Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016'da Türkiye'nin 2,9 büyüdüğünü hatırlatarak, AB ve OECD ülkelerinin büyüme oranlarının daha düşük olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bize tabii ki 2.9 yetersi
Batılıların doğusunu ve onların coğrafi yön algısını belirttiği için, 'Ortadoğu' kavramına Müslüman dünyadan haklı eleştiri ve itirazlar yükseltilmiştir. Alternatif olarak ortaya
Kerkük’te bayrak krizi neyin nesi oldu diye düşünmeden geçemedim. Kerkük’ün kadim bir “Türk yurdu” olduğu sır değil. Kalkıp bunun tersini ispat etmek, eşyanın tabiatına zıt olduğu
Bugüne kadar nüfus yaşlandıkça ülkelerin ekonomik büyümesinin bundan negatif etkilendiğine şartlanmıştık. Fakat Acemoğlu ve MIT'den Pascual Restrepo'nun yaptığı bir çalışma, bunun
Bozulmasında yıpranmasında hiçbir olumsuzluk olmadığına ikna olsak, aklımız tersi hiçbir şeye ermese de sadece biz'e ait, biz'e özgü diye bile sevdiğimiz için dilimizi korumamız tıpk�
Türkiye'de önce alt kültür eliyle sokağa yerleşen, ardından da yerleşik olarak literatüre giren şahane bir kelime var: 'Ezik.' Yani komplekslerle, yetersizlik duygusuyla, özgüven eksikliğ
Evvelâ Almanya; ardından Avusturya, İsviçre ve nihâyet Hollanda zincirleme olarak Türkiye'yi bütünüyle dışlayan karar ve uygulamalara imzâ attılar. Biz de bu durumda yazının başlığı
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Şeker, yaptığı araştırmalara göre, gelişmiş ülkelerde gelir artışının mutluluk etkisi yaratmadığını, gelişmekte olan ül
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) Hartum Temsilcisi Abdullah el-Fadıl, “Sudan’daki çocukların temel ihtiyaçlarını gidermek için 110 milyon dolar temin edilmeli.” de
HÜDA-PAR, referandumda değişiklikleri yetersiz bulduklarını ancak evet diyeceklerini açıkladı
Bu hafta, bir okuyucumuzun, “Sn. Hocam, Yeni Şafak’ta Faruk Beşer’in tarihselcilikle ilgili yazı dizisi hakkında neler söylemek istersiniz.
Yok, bu benim iddiam değil.. Bana göre de o kehanet gerçekleşti. Hani şu Fukuyama’nın “Tarihin sonu” iddiası var ya, o tam tersi ile gerçekleşiyor. AB için yolun, daha doğrusu tarihin so
‘Psikopat’ denince ilk akla gelen karakterlerden biri, filmi de çekilen ‘Kuzuların Sessizliği’ kitabının kahramanı Hannibal Lecter’dır. Psikopatların ve seri katillerin genellike zeki old
Bilinen kavramları hızla sorgulamayı gerektiren bir dönem yaşanıyor. Demokrasi, daha doğrusu liberal demokrasi bile yeniden tanımlanmaya muhtaç hale geldi. Çok değil, 2000’li yılların ba
Kısıtlı alanlarda çok şey anlatmak istediğinizde ‘ne olmak istersiniz’ diye sorsalar hiç düşünmeden ‘şair’ diye haykırırdım. Onlar birkaç dizeye bir ömrü, aşkı veya kahramanlı�