Sosyal Medya

Makale

Hükümdarı para olan yeni dünya

Güney Amerika’da altın madenlerinde insanlık dışı ÅŸartlarda ölümüne bir mesaiye zorlanıyor insanlar. Afrika’nın birçok yerinde yine batılı ÅŸirketler kendi ülkelerini zengin edecek madenleri çıkarırken sadece Afrika kıtasını deÄŸil, insanları da iliklerine kadar sömürüyor. Çin’de dijital atıkları ayıklayıp ayrıştırmak üzere çalıştırılan iÅŸçilerin büyük bir kısmı ölümcül kanser türlerine yakalanıyor. Ülkemizdeki ve dünyadaki birçok tekstil iÅŸletmesinde kot taÅŸlayan iÅŸçiler akciÄŸerlerini geri alınamaz biçimde kaybediyor. Uzayıp gider yazmaya kalksak bu liste böyle. Yeni dünyanın ‘hükümdarı’ para, paranın imparatorluÄŸu ayakta kalsın diye egemenler milyonlarca insanı sadece karın tokluÄŸuna köleleÅŸtirilmekle kalmıyor, onların bedenlerini ve benliklerini de kemiriyor.

Taktığımız altın kolyede, giydiÄŸimiz spor ayakkabıda, kot pantolonda, kullandığımız dijital aygıtlarda, kullandığımız elektrikte, endüstriyel zincirlerden pazara, oradan da bize ulaÅŸtırılan her türlü mal ve ürünün üstünde kan var. Paranın çarkı iÅŸlesin diye her yıl kısa, orta, uzun vadeli endüstriyel cinayet usulleriyle milyonlarca cana kıyılıyor. Her yıl milyonlarca insan hayatlarını, özgürlüklerini, saÄŸlıklarını, neÅŸelerini, yaÅŸama sevinçlerini bu çarklara kurban veriyor. Neden? MaÄŸazalar, çarşılar, alışveriÅŸ merkezleri vitrinlerini doldurabilsinler, bizim doymak bilmez tüketim ihtirasımız karşılanabilsin diye.

Ä°nsanlık ikiye ayrılıyor artık; bizi sömürenler ve bizim sömürdüklerimiz! Hiç kimse bu olan bitenin ardındaki karanlık çarkları ve gerçekten ihtiyacı olmayanı tüketen herkesin bu çarkı iÅŸletenler arasında olduÄŸu gerçeÄŸini görmek istemiyor.

Slavoj Zizek, ‘Kırılgan Temas’ kitabında birkaç cümleyle modern büyülerin arka planını teÅŸhir ediyor: “Meta fetiÅŸizmi öyle bir illüzyondur ki, sıradan bir nesneye (örneÄŸin bir ayakkabıya) ruhsal bir anlam atfeder, onu büyülü kılar; aslında ortada emek, sömürü, deÄŸerin yaratılış süreci vardır, ama biz onu ‘nesnenin gizemli cazibesi’ diye algılarız”

Milyonlarca insanın hayatını tehlikeye düÅŸüren tüketim endüstrileri, onlarsız bal gibi de yaÅŸayabileceÄŸimiz ÅŸeyleri bize satabilmek için kuruldu, kuruluyor. Yemek, giymek, yapmak, kullanmak zorunda olmadığımız ÅŸeylere karşı önü alınamaz bir talep gösterdiÄŸimiz için insan öÄŸüten bu mallar üretiliyor ve pazara sürülüyor. Bizler yaÅŸamak için ihtiyacımız olanın fazlasını baÅŸkalarının hayatlarından çaldığımız gerçeÄŸine gözlerimizi kapattığımız için baÅŸkalarının hayatları mütemadiyen eksiliyor ya da o baÅŸkaları hayattan eksiliyor.

“Zaman zaman bilimin, günümüzde ekonomik kârlılığın dayattığı zorunluluklara boyun eÄŸdiÄŸi söylenir, aslında bu her zaman için doÄŸruydu. Yeni olan, ekonominin insanlığa karşı açık savaÅŸ ilan etmesidir; bu sadece yaÅŸam koÅŸullarına deÄŸil, aynı zamanda ayakta kalma koÅŸullarına karşı da açılmış bir savaÅŸtır” diyor ‘Gösteri Toplumu’ isimli kitabında Guy Debord.

Nefsini şımartmak diye bir tabiri vardı eskilerin. Yeni küresel ekonomi düzeni, parası olanların nefsini şımartabilmeleri için parası almayanları makine diÅŸlilerinin arasına attıkları bir düzen! Yerel ekonomiler de dünyanın her yerinde küresel ekonominin uç karakolları olarak faaliyet gösteriyor. Her ÅŸey göz önünde olduÄŸu halde bunun tartışması da yapılamıyor. Çünkü yeni ekonomi yeni bir din gibi, getirdiÄŸi bu düzen asla tartışılamıyor, tartışılması teklif dahi edilemiyor. Ekonomi çarklarının iÅŸlemesi için hayattan rahatlıkla vazgeçilebiliyor, doÄŸal kaynaklarla birlikte doÄŸanın kendisi de gözden çıkarılabiliyor. Ä°nsanlar bu çarkı iÅŸletebilmek adına köleleÅŸtiriliyor, daha kötüsü içlerine bu çarkı gerekli gösterecek tüketim zehri zerk ediliyor. Yani kalabalıklar bir yönüyle kendi ölüm fermanlarını kendileri çıkartıyor. Bu çok acı bir durum; insanlık, körleÅŸmiÅŸ kalpler ve uyuÅŸmuÅŸ zihinlerle kendi bindiÄŸi dalı kesiyor.

 

 

https://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhan-ozcan/hukumdari-para-olan-yeni-dunya-4674251

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.