Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’yla teması bulunan Azzâm, Şam yıllarında Saîd Havvâ, Mervân Hadîd, Saîd Ramazan el Bûtî gibi isimlerle de tanışmıştı. Filistin’e döndüğünde
Almanya, sömürgesi altında bulunduğu sırada Namibya’da soykırım yaptığını kabul etti. Namibya'dan ve kurbanların torunlarından af dileyerek 1 milyar euro'dan fazla mali destekte bulunma
Arab dünyasında yıllardır, 'İran, İsrail'den bile tehlikelidir..' lafı, bizim toplumuza da yansımaya başlamadı mı?
Amerikalı Müslüman sivil toplum örgütleri, İsrail'in Filistinlilere karşı uyguladığı şiddete karşı, İsrail yanlısı açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Joe Biden'ın düzenleyeceği
Sâmî ırklarının günümüzde varlıklarını hâlâ sürdüren başlıca temsilcileri Araplar, Yahudiler, Süryânîler ve Etiyopyalılar. Buradan hareketle, “Sâmî ırklarına düşmanca ve �
Cezasının kalan bölümünü İngiltere'de geçirmesine karar verilen Sırp kasabı Radovan Karadzic, bu karara itiraz etti.
'Ortadoğu-Arap coğrafyasında 1916 yılında Sykes-Pikot Anlaşması ile çizilmeye çalışılan siyasal ve coğrafi sınırlar bugün Arap siyasilerinin beyinlerinde çizilmiş durumda' diyen Mehm
"Bosna Kasabı" olarak bilinen savaş ve soykırım suçlusu Radovan Karadzic, müebbet hapis cezasının geri kalan bölümünü İngiltere'de çekecek.
Hutbelerinde, vaazlarında, derslerinde “mehdeviyet”i sorguladılar, “masum (günahsız, hatasız) imamlar” inancının Kur’an’a mugayir olduğunu savundular, dinin suiistimal edilmesinde
ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımasının ardından gözler diğer ülkelere çevrildi. İrlanda Dışişleri Bakanı Simon Coveney, 1915'te yaşananları 'soyk�
Batı edebiyatında bulduğumuz ve hayranlıkla bakıp öykündüğümüz ‘realizm’ ya da modernite, Beckett, Sartre, Kafka, Camus gibi yazarlarda, modern Türk edebiyatında olmayan bir ‘felsef
Yine bir Ramazan gününde, Yine Mescid-i Aksa'da, Yine mü'minler namazdayken, Yine Mescid-i Aksa'yı, Yine tüm dünyanın gözünün içine baka baka, Yine kirli postalları ile çiğneyerek çirki
Siyonist işgale her karşı çıkışı antisemitizm yaftası yapıştıran Batının islamofobik dalgalanmadan bağımsız olmadığını görmeyen yok. Bir yanda soykırımı mağduriyet endüstris
“Çin rejiminin 1949 yılından itibâren sistematik bir biçimde Tibetliler’i ve Uygurlar’ı yok etme politikası izlediği âşikâr”
Farkında mısınız? “Ramazan medeniyetimiz” gittikçe budanıyor. Herhalde Müslümanlık tarihimizde ilk defa camilerimiz teravihsiz ikinci Ramazanı geçiriyor. İşte bu bir semavi afettir. A