El ve Kalem

Ä°nsanda iki el var. Yaratılışta bu ellerin bize neden verildiÄŸini çok fazla düÅŸünmemiÅŸ genelde pek kafa yormamışızdır. Ama iki elimiz var ve her birimiz iki ele sahibiz. Ellerimizi hayat içerisinde tutmakta, sıkmakta, atmakta, kavramakta, yakalamakta, kaldırmakta velhasıl birçok yerde kullanıyoruz. Bu manada rabbimizin sunduÄŸu harika imkanlardır eller. Fakat daha farklı canlılar da var bizim gibi elleri olan, onlarda aynı iÅŸleri görmek için kullanıyorlar ellerini. Tutuyorlar, yakalıyorlar, sıkıyorlar v.s. Acaba insandaki eller, yaratılmışların en ahseni olan bizlere baÅŸkaca ne iÅŸ için verilmiÅŸ olabilir? Sadece az önce zikredilen iÅŸlevler için olamaz. Çok daha derin-zengin-anlamlı fonksiyonlar için olmalı. Hiçbir ÅŸey boÅŸuna yaratılmadığına göre, bize verilen hiçbir ÅŸey boÅŸa-boÅŸuna verilmediÄŸine göre bu ellerinde muhakkak ki çok büyük anlamı ve deÄŸeri olmalı.

Ä°nsan hayata dair her türlü soruyu ve sorunu aklı sayesinde çözüyor, doÄŸruyu yanlıştan akıl sayesinde ayırıyor.

“Akıl” baÄŸ kuran-baÄŸ kurmayı temin eden araçtır. Akıl vahyle baÄŸ kurduÄŸunda ortaya muazzam deÄŸerler çıkıveriyor. Hayat zenginleÅŸiyor anlam buluyor.

Hele akıl tümüyle vahyin emrindeyse yanılmak ne mümkün bi iznillah. Artık, akıl el-ayak ile göz-kulak ile dil-dudak ile saÄŸlıklı iliÅŸkiye geçmiÅŸtir ve sahibini alır yüceltir-yükseltir.

Vahyin emrine verilmiÅŸ akıl ürettiÄŸinde ve "el’e" yaz dediÄŸinde "el’de" görevini ifa ettiÄŸinde ortaya ne muazzam eserler çıkar.

Yazan ilimle-kalemle meÅŸgul olan ellere sahipken tarihin farklı dönemlerinde ortaya koyduÄŸumuz eserler ve kurduÄŸumuz medeniyetler bunun en canlı ÅŸahidi deÄŸil mi? Hala ellerimizi Rabbimizin yarattığı yerde ve hikmetle kullandığımız zamanlarda ortaya konulan eserlerin 'sırtından geçiniyor' ve yol bulabiliyoruz. Hasımlarımız bile bizim ellerimizi kalem ve ilim aracı olarak isti'mal ettiÄŸimiz zamanlarda ürettiklerimizle yaşıyorlar ve üzerimizde tahakküm kurabiliyorlar. Bizim ellerimizin kaydettiklerini onlar bizden daha çok okuyor ve kendi ideolojileri doÄŸrultusunda kullanmaya çalışıyorlar.

Alak sure-i celilesinin ilk 5 ayeti Rabbimizin ilk inzal buyurduÄŸu ayetler. Bu ayetleri okuyunca orada kalemden bahsedildiÄŸini görüyoruz.

“OKU! Yaratan Rabbin adına. O, insanı alaktan (embriyo, hücre, sevgi, ilgi, alaka) yarattı. Oku! Zira Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O insana kalemle (kaydetmeyi) öÄŸretti. O insana bilmediklerini öÄŸretti.

Ä°lk inen ayetlerin kalemden bahsetmesi bizi çok düÅŸündürmelidir. Bakınız hiçbir canlı kalem tutmayı bilmez, kalemi kullanmayı baÅŸaramaz. Hiçbir canlı yazamaz, kaydedemez. Bu insana mahsus bir özellik.

Biz okuruz, anlarız, üretiriz, yazarız, kaydederiz, ellerimizi yazma ve kaydetme iÅŸinde kullanırız. Demek ki eller yazma ve kaydetme iÅŸi için bize verilmiÅŸ-armaÄŸan edilmiÅŸ harika araçlar.

Ayrıca ellerimizle birçok iÅŸ görür ve hayatı kendimiz için kolay kılarız.

Ä°mam Muhammed Åžeybani bu ayetin tefsiri sadedinde der ki: “Ä°nsanda iki el vardır. EÄŸer ilim ve kalemle iliÅŸkisini kesmiÅŸse artık onlar el deÄŸil ayaktır.”

Bu özlü/muhteÅŸem tespitin üzerine bir kelime daha sarf etmenin tümüyle gereksiz olduÄŸunu düÅŸünüyor ve herkesi düÅŸünmeye davet ediyorum.

Yasin AydoÄŸan