Bir insan düşünün; İslam ülkelerinin sosyal, ekonomik ve kültürel tablolarına bakıyor. Suç işleme oranlarını tarıyor. Adalet, eşitlik ve özgürlükle ilgili kafasındaki soruları cev
Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne). Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz
Kişinin öğrenip bildikleriyle yaşayıp gördükleri arasında uçurum varsa en hafif ifadeyle bu, umursamazlık doğurur. Tembelliğe kaynaklık eder. İnsan, anlamadığını düşünmeye başlad
İnanmak bir ihtiyaçtır. İnsanın fıtratında bulunan inanma ihtiyacı, onu neyi nasıl yapacağı hususunda mutlaka bir otorite edinmeye zorlar. Hiç kimse kendisini bunun dışında tutamaz. Ya
Fitneye düşmek konusunda en çarpıcı tespitlerden biri, Mümtehine suresindedir. Surenin bağlamı, fitneye düşmekten ne kastedildiği konusunda yeterince bilgi verir. Ayetin meali şu şekilded