Makale
Kur'an Okuyanlar & Kur'an'ın Canına Okuyanlar
Kur’an’ı; Kur’an’ın istediÄŸi ÅŸekilde, yani;
Tedebbürle,
Tezekkürle,
Teakkulle,
Tefakkuhla,
Ve tefekkürle okuyanlar, aslında Kur’an’ın canını, ruhunu ve ne demek istediÄŸini okuyanlardır.
Kur’an’ı candan okuyanlara, Kur’an da canıyla, ruhuyla karşılık verir. Aslında Kur’an bize can okumayı öÄŸretmeye geldi:
- Yetimin, miskinin, mazlumun, yolda kalmışın, çaresizin ve dertlinin canını.
- Hayvanın, tabiatın, yerin-göÄŸün, aÄŸacın, yaprağın ve her canlının canını.
- Hatta cansız bildiÄŸimiz taÅŸların canını: "…Åžüphesiz ki taÅŸlardan öylesi var ki içinden ırmaklar fışkırır. Öylesi de var ki yarılır da ondan su çıkar. Bir kısmı da Allah’a saygı nedeniyle harekete geçip yuvarlanır…" (Bakara, 74).
Kısaca KUR’AN OKUYANLAR; Vahyin rehberliÄŸinde bid’at ve hurafelerden uzak bir anlayışla hayatı anlamlandıran, barışın yegâne çıkar yol olduÄŸunu savunan, can taşıyan her yaratılmışın bir hakka sahip olduÄŸu bilincinde olan, Hac/78’e göre Allah tarafından kendilerine "MÜSLÜMAN" ismi verilen mümtaz ÅŸahsiyetlerdir.
KUR’AN’IN CANINA OKUYANLAR
- "Kur’an öyle söylüyor ama…"diyerek, "ama"dan sonra söylediklerini Kur’an’a tercih edenler, Kur’an’ın canına okuyanlardır.
Kendisinden hesaba çekilecekleri bir kitabın ÅŸu mesajını bir türlü anlayamadılar:
"KuÅŸkusuz bu (vahiy), senin ve kavmin için bir ÅŸeref ve itibar kaynağıdır: zamanı gelince hepiniz (ona karşı aldığınız tutuma göre) hesaba çekileceksiniz." (Zuhruf, 44).
Bu ilahi uyarıyı görmezden gelip Kur’an’ın canına okuyanlar ÅŸunları söylüyorlar:
-
"Mürted (dinden dönen) öldürülür."
Halbuki merhameti sonsuz olan Rabbimiz, Nisa Suresi 137. ayette dinden dönenin cezasının kendisine ait olduÄŸunu ÅŸöyle ifade ediyor:
"Åžüphesiz ki iman edip sonra inkâr edenler, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenler, sonra da inkârlarını artıranlar var ya, Allah (iÅŸte) onları bağışlamayacak ve onları doÄŸru yola ulaÅŸtırmayacaktır." (Nisâ, 4:137). -
"Kadının aklı da dini de eksiktir."diyorlar.
Ve bu gayri İslami ve insani görüÅŸlerini, Allah Rasûlü’ne iftira ederek O’nun aÄŸzından bir hadise dayandırıyorlar. Güya Allah Rasûlü, "İki kadının ÅŸahitliÄŸi bir erkeÄŸin ÅŸahitliÄŸine denk olduÄŸu için aklı, özel hallerinde Kur’an’a dokunamadığı ve okuyamadığı, oruç tutamadığı ve namaz kılamadığı için de dini eksiktir" demiÅŸ.
Halbuki adına bir sure (Nisa) indirilen, ayrıca 74 ayette kendisinden söz edilen, özellikle Ahzab/35’te fazilet açısından erkekle aynı özelliklerle anılan kadın hakkında Allah Rasûlü nasıl böyle bir ÅŸey söyler? Yani Allah Rasûlü, kendisine indirilen bu ayetlerden habersiz miydi? (HâÅŸâ). -
"Mazereti olan kadın hiçbir ibadeti yapamaz."diyorlar.
Delilleri ise rivayetler, uydurma hadisler/haberler, mezheplerin görüÅŸleri vs.
Halbuki hayat kitabımız Kur’an’a göre bu görüÅŸlerin tamamı asılsızdır ve kadını özel hallerinde ibadetten alıkoyacak hiçbir yasak yoktur. -
"İsa Mesih göÄŸe çıkarılmıştır ve zamanı geldiÄŸinde gökten inecektir."diyorlar.
Halbuki Ali İmran/55 ve Maide/117. ayetlere göre İsa Mesih’in vefat ettiÄŸi çok açık ve net bir ÅŸekilde vurgulanmaktadır.
Dünyanın yuvarlak olduÄŸu ve GüneÅŸ’in etrafında döndüÄŸü çok açık bir gerçek iken, İsa Mesih göÄŸün neresinde tutulmaktadır? Hem Kur’an’a göre din tamamlanmış ve kemale erdirilmiÅŸse (Maide, 3), İsa Mesih gelip ne yapacaktır? -
"Mehdi gelecektir."diyorlar.
Hemen bütün batıl dinlerde bir kurtarıcı gelme inancı vardır. Ne yazık ki bu Mehdi inancı da İran/Fars inanç ve kültürü üzerinden bize geçmiÅŸtir.
Åžia inancına göre 11. İmam olan El-Askeri’nin oÄŸlu Muhammed Mehdi, ÅŸimdiki Irak’ın Selahattin ÅŸehrinin kuzeydoÄŸusunda bulunan “Samarra” maÄŸarasına girmiÅŸ ve kaybolmuÅŸtur. Kıyamete yakın oradan çıkacak, mazlum Müslümanlara yardım edecek ve Åžam’da bulunan beyaz minareye inecek olan İsa Mesih ile görüÅŸecek ve birlikte İslam düÅŸmanlarına karşı mücadele edeceklerdir. (Hikâye böyle). -
"Ramazan’da bir gün oruç yemenin 60 gün kefareti vardır."diyorlar.
Maalesef bu görüÅŸ kesinlikle Kur’an’a uymamaktadır.
Ne yazık ki fıkıhçılar, kazaen adam öldürme yahut zihar yapma neticesinde uygulanan 60 gün keffaret orucunu buraya kıyas yaparak hüküm vermiÅŸlerdir.
— Bu görüÅŸ üzerinden ÅŸöyle bir varsayımda bulunalım: Diyelim ki bir kadın Ramazan ayında bir gün kasten orucunu yedi. Sonra da 60 gün keffaret orucu tutması gerekiyor. Peki bu kadın özürlü günlerinde oruç tutamıyorsa, iki ay peÅŸ peÅŸe bu keffaret orucunu nasıl tutacaktır? Hadi buyurun…
Örnekleri çoÄŸaltmak mümkün. Åžunu kesinlikle bilmeliyiz ki: Dünyada Kur’an’ın canına okuyanların, Kur’an da hem dünyada hem ahirette canlarına okuyacaktır. Ama son piÅŸmanlık fayda vermeyecektir:
"AteÅŸin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: 'KeÅŸke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimiz’in ayetlerini yalanlamasaydık ve mü’minlerden olsaydık.'" (En’am, 27).
Son söz Kur’an’ın:
"Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öÄŸüt, kalplere bir ÅŸifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi." (Yunus, 57).
Henüz yorum yapılmamış.