Sosyal Medya

Makale

Adaletsizlik nedir?

Adaletsizlik, kök anlamını Yaratanın belirlemediği, esas ilkelerini ve ölçülerini Yaratanın koymadığı, sınırlarını Yaratanın çizmediği, temel hukukunu Yaratanın vaz etmediği her şeydir. 

Hiçbir şeyin olmadığı bir anda olmasını isteyip her şeyi Yaratan; önce her şeyin anlamını, ilkelerini, ölçülerini, sınırlarını, hukukunu belirledi ve sonra bunun üzerine her şeyi yarattı. Yani sahici olan sadece Yaratanın belirledikleridir. Bir şeyin adaletli olabilmesi için öncelikle sahici olması gerekmektedir. Yaratamayanın, esasa ilişkin sabitler hususunda sahici bir şey söylemesi imkânsızdır. Esasa ilişkin sabitelerde izafi doğrular olmaz.

Bu nedenle Yaratana tabi ve teslim olunması mecburidir. 

O halde adaletsizlik nedir? 

Ana hükümlerini ve asıl sınırlarını Yaratanın belirledikleri dışında nedenlerle, niyetlerle, araçlarla, ölçülerle, prensiplerle karar verilip, yapılan her şeydir. 

Zaafların oluşturduğu doğrular, düşünceler ve duygularla verilen kararlar, sergilenen davranışlar, yapılan işler, söylenen sözler ve tüm ilişkiler adaletsizdir. 

Bencilliklerin, menfaatlerin, cehaletlerin; tüm nefsi, zihni ve ruhi nakısaların hasılaları adaletsizlik doğurur. 

Bu durum iki insan arasındaki ilişkilerde, toplumsal boyutta, kurumlarda, devletler düzeyinde ve tüm insanlık ölçeğinde böyledir. 

Adaletsizlik zulüm getirir, mutsuzluk oluşturur, tüketir, çatışma oluşturur, yıkıma neden olur. 

Bu nedenle sadece Yaratana teslim olup, O'nun belirlediği temel eksen ve çerçevede kararlar alıp, davranışlar sergilemek zorunludur. 

Bu, bütün insanların, ilişkilerin, niyetlerin, teşebbüslerin, kararların, kurumların ortak paydası olmalıdır. 

Ya da insanlar ve toplumlar; huzurdan, tatminden, barıştan, mutluluktan ve anlamı olan her şeyden vazgeçmeli; ıstıraba, hüsrana, çatışmaya, israfa ve kaybetmeye razı olmalıdırlar.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.