Kriz Faizin Çocuğudur

Evet, kriz faizin çocuÄŸudur. Faiz varsa elbette kriz olur.

Çünkü faiz karşılıksız almaktır. Dünya-nefis ölçeÄŸinden bakanlar için bu muhteÅŸem(!) bir kardır. Az koyar çok alırsınız. 1 koyar 10 alırsınız. Daha ortaya bir ÅŸey koymadan bile alacağınız bellidir. Nereden bu yoÄŸurdun bolluÄŸu? Kimden nasıl almış oluyorsunuz? Acaba siz alırken birileri vermiÅŸ-aÄŸlamış oluyor mu? Siz alırken ortaya hangi emeÄŸi koymuÅŸ oluyorsunuz? Aldığınız hakettiÄŸiniz mi? Ve daha nice sorular...

Cahiliye dönemi tam bir kurtlar vadisi idi. Tefeciler kredi açar borç verirlerdi muhtaçlara, ama tanınan mühlet dolunca ödeyemezse ikiye katlardı ve her ödeyemeyiÅŸinde katlamalı olarak artardı. Yani 1'i ödeyemeyene mühlet üstüne mühletle 10'u ödemesi ÅŸart koÅŸulurdu. Zamanı fahiÅŸ fiyata satarlardı, içinde neleri var ki sat gitsin zamanı...

Tabii borçlunun yüksek faiz borcunu ödemesi imkansız olan bir ÅŸeydi ve kurtlar vadisi yasaları tefeci-alacaklıya ÅŸu hakları tanırdı: Faizci gider borçlunun isterse hanımını, kızını, annesini, gelinini ya da kız kardeÅŸini bunlardan birini alır ve giderdi, kimse de buna mani olamazdı. Borcuna mahsuben alıkoyar ve sonra bırakırdı. Ve bu uygulama yasaları koyan kurtlar vadisi sofrasında baÅŸ köÅŸeye oturanlar tarafından çok normal görülen bir ÅŸeydi, yasalar böyle iÅŸlerdi. Çünkü onlar en tabii hakları olan alacaklarını tahsil ediyorlardı(!).

Bunun adı kriz deÄŸildi. Sistem böyle iÅŸliyordu. Alan çok razıydı, veren de razı olmak zorundaydı. Ya deveyi güdecek ya da diyardan gidecekti. Kurtlar vadisinde zalimce gidiÅŸe "dur" demek isteyenler sürgüne gönderiliyor, ıssız bucaksız çöllerde ölüme mahkum ediliyorlardı. Kimsenin itiraz hakkı yoktu. Herkes kralların koyduÄŸu kurallara uymak zorundaydı. Krallar kulların (halk) en layık olduÄŸu, halkın maslahatını öngören kuralları koyarlardı hep(!) onlar bir iÅŸ yapıyorlarsa mutlaka bizim iyiliÄŸimiz için olurdu. Mekke de yaÅŸayanlar böyle inandırılmış-ÅŸartlandırılmışlardı. Kriz düzeni iÅŸliyordu. Krizi faizciler tetikler, üretir, besler büyütürlerdi. Her kriz yeni zenginler-rantiyeciler ve yoksullar-fakirler üretirdi.

DüÅŸününüz, karşılıksız almaya kilitlenmiÅŸ bir insanı kim nasıl engelleyip durdurabilir? Bu zihniyete sahip birinin etrafına saçacağı tehlikeyi, vereceÄŸi zararı varın siz hesap edin...

O hep alacak, yığacak, mal üstüne mal katacak, mal üzerinden hakimiyet-egemenlik tesis edecek, malın iktidarı üzerinden hükmedecek, ezecek, sömürecek, aÄŸlatacak, can yakacak...

Bu ÅŸu demektir: Birileri de hep verecek, fakirleÅŸecek, onlara çalışacak, karın tokluÄŸuna tükenecek, mahkum olacak, ezilecek, aÄŸlayacak, canı yanacak...

Vahy bu haksız haram kazancın kapısına kilit vurmak için buyurdu:

"Faiz yiyenler (kabirlerinden), ÅŸeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "alım satım tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım satımı helal, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öÄŸüt gelirde faizden vazgeçerse, geçmiÅŸte olan kendisinindir ve artık onun iÅŸi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, iÅŸte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar. Allah faizi tüketir, sadakaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez. Ä°man edip iyi iÅŸler yapan, namaz kılan ve zekat verenler var ya, onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler. Ey iman edenler!Allah'tan korkun. EÄŸer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin. Åžayet yapmaz (bırakmaz) sanız Allah'ın ve Rasulü'nün size savaÅŸ açtıklarını bilin. EÄŸer tevbe ederseniz sermayeleriniz yine sizindir. Böylece ne zulmetmiÅŸ, ne de zulme uÄŸramış olursunuz." (Bakara 275 ila 279)

Devamında "borçluya geniÅŸ zamana kadar mühlet verin" deniliyor. Hatta bağışlamanın daha da büyük hayır olduÄŸu haber veriliyor.

Vahy karşılıksız almak demeye gelen bu kirli kazancın karşısına alternatif olarak karşılıksız vermeyi öÄŸreten zekatı-sadakayı-infakı yerleÅŸtirdi. Veremeyen çolak eli zekatla-sadakayla-infakla terbiye etmeyi murad eyledi. Almak yok, hep alamazsınız. Vermeyi öÄŸreneceksiniz.

Zordur vermek ama vermelisiniz-vereceksiniz. Vererek denenecek-sınanacaksınız. Mal canın yongasıymış derler, hadi bakalım yongayı verebilirsen aslını da verebilirsin. Yongayı vermeyenin-veremeyenin aslını verme iddiası boş olsa gerek...

Kur'an faiz hususunda sadece iktibas ettiğimiz ayetlerle mukayyed değil, daha başka surelerde yine faizden ve yasaklığından haber veren ayetler var.

Küresel kriz gündemleriyle insanları bir yönlere kanalize ederek, suni gündemler oluÅŸturarak ekonomik kaos ortamında, sisli havalar oluÅŸturarak malı götürenler her devirde-dönemde vardı zaten.

Faizin olduğu hangi zaman krizsiz olmuş, krizden beri kalmış ki?

Faiz Rabbi Rahimin haram kıldıklarından bir haramdır.

Her haram zaten kriz doÄŸurur. Kaosa meydan verir.

Ä°syan-haram-tuÄŸyan-ÅŸirk-fısk-cürüm-nifak varsa kriz de var.

Krizsiz dünya isteyenler için adres bellidir: Vahye kulak vermek, gönlü açmak, aklı-fikri vahyle yıkamak, aklamak, arınmak, arındırmak...