Evet. Dünya böylesine karışık bir durumda iken. İran yeniden yüksek gerilimli günlerden geçiyor.
Tam 11 yıl önce, 20 Eylül 2011 günü, Afganistan’ın başkenti Kâbil’den dünya medyasına ve ajanslara düşen bir “son dakika”, milyonlarca Müslüman için sembol mesabesinde olan bir
Bir yüz neler anlatır? Bu konuyu uzatmak istemiyorum. Ancak şu kadarını söylemeliyim: Necmeddin Okyay’ın bu fotoğrafı Toygartepesi’ndeki tek katlı, bahçeli evinden; o bahçenin toprağ�
Bir gün kendimize gelebilmemiz için, insan olmanın yeniden moda olması mı beklenecek?
Eşcinsel kimliği ön plana çıkarılarak İstanbul’da Kasım ayında yapılacak konuşmaya davet edilen Ludovic Zahed, “gerçek bir ‘imam’, yani din adamı mı?” araştırması yaparken i
Çocuk, genç yaşlı ayırd etmeden kadınıyla erkeğiyle bütün insanlar bedenlerini olabildiğince teşhir etmeye, sergilemeye doğru teşvik ediliyor. İnsan korkunç bir biçimde teşhir nesnes
İstanbul'da üniversite öğrencisi Nezaket Akbulut, okulu tarafından staj için yönlendirildiği koleje başörtüsü nedeniyle alınmadığını iddia ederek yetkililer hakkında şikayetçi oldu
Her hafta Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan Cuma hutbesinin konusu belli oldu. Türkiye genelindeki camilerde okunacak olan hutbenin konusu ‘’Helal kazanç ve Alın Teri’’ ile ilg
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Herkesin bir değerler sistemi vardır. Bu değerler sistemi çerçevesinde eleştirebilme özgürlüğünüz vardır. Eşcinselliği normalleştirmek
Ukrayna’nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki sözde Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerinde, Zaporijya ve Herson bölgelerinde Rusya’ya bağlanmak için planlanan r
Araştırma kuruluşu Muslim Census'un yayımladığı raporda, Birleşik Krallık'ta sadece mescitlerin değil, cemaatin de korunmaya ihtiyacı olduğu, ölüm tehdidi içeren olaylarda bile polis ta
Avrupa Komisyonu logolu afişte, başörtülü gülümseyen bir öğrencinin yer alması Fransız aşırı sağ siyasetçilerin tepisini çekince Erasmus fotoğrafı silerek, yerine başka bir afişi
İnsan, Allah tasavvurunu dışsal etkenlerle oluşturur. Önce ailesi, sonra okul, sonra kendi kişisel çalışmaları, çevresi, adetler, kültür, üzerine yaslandığı tarihi havza, coğrafya ve
“Hayat, kazananın olmadığı bir oyundur…iman edenler ve salih amel işleyenler müstesna…” Asr süresi. Ve son cümle: Cevabı yalnızca soran bulur.
Tunç Soyer’in okuduğu tarih ise bu yetkiyle de alakası yok. Tevil götüremeyen bir saçmalama örneği, Kemalizm adına sergilenen fanatizmin Kemalizm’i de aşacak bir anlamsızlık noktasına