Kimileri hayatlarını İstanbul'da geçirmiş, kimileri bu şehri hiç görmeden aşık olur gibi sevmiş İstanbul'u. Kimileri yazma ilhamını İstanbul'dan alırken, kimileri onu özleyerek yazmı
Sezai Karakoç’un “sizin ekmekten başka derdiniz yok mu?” minvalindeki dizelerini elbette hatırlıyorum. Hatta Aristo’nun “para kazanmak için çalışmayı” ne denli kerih bir şey olar
‘Yağmurlardan sonra büyürmüş başak/ Meyveler sabırla olgunlaşırmış/ Bir gün gözlerimin ta içine bak/ Anlarsın ölüler niçin yaşarmış’. Sezai Karakoç’un her sevdalı insanın
Erdoğan yerel seçim manifestosunu ve yeni şehircilik anlayışını açıklarken "o" dizelerden alıntı yaptı “Nesimi'nin dediği gibi "Gülden terazi yaparlar, gülü gül ile tartarlar, gül
Piramitler’den Montmartre‘a, Necip Mahfuz’un romanlarından Aragon’un dizelerine uzanan zengin içeriği ile Nil’in ve Seine’in suları gibi akıp giden bir kitap olmuş Mehmet Narlı'nın
Hakan Albayrak- Karar
Son dönemlerde epey popüler olan Kahramanlar can verir / Yurdu yaşatmak için dizelerin sahibi Nihal Atsız'ı genelde siyasi görüşleri üzerinden bilmekteyiz. Atsız'ın şairliği ise pek
Kısıtlı alanlarda çok şey anlatmak istediğinizde ne olmak istersiniz diye sorsalar hiç düşünmeden şair diye haykırırdım. Onlar birkaç dizeye bir ömrü, aşkı veya kahramanlı�
İstiklal Şairi Mehmet Akif'in bundan tam 103 yıl önce yazılmış dizeleri Halep, Musul ve nica İslam toprağının durumunu sanki dün yazılmış gibi özetler mahiyette.