Birinci Dünya Savaşı'nın "unutulması" konulu yazıma ilişkin okuyucu mesajları, harbin aslî nedeninin "Osmanlı Devleti'nin parçalanması" ve "Türklerin cezalandırılması" olduğu tezinin
Osmanlı’nın parçalanması doktrininin Rus dış politikasının değişmeyen hedefi olduğu pek sorgulanmayan bir kabuldür. Oysa Petersburg’un İstanbul’a yaklaşımı siyasî konjonktüre g
Tarihçi yazar Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu Sabah gazetesindeki yazısında Osmanlı'daki ve Cumhuriyet evresindeki millet kavramı ve yaklaşımını ele aldı.
Tanzimat'tan beri içinde savrulduğumuz "baskıcılık-komploculuk" sarmalını kırmak ancak onu yaratan yapısal nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilir
Arap Baharı" beklentilerin çoğunun boşa çıktığı, demokratikleşme yerine değişik toplumsal fay hatları etrafında yoğun çatışmaları tetikleyen bir süreç olmuştur.
"Ayrıcalıklı ve toplumsal değerlerden kopuk" olmakla suçlanan kurumlara yönelik güçlü bir dönüştürme arzusu var. Dışişleri Bakanlığı, böylesi bir değişimin dışında tutulması
Türkiye gibi önemli liderlerini kültleştirme ile günümüz meselelerinden sorumlu günah keçileri haline getirme uçlarının birinden diğerine savrulan bir toplumda II. Abdülhamid'in bu şeki
Bir toplumun diğerlerinden bütünüyle "farklı" ve "özgün" olduğunu savunan istisnâcılık (exceptionalism) kavramsallaştırması literatürde genellikle iki topluma atıfta bulunmaktadır.
Değişik kaynaklardan beslenerek popüler kültürde revaç bulan “Batı karşıtı” söylemi “medeniyetler savaşı” ideolojisi için araçsallaştırmak ciddî sorunları beraberinde getiri
''Sosyal medya"nın "dijital parrhesia"yı "elektronik agora"da işlevselleştirerek modern demokrasinin katılım ve çoğulculuk alanlarında yaşadığı sorunları aşmasına yardım edeceği vars
Gerçek Hayat, Atatürk’ün ölümüyle ilgili, İnönü ve her ikisi de mason olan Kasım Gülek ile Şükrü Kaya’nın yazışmalarına ulaştı. Derginin son sayısında, masonların Mustafa Ke
Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Marmara çevresinde her 50 yılda bir 7’den büyük deprem olduğunu belirterek, "Marmara Denizi’nde bir depremi konuşuyor
Türkiye post-Kemalist dönemin düşünsel alt yapısını oluştururken, eski söylem ya da onun bütünüyle reddi kısır döngüsünü aşmalıdır. Türkiye post-Kemalist döneme geçiş sancıl
Türkiye'de 1930'lar söyleminin tekrarlanmasıyla "batılılaşma" üzerinden toplumsal seçkinlik statüsü yaratılmaya çalışılması ve "muasır medeniyet"e erişimin hedeflenmesi global ölçe
Milletin anayasaya bağlılık etrafında birleşen vatandaşlardan oluştuğunu kabul eden bir anayasa "anayasal vatanseverliğin" milliyetçiliğin yerini alması neticesini doğurabilir