Akılla birlikte kalp sahibi de olduğumuz unutulmamalıydı. Tatlı bir dil, merhamet ırmağı kalbin kullanıldığını gösterir.
II. Dünya Savaşı sonrası oluşan ortam, İslâm dünyasından tercüme yapılmasına, İmam Hatip Okulları ve İlahiyat Fakültesinin açılmasına ve varlık alanında kendilerine yer açmaları
Usulü bir yana bırakalım kaynaklardan doğrudan yararlanmayı mümkün kılan araçlardan yoksun olanlar, Kur’an ve Sünnetten değil ama tercüme eserlerden beslenmişlerdir.
Hocamız bu yazı dizisinde; ‘Müslüman Zihnin’ oluşumu ve devredilmesi için elzem olanlar hakkında rafine tespit, teşhis ve önermelerde bulunuyor.