En önemli meselemiz Gazze!

Gazze’de ateÅŸkesin ilanıyla birlikte herkeste belli bir rahatlama hissi oluÅŸmuÅŸtu. Meselenin orada bitmediÄŸi, zalimin ilk fırsatta kaldığı yerden zulmüne devam edeceÄŸi belliydi oysa. Ancak böyle bir çaresizlik yükünü taşımaya mecali yetmediÄŸi için daralan göÄŸüslerimize bir nefes alma imkânı gibi geldi ateÅŸkes. Gazze’de hemen hemen bütün hayati ihtiyaçlarından mahrum halde ayakta kalmaya çalışan kardeÅŸlerimiz de harabeye dönmüÅŸ evlerine geri döndüler ve içeriye sokulabilen yardımlarla temel ihtiyaçlarının hiç deÄŸilse bir kısmını karşılama imkânı buldular böylece.

Ama yazık ki bu durum geçiciydi. AteÅŸkes için kabul edilen süre bittiÄŸinde soykırım yeniden baÅŸladı. Ä°srail ateÅŸkesi tam anlamıyla uygulamadı hiçbir zaman aslında. Daha düÅŸük ölçekli de olsa zulmüne devam etti. AteÅŸkesin baÅŸladığı gün dahi, sayılı günler bittiÄŸinde ne olacağı belliydi aslında. Sadece dünyada deÄŸil, Ä°srail içinde bile büyük bir telin dalgası büyüyor olmasına raÄŸmen, Netanyahu yönetimi, arkasındaki Trump’ın desteÄŸiyle çoluk çocuk demeden acımasızca katletmeye kaldığı yerden yeniden baÅŸladı. Son bombardımanların ardından durum gerçekten iç kanatıcı boyutta!

Bizim toplumumuzda Gazze’yi kendine dava edinen ve yazık ki sayıları olması gerektiÄŸi kadar çok olmayan bir grup insan dışında bu ara dönemde Gazze’yi gündeminde tutan çok fazla insan olmadı. Her zaman olduÄŸu gibi iÅŸi oluruna bırakıp kendi hararetli iç gündemimize döndük. Belki orada da önemli hareketlilikler ve meseleler vardı ama yine de Gazze’nin gündemimizde diÄŸer meselelerden daha öncelikli bir yeri olmalı ve bu yer korunmalıydı. Genel tabloya bakınca böyle olduÄŸunu söylemek ne yazık ki zor! Dünyanın farklı köÅŸelerinden yükselen Gazze seslerinin gürlüÄŸü, bizim bu unutkanlık ve geri durma ahvalimizi daha da üzücü hale getiriyor.

Gazze’yi gündemimizde tutmaya, kardeÅŸlerimiz için dua etmeye, Ä°srail zulmünü lanetlemeye, canlı biçimde protesto etmeye, Ä°srail’i destekleyen ürünleri boykota ara vermeden devam etmeliyiz. Gündemdeki diÄŸer baÅŸlıklar ne olursa olsun, bizim için o gündemin birinci maddesi, Gazze olmalı!

Neleri ısrarla gündemde tutacağımıza, nelerin geçici meseleler olduÄŸuna ve nihayet nelerin üstünde durmaya hiç deÄŸmeyeceÄŸine aklıselim dairesinde karar veremez olduk. Medya ve sosyal medya bizi önüne katıp götürüyor. Dış meselelerde de böyle bu, iç meselelerde de… Bu yeni zamanlarda sadece neyin daha önemli olduÄŸuna dair idrakimizi yitirmekle kalmıyor, aynı zamanda hangi meseleye nereden bakacağımız, meseleleri hangi çerçevede göreceÄŸimiz noktasında da dışarıdan fazlasıyla etki altına alınıyor, hatta kodlanıyoruz. Toplumsal tablodaki her farklı kesim bu kodlanmayı yaşıyor. Bunun sonucunda hem aslî gündemimizi konuÅŸamıyor hem önemli meselelerimizi dışarıdan belirlenmiÅŸ, konunun esasından uzak yüzeysel ezber ve kalıplar içinde konuÅŸmayı kabulleniyor hem de içi boÅŸ halde öne çıkarılan birtakım konu baÅŸlıklarında kıymetli vakitlerimizi ve enerjimizi boÅŸ yere tüketiyoruz.

Sosyal medya üzerinden meseleleri tartışmak, bu mecralar bizi kendi basitleÅŸtirici sığ kodlarına zorladığından bir zihin açıklığına yol açmıyor, aksine herkesi kendi olduÄŸu yerde daha da katılaÅŸtırıyor. Kimin haklı kimin haksız olduÄŸundan bağımsız olarak meseleye bakabilirsek, bunun ülkemizin ve toplumumuzun geleceÄŸi bakımından ne kadar tehlikeli olduÄŸunu rahatlıkla müÅŸahede edilebilir. Birbirini dinlemez ve anlamaz hale gelmiÅŸ karşıt gruplar herhangi bir meselede makul sonuçlara varamıyor. Ülkemizin geçmiÅŸte yaÅŸadığı hemen her badirede bunu tecrübe ettik ve hepimize birden bedel ödeten kayıplarımızla yüzleÅŸtik.

Bugün de meselelerimizi makuliyet temelinde konuÅŸmak konusunda güçlük çeker bir durumdayız. Bu sersemletici döngüden kurtulabilmek için gündelik sosyal medya paylaşımlarının ötesine geçmek ve toplumsal meselelerimizi zihinlerimizde tarihi ve sosyolojik boyutlarıyla olgun fikirlerle konuÅŸabileceÄŸimiz zeminlere taşımak icap ediyor. Aksi halde trolleÅŸmiÅŸ zihinlerin esiri olacağız hep birlikte.

…

Yazının sadece gündemdeki belli hararetli olaylar üzerinden (haklı-haksız baÄŸlamında) okunmamasını, meseleye daha geniÅŸ bir perspektiften bakılmasını rica ediyorum. Ä°tiÅŸ kakış kültürüyle deÄŸil, makuliyetle yol almalıyız. Aksi halde sosyal medya refleksleri devreye giriyor ve mesela aklıselim vurgusuna ‘perdeleyici, gevÅŸetici’ gibi fonksiyonlar yükleyenler oluyor. Aklıselim, sıratı müstakimde sabit kalabilmenin yegâne teminatıdır oysa. Gazze’yi dikkatten kaçırmamayı saÄŸlar mesela!

https://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhan-ozcan/en-onemli-meselemiz-gazze-4692536