırtan, Milliyet Gazetesi’nin yayımlamaya durduğu “Popüler Kültür” eki! Bir yanda bu, öteki yanda, “popülizm” tanımının akademik ve gazeteci
Çağımızda yükselen kavramlardan biri “yumuşak güç.” Bu seneki Sakıp Sabancı Araştırma Ödülleri’nde “yumuşak güç” kavramı öne çıktı.
Kadro Mecmuası tarafından yapılan Kemalizm yorumunun günümüz Cumhuriyet Halk Partisi, Türk "solu" ve ulusalcılığının ideolojik temellerine uzanan etkileri olduğu şüphesizdir. Bu nedenle
Müslümanlar fiili olarak son üç asırdır zamana ve mekâna hükmedememektedir. Bunun değişik sebepleri vardır. Bu durum tarih felsefesi üzerinden yapılacak bir araştırmanın konusu. Bizim
Kavramlarımızı Batılılar belirliyor. Neyi, nasıl tanımlayacağımıza Avrupa merkezli bir zihniyet karar veriyor. Her toplumsal meselede aynı tartışma yaşanıyor; kim medeni, kim barbar!
İtibarın Mart sayısında yayımlanan “Türk Milleti’nin Mefhûmu” adlı yazımızda, “Hâfızanın manevî bilimlerde incelenen pek çok türü ve işlevi vardır; ancak en genel anlamıyla