Sosyal Medya

Makale

İslam Toplumunun Temelleri

Ahzap suresinin 35. ayeti, Resulullah’ın (sav) aile hayatının hangi temeller üzerinde kurulduğunu gösteren, İslam toplumunda bulunması istenen on özelliğe işaret eder.

“Şüphe yok ki, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar ve Mümin erkekler ve Mümin kadınlar ve (Allah’a)itaate devam eden erkekler ve (Allah’a) itaate devam eden kadınlar ve sadâkatli erkekler ve sadâkatli kadınlar ve sabırlı erkekler ve sabırlı kadınlar ve (Hak için)mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar ve sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve oruç tutan erkekler ve oruç tutan  kadınlar ve ırzlarını muhafaza eden erkekler ve ırzlarını muhafaza eden kadınlar ve (Allah’ı)çokça zikreden erkekler ve (Allah’ı)çokça zikreden kadınlar (var ya). Onlar için Allah bir mağfiret ve pek büyük bir mükâfat hazırlamıştır.”

Ayette zikredilen hususlar, vahyin emirlerine uygun yaşayan erkek ve kadınlara işaret eder. Bu sıfatlara sahip olanların oluşturduğu cemiyet, İslam toplumudur. Resulullah’a (sav) inen vahyin gönderiliş esaslarına göre yaşandığının işareti, bu sıfatları bir ömür boyu uygulayan erkeklerin ve kadınların varlığıdır.

Bu özelliklere bir ömür boyu sahip çıkanların isteği, hesap gününde mağfiret edilip cennete girmeye layık görülmektir. Yani dünyada bir karşılığa tevessül etmeyenler, buna uygun bir makama, unvana veya bunun üzerinden sağlanacak bir servete göz dikmezler. Onlar, kulların değil Allah’ın rızasına, mağfiretine ve mükâfatına taliptirler. Buna göre Allah’ın rızası gibi yüksek bir makama ulaşmak, kişisel çıkarların toplumun menfaatlerinin önüne geçmemesidir. Affedilmek için de her açıdan meşru ve namuslu yaşama çabası gerekir. Nihayet Resulullah’ın (sav) Risâlet’i, ancak onların bu vakarlı tavırlarıyla temsil ve takip edilir.

Ayette “oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar” dan bahsedilmesi, Ramazan’da tutulan orucun bir sıfata dönüşmesinin önemini vurgular. İçinde Kur’an inen Ramazan ayında hepimize talim ettirilerek öğretilen; haramlardan uzak yaşamayı, Allah’ın gözetiminde kulluk etmeyi, yalnız Allah’ı büyük sayıp, eşit ve kardeşçe bir hayat sürmeyi, geçim konusunda bizden daha azla yetinene ümit olup, takvaca daha gayretli olanı rehber edinmeyi, maziden neyi çağrıştırırsa çağrıştırsın, her mevsimi ve zamanı, merhameti, adaleti ve karşılıksız paylaşımı hatırlatan isimlerle anmayı, gecelerin içinde ümit devşiren uyanışlardan asla vazgeçmeyerek sözümüzle özümüzü bir kılmayı ilke edinenler, sonunda mağfirete ve cömertçe bir mükâfata sahip olacaklardır.

Aynı zamanda oruç tutan erkekler ve kadınlar, Müslümandırlar, mümindirler, itaatkardırlar, sadakatlidirler, sabırlıdırlar, mütevazidirler, sahip olduklarını kardeşleriyle başa kakmadan paylaşanlardır, Hakkı zikreden ve zikrine uygun fikredenlerdir. Bu da on vasfın içinde zikredilen orucun aslında diğer vasıfların tamamının beraberce uygulanmasına imkân sağladığının göstergesidir. Böylece niyetine sahip çıkan fertlerden oluşan bir toplum, o zorlu hesap gününe hazırlandığı için merhamet, adalet ve kardeşliğin yeşermesine sebep olur. Karşılık beklemeden inşa edilen dostluklarla birlikte. Birbirine inanan, güvenen ve yardımlaşan Müslümanlar dünyaya örnek olurlar. Zalimlerle mücadele etmeyi ve mazlumlara sahip çıkmayı asla ihmal etmezler.

Kim gibi mi?

7 Ekim’den beri tüm şeytanlaşmışlarla, canları, malları ve evlatlarıyla Cihad eden Gazzeli erkekler ve kadınlar gibi…

Şevket Hüner / 5 Şevval 1446

2 Yorum

  1. Alparslan Öztürk

    Nisan 08, 2025 Salı 12:15

    Üstat Ağzına sağlık Allah razı olsun

  2. İsmail Şahin

    Nisan 08, 2025 Salı 07:13

    Yüreğine sağlık

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.