Sosyal Medya

Makale

Esirler bir Ganimet mi yoksa Emanet midir

Ä°slam’ı vahÅŸetin sorumlusu gösterip buna karşılık barışçı ve hümanist görünerek Müslümanların zihinlerini iÅŸgal eden ve tek çözümün kendileri gibi olunması gerektiÄŸini söyleyen batılıların gerçek yüzlerini yetimler ortaya çıkardı. Soykırımcı siyonistlerin hiçbir savaÅŸ hukukuna riayet etmeden ve ikinci dünya savaşı sonrasında kurulan adalet, barış ve insan hakları örgütlerinin sessiz desteÄŸiyle, bebekleri katlettiler, hastaneleri okulları ve camileri yerle bir ettiler. Tüm batılı iÅŸbirlikçilerin de yardımıyla dört bir yandan kuÅŸattıkları Filistinlilerin üzerine yüzbinlerce bomba atıp binlerce insanı katlettiler.

Ä°nsanların vicdanlarını sızlatan bu vahÅŸet ve soykırım, bir avuç Müslüman’ın direniÅŸini kıramadı ve sonunda ateÅŸkese razı oldular. Ve o zaman Gazzellilerin, soykırımcı siyonistlerden farklarının sadece direniÅŸleri olmadığı ortaya çıktı. Siyonistlere esir düşünce kendilerine nasıl iÅŸkence edileceÄŸini bildikleri, hayata mülteci kamplarında baÅŸlayan, bombardımanda kendi çocuklarını ve ailelerini koruyamamış, açlığa ve susuzluÄŸa karşı direnmiÅŸ bu yetimler, aldıkları esirleri bir emanet bilmiÅŸlerdi. Karşılıklı esir takasında görüldü ki Müslümanlar esirlerini yemeyip yedirmiÅŸ, içmeyip içirmiÅŸ ve korumuÅŸlardı. Esir aldıkları kadın askerlere, cariye gözüyle bakmamışlardı. Ãœstelik iade aldıkları kardeÅŸlerine yapılan iÅŸkenceleri görüntülemeye tenezzül etmediler. Bombalanan evlerinin yıkıntıları üzerinde yaptıkları esir deÄŸiÅŸ tokuÅŸu ile Ä°slam’ın izzetini ve merhametini tüm dünyaya ilan ettiler. Bu ilkeli ve izzetli tavır, soykırımcı siyonistlerin ve iÅŸbirlikçilerinin gerçek yüzlerini ortaya koyuyordu.

Bugüne kadar esirlerden ve onlara nasıl davranıldığından bahsedenler genellikle esir alanlardı.

Ama şimdi değiş tokuş töreninde konuşan esir İsrailli asker Alexander Turbanov diyor ki:

"Nezaketiniz vicdanıma kazındı. Aranızda yaÅŸadığım 498 gün boyunca, maruz kaldığınız saldırgan düşmana raÄŸmen, saf kahramanlığın, insanlığa ve deÄŸerlere saygının anlamını öğrendim. Siz kuÅŸatılmaya raÄŸmen özgür olanlardınız, ben tutsaktım ve siz hayatımın koruyucularıydınız. Bana bir babanın çocuklarına gösterdiÄŸi ÅŸefkatle davrandınız. SaÄŸlığımı ve onurumu korudunuz. Toprakları ve gasp edilmiÅŸ hakları için savaÅŸan adamların pençesinde olmama ve ülkemin hükümetinin kuÅŸatılmış bir halka karşı iÄŸrenç soykırım uygulamalarına raÄŸmen açlığın veya aÅŸağılanmanın bana dokunmasına izin vermediniz. ErkekliÄŸin anlamını, fedakarlığın deÄŸerini, aranızda yaÅŸayana kadar anlamamışım. Ölümü gülümseyerek karşılayıp öldürme ve yok etme araçlarına sahip düşmana karşı çıplak bedeninizle direndiÄŸinizi görene kadar fark etmemiÅŸtim. Ne kadar uÄŸraÅŸsam da deÄŸerinizi yansıtacak, yüce ahlakınız karşısındaki hayretimi ve hayranlığımı ifade edecek kelimeler bulamayacağım. Dininiz size esirlere karşı böyle mi davranmanızı öğütlüyor? Bu ne büyük dindir ki, sizi bu kadar yüce bir mertebeye eriÅŸtirmiÅŸ. Karşınızda tüm insan hakları ve düşmanla mücadele protokolleri çöker! En zor anlarda dahi yalan sloganlarla deÄŸil, yaÅŸadığımız gerçeklerin ışığında adalet ve merhamet gösterdiniz. En karanlık koÅŸullarda bile ilkelerinizden vazgeçmediniz. Ä°nanın bana, eÄŸer bir gün buraya dönersem ancak sizin saflarınızda bir mücahit olarak dönerim. Çünkü hakikati halkınızdan öğrendim ve sizin sadece toprağın deÄŸil, aynı zamanda ilkenin ve haklı davanın da sahipleri olduÄŸunuzu anladım.”

Esir takasıyla bırakılan kadın Asker Agam Berger: "Kassam Tugayları, dini inancımıza büyük saygı gösterdi. Hamursuz Bayramı'nı kutlayabilmek için mısır unu istedim getirdiler. Günlük dualarımı edebilmek için Siddur dua kitabı istedim, verdiler. Esirlere karşı çok anlayışlı davrandılar. Yom Kippur ve Ester Orucu'nu tutmamızı sağladılar. Savaşın ortasında nasıl başardıklarını bilmiyorum ama ihtiyacımız olan eşyaları hemen temin ettiler."

Ey Peygamber! Elinizdeki esirlere de ki: EÄŸer Allah kalplerinizde hayır olduÄŸunu bilirse, sizden alınandan (fidyeden) daha hayırlısını size verir ve sizi bağışlar. Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.  (Enfal/ 70)

Şevket Hüner / 20 Şaban 1446

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.