Tekfir; söz, fiil ve inancından dolayı bir kimseyi veya topluluğu küfre nispet etmek anlamına gelen dinî bir terimdir. Eğer tekfir Kur’an, sünnet ve icma-ı ümmetin gerektirdiği usulde, k
Mısır’ı yetmiş yıl(1) süreyle işgal altında tutan İngilizlerin, İşgal Kuvvetleri Başkumandanları, palabıyıklı ve de fesli “Earl,”(2) Mareşal ve Serdarı, Henry Kitchener’ı(3)
Sosyalleşmenin online formu ile farklı coğrafi koşullardaki bireyler sanal bir platformda bir araya gelebiliyor ve içinde bulunduğu fiziki şartların dışına çıkıyor. 20 yıl önce böyle
Modern Türkiye tarihiyle ilgilenen tarihçiler arasında yaklaşımları ve tezleriyle dikkat çeken Abdulhamit Kırmızı, özellikle 19. yüzyıl idare tarihi ve bürokrasinin oluşumu-dönüşüm�
Cahit Zarifoğlu deyince aklıma nedense hep daktilo geliyor. Onun etrafında dolaşıyor, onun etrafında yaşıyor. Oradan hayata bakıyor, acılarını orada dile getiriyor, orada yaralarını sar�
Günümüzde neredeyse hiçbir özgür medya kuruluşu olmadığına dair tartışabilirim, özellikle de Amerika gibi tarafsızlığa dair hiçbir medya kuruluşu olmayan bir ülkede. ABD’nin tüm
Birçoğumuzun belki hissettiği ama ya iyi ifade edemediği yahut ifade etmeye içi elvermediği gerçeğe, genç arkadaşımız Hüseyin Etil ses verdi: “Türkiye’de insanların yarısı burada
Aşağıdaki mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu mektubu yazan genç kız 23 yaşında bir üniversite öğrencisi; kendisi mektupta yazdığı olayı anlattığı zaman, bana yazarak göndermes
‘Mutluluk uzmanı’ psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan anlattı: Mutsuzlukla savaşmayın! Mutluluk bir entropidir.
Neyi görmemiz, neyi duymamız, neyle mutlu olup neye gözyaşı dökmemiz gerektiği önceden dizayn edilip hayatın olağan akışındaymış gibi önümüze sürülüyor ve bizlerden bu yaşam ola
Konya... Oğuzlar'ın ilk hakikî sükûnete kavuştuğu şehir. Bursa'ya varan menzil, İstanbul'a akan ırmak. Davud-i Kayserî'nin su içtiği pınar, Molla Fenarî'nin feyz aldığı kaynak, Şeyh
Modern edebiyatta müstakil bir tür olarak “polisiye romanın” ilk örneği, Edgar Allan Poe tarafından yazılan Morg Sokağı Cinayeti (The Murders in the Rue Morgue, 1841) kabul edilmektedir.
Aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır. Oysa sevgi, bilinçlice bir bağ; apaçık, duru bir görmenin sonucudur. Aşk genellikle içgüdüden su içer, içgüdüden k