Makale
‘Yandaşlar’ birbirini yemeye başladı veya şarap içmenin ‘faydaları’
Bugünkü yazı yolculuÄŸumuz “parça tesirli” olacak, yani, dilimiz döndüğünce birkaç konuya birden deÄŸineceÄŸiz.
Evet, naçizane yazımız “parçalı” olacak, lakin “tesirli” olacak mı, ona da her zamanki gibi sizler karar vereceksiniz.
Buyrun bakalım…
GÜLAY GÖKTÜRK VİCDANDIR
Gülay Göktürk'ün Akşam gazetesinden ayrılmak zorunda bırakılması öyle unutulacak sıradan bir olay değildir, adeta kanayan bir yaradır.
Viran olası hanede evlad ü iyal olmasa, sırf bunu protesto etmek için yazmayı bırakırdım.
O derece yaralandım.
Gülay Göktürk her ÅŸeyden evvel “vicdani bir eÅŸiktir,” bu eÅŸik yaralandı.
28 Åžubat sürecinin en ceberut günlerindeki başörtüsü zulmüne karşıGülay Hanım'ın, “Gidemeyenlerin Ãœlkesi” çığlığı bir efsanedir.
Yine, AK Parti'ye 7 Haziran öncesi ve sonrasında kurulan tuzaÄŸa karşı, “ErdoÄŸan AK Parti'nin ruhudur,” diyerek karşı çıkmış ve ÅŸu unutulmaz satırlara imza atmıştır: “Hem içte hem de dışta ErdoÄŸan'ın tek hedef haline getirilmesinin anlamını iyi okumalıyız: AK Parti'den liderinin kellesini isteyenler, aslında AK Parti'yi AK Parti yapan ruhu istiyorlar. O ruhu ele geçirip öldürebilirlerse, AK Parti'nin 'tehlike' olmaktan çıkacağını, renksiz - kokusuz- ruhsuz bir politik hareket haline geleceÄŸini, dünya müesses nizamı tarafından ehlileÅŸtirilip kontrole alınabileceÄŸini biliyorlar çünkü.”
Tek tesellimiz, Gülay Hanım'ın yazmayı bırakmasına neden olan nobranlığa karşı Sabah Grubu'nun yaptığı tekliftir.
Ah keşke Sabah'ta veya Yeni Şafak'ta yazmaya başlasa. Zira, onun yazmadığı bir ülkede bütün yazılar eksik kalmış demektir.
Gülay Göktürk'ün tekrar yazmaya baÅŸlaması için izninizle ÅŸuracıkta imza kampanyası baÅŸlatıyorum. Ä°lk imzayı da haliyle ben atıyorum. Buyrun gerisi gelsin…
KOÅžUN KIZ KOÅžUN YANDAÅžLAR BÄ°RBÄ°RÄ°NÄ° YÄ°YOR
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve AK Parti'yi destekleyen kalemler herhangi bir konuda en ufak bir tartışma içine girse müptezel bir tecessüsle üzerine atlıyorlar.
Tek umutları bu kaldı galiba.
E tabii 13 yıldır muhtıralarla, mülâaneci darbe teÅŸebbüsleriyle, hülasa, harici ve dahili desiselerle iktidardan indiremedikleri ErdoÄŸan ve AK Parti'yi, “acaba yandaÅŸlar birbirine düşerse indirir miyiz” umuduna kapılmışlar.
Aynı umutla dün uçana kaçana “F tipi” diyenler, AK Parti – The Cemaat kapışmasına “yesinler birbirini” diyerek ellerini ovuÅŸturdular. (Bir kısmı da gitti, F Tipi dediÄŸine, asker yazıldı, iyi mi?)
Bugünlerde “koÅŸun la koÅŸun, yandaÅŸlar birbirini yiyor” iÅŸtiyakıyla haber yapan bu çevreler daha düne kadar, “Biat ettiler… farklı ses çıkmaz bunlardan… yekpare bunlar… tartışmaya karşılar…” ÅŸeklinde pazarlama yapıyorlardı.
Fitne çıkartmak maksadıyla çatallı dillerini uzatıyorlar diye münakaÅŸa etmekten elbette vaz geçmeyeceÄŸiz. “Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doÄŸar.”
Fakat…
Üslubumuza dikkat ederek, birbirimizi kırmadan dökmeden tartışacağız ki, bu müptezelleri sevindirmeyelim.
ŞARAP İÇMEK ÖMRÜ UZATIYORMUŞ
“YandaÅŸlar birbirini yesin” diye olmadık haberleri köpürtmekte bazen de manipüle etmekte oldukça mahir bir internet sitesi,Independent gazetesinde yer alan bir haberi çok ilginç bulmuÅŸ.
Habere göre, Ä°spanya'da yaÅŸayan Antonio Docampo GarcÃa günde 4 ÅŸiÅŸe ev yapımı ÅŸarap içtiÄŸi halde 107 yaşında ölmüş.
Söz konusu siteye göre daha da ilginç olanı, Docampo öldüğünde, 107 yaşından genç gösteriyormuş. Bundan daha ilginç olanı da, Docampo'nun oğlunun, babasının neredeyse hiç su içmediğini, su yerine şarap içtiğini söylemesiymiş.
Sizin anlayacağınız, “ÅŸarap günah diyenlere falan bakmayın, ÅŸarap hem ömrü uzatır hem de öldüğünüzde cesediniz genç olur” demeye getirmiÅŸler.
Ona bakarsanız, benim bir akrabam da günde 2 paket sigara içerdi, 109 yaşında öldü. Buna da sigara ömür uzatır mı diyeceğiz?
Şayet sigara içmek günah denilerek bir kısıtlama getirilseydi kıyameti kopartacakları muhakkaktı.
Hayır hayır, dertleri ÅŸarap deÄŸil, “inanç deÄŸerleriyle” hesaplaÅŸmak sadece. Yoksa isterse günde 4 varil içsinler, bize ne!
Henüz yorum yapılmamış.