Sosyal Medya

Makale

Gazze'de hava durumu; Bomba Yağışlı!

Kuran’ı yalanlayan Mekkeli müşrikler, boyun eÄŸdiren bir güç olmadıkça yollarından dönmeyeceklerini ilan ettiler. Zillete düşüren, baÅŸlarına gökten taÅŸ yaÄŸması vuku bulmadıkça kendilerinin doÄŸru yolda olduklarına inanıyorlardı.

“Hani onlar bir keresinde de ‘Allah’ım eÄŸer bu Kur’an gerçekten senin tarafından indirilmiÅŸ bir kelamsa, başımıza gökten taÅŸ yaÄŸdır yahut bizi çok ÅŸiddetli bir azaba çarptır.’ demiÅŸlerdi.” (Enfâl / 32) Enes bu sözü Ebû Cehil’in söylediÄŸini nakleder. (Buhari)

Burada sapkın ve kibirli müşriklerin problemli ilah algısından söz edilir. Allah, elçisini ve kitabını göndererek merhamet ederken, onlar ancak gökten taş yağdırarak zillete düşüren bir ilahın kitabını kabul edeceklerini söyleyerek Resulullah (sav) ile alay etmeye kalkışmışlardı.

Yüzyıllar sonra, uçağın bir savaÅŸ aracı olarak kullanılmasından itibaren, insanları zillete düşürmek için onların baÅŸlarına bomba yaÄŸdıranların asıl amacı, düşman gördüklerini zillete düşürerek kendilerine kul etmeye zorlamaktı. 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazzelilerin üzerine bombalar yaÄŸdıran soykırımcı Siyonistlerin ve iÅŸbirlikçilerinin asıl amacı da buydu. Fakat istedikleri olmadı. Zira katlettikleri Müslüman Gazzelilerin iman ettikleri Allah, insanların başına taÅŸ yaÄŸdıran deÄŸil, Mezosfer’i yaratıp onların başına göktaÅŸlarının düşmesini engelleyen, güneÅŸ ışınlarının kullarına zarar vermesine razı olmadığından kalkan olarak Ozonosfer tabakasını var eden rahmet sahibidir.

Allah, evreni ve her şeyin dengesini var edendir. Bu anlamda, gökten insanların başına bombalar yağdıran, evler yakıp yuvaları dağıtan, yeni nesillere sirayet edecek radyasyonel tahribatlara yol açan, biyolojik silahlarla çocuklara kan kusturan, üretilmiş mikroplarla salgınlar oluşturan, her türlü sanayi tesisiyle tabiatı kirletip atmosferin dengesini bozan, ozon tabakasını delen Allah değil, şeytanlaşmış kadrolar ve onların yerli işbirlikçileridir. Yani dünyanın başına felaketler yağdıranların kimlikleri bellidir.

Bu şeytanileşmiş kadrolar ve yerli işbirlikçilerinin temel üç sapması mevcuttur.

1-Allah’ın hükümleriyle hükmetmezler. Bütün âlem, Allah’ın var ettiÄŸi kanunlarla ayaktayken, bunlar vahyi yalanlayıp kendilerini üstün gösteren gayri insani sahte düzenler kurarak, insan ve tabiatla mücadele ederler. Ä°stekleri selamet deÄŸil iÅŸgal, talan ve sömürüdür.

 2- Mülkün Allah’ın olduÄŸunu kabul etmezler. Bundan dolayı paylaÅŸmaz, her ÅŸeye el koymaya kalkarlar. Sizde olup onlarda olmayanlar için savaÅŸ baÅŸlatır, evlerinizi yakar, yuvalarınızı dağıtır ve ürettikleri son teknoloji ürünü silahları nesilleriniz üzerinde denerler.

3-Ä°zzet ve Åžerefin sadece Allah’ın yanında olduÄŸunu yalanlarlar.Bundan dolayı mırıldandıkları eÅŸitlik ve özgürlük türkülerine raÄŸmen, büyük unvanlarla anılmak isterler. Allah’ın isimlerine ve sıfatlarına taliptirler. Gittikleri her yere fitne ve zulmü hâkim kılarak, fikren ve bedenen köleleÅŸtirdikleri insanların, sahte düzenlerinin havarisi olmasını isterler.

Ceddimiz bunlara kısaca “Gâvur” demiÅŸtir. Gazzeliler onları dost edinmemiÅŸ ve oyunlarını bozmuÅŸlardır. Bunun daim olması için Galip olan Allah’ın yanında yer almak gerektiÄŸini unutmamışlardır. Gâvurlar tarafından, yurtlarından çıkarılmaktan, mallarını, canlarını, ırzlarını, dillerini, adetlerini ve nesillerini koruyamaz duruma gelmemek için direnmeyi sürdürüyorlar.

Gâvurların bombalayarak zillete düşürmeyi bekledikleri Gazzelileri bir arada tutan en büyük gücün Müminlerin kardeÅŸliÄŸi olduÄŸu açıktır. Onları kardeÅŸ kılanın Kitabına döndükleri için, esir ettikleri askerleri bir emanet olarak görüp sahip çıkarak haysiyetli bir mücadele veriyorlar. Resulullah’ın (sav) izinde tüm zalimlere karşı yan yana durmanın önemini ümmetin tüm sindirilmiÅŸ fertlerine gösteriyorlar.

Hava durumundaki yağıştan korkup sinerek evlerinden çıkmayı düşünmeyen ürkek kentli muhafazakâr kardeÅŸlerine, bombaların altında, yıkıntıların üzerinde hak mücadelesini sürdürerek Allah’tan gayrısından korkmayın düsturunu öğretmeye devam ediyorlar...

Şevket Hüner / 12 Şevval 1446

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.