Tolstoy’un “Aile Mutluluğu” romanında da öyle başlar aşk: Önce içte. Birikir, rengini toplar, henüz kapalı bir gül!..
Farkında mısınız? “Ramazan medeniyetimiz” gittikçe budanıyor. Herhalde Müslümanlık tarihimizde ilk defa camilerimiz teravihsiz ikinci Ramazanı geçiriyor. İşte bu bir semavi afettir. A
Her adımımız yolumuzun bir başlangıcıdır. Yürünmeden yol alınmaz. Düşünmeden bir şeyi anlamamız ve kavramamız olmaz.
Ramazân-ı Şerîf, bize bir temizlenme ayı. Tabi burada temizlenme ayında, borçlar varsa o ödenecek. Kul hakları varsa helâlleşilecek. Onlar, kıyâmete kalan keyfiyetler…
Merhamet, birbirimizin hayatını iyilikle değiştirmemiz için birbirimizin hayatına daha fazla dokunmamızı, birbirimizle ilişki kurmamızı ve ilgilenmemizi gerektirmektedir.
İnsan için hayat sadece bu dünyadan ibaret olarak görülürse zaten onlar için bir sorun yoktur, ama bir gerçek var ki o da öte dünyadır.
Sezai Karakoç’un kültür teklifi, Türkiye’nin 1960’lardaki tartışmalarını kavrama sürecini zenginleştireceği için ciddiye alınmayı hak ediyor. Bu nedenle onun bu yıllardaki metinle
Adalet arayan her okurun içinde bir ‘müfettiş’ var!.. Bizi böyle metinleri okumaya teşvik eden de o müfettiştir zaten…
Coğrafyamızda bitmez tükenmez savaşlar var ve bunlar çok yönlü. Parçalanmış, etkisiz ve güçsüz kılınmış bir coğrafyadan söz ediyoruz.
Kur’ân insanların hepsine hayat verir. Çünkü Kur’ân hayat rehberidir. Hayatın ana kaynağıdır.
Müslüman insanın sorumluluk bilinci kendisine kimi kurallar ile belirlenmiştir. Bunlar kesin olmakla birlikte uygulama serbestisi var. Bu da aslında onun anlamını daha çok artırıyor ve sorum
İnsan kitabını okumak, öyle pek kolay bir iş değildir. Çünkü insan kitabını okumak, “nefsini bilmek” anlamına gelir. Nefsini bilen de Rabb’ini bilecektir. Bir hiyerarşi içerisinde
Çıkarı uğruna gerçeklerden kaçan, dili tutulan, susan sonra da o yabancı ruhlara kalp olanlar, dönüşenlerin üzerinde durmamız gerekiyor. Müslümanların temel sorunu da budur.
"Kahve içersen kapkara olursun" korkutmasına "Belki ben kara olmak istiyorum" diyebilmeyi pek isterdim. Çocukken insanın içinde pek çok şey birikiyor. Birikenlerin hepsi de sağlıklı şeyler
Zamana takılıp kaldığında nasıl tarihin tanığı olabilirsin, geleceğe dair hazine sandığına nasıl ulaşırsın? Cennet ve cehennemin insanın seyir defterinin okunması sonucu işlevlerin