Çaresizliğin Nedeni Yol Yordam Bilmemektir

Hepimizi derinden sarsıp moralimizi altüst eden olayların birbirini izleyip durduğu günlerden geçiyoruz. Aslında bu insanın yeryüzünde debelenmeye başladığı zamandan beri böyle devam edip gitmekte. Dilerim soykırımcı İsrail'in bu zulmü fıtratı kirlenmemiş vicdan sahibi insanların uyanıp hidayete ermelerine neden olur. Biz biliyor ve inanıyoruz ki içinde yaşadığımız bu gezegen imtihan ve zorluklar dünyasıdır. Ama yine biliyor ve inanıyoruz ki burada iyilikleri yeşertip yaşatmakta mümkün. Bu tamamen bizim tercihlerimize bağlı. Sürekli kötülükleri görünür kılma çabası moralleri düzeltemez ve iyiliğe açılan kapıları bulmamızı sağlamaz. Ancak iyilikleri çoğaltıp güçlendiğimizde kötülüklerle mücadeleye mecal bulabiliriz. Bu akış daima böyle olmalı. Öte yandan yaşanan bunca tuğyanın ve buhranın hangi yürekleri sızlattığını nasıl bilebiliriz. Buna şahit olanların tepkisiz kalması sonucunda kaçacak yerleri yoktur. Mazeret uydurarak kendilerini temize çıkarma kurnazlıkları da işe yaramayacaktır.

Tarihe geçmiÅŸ bütün kırılmalar sonrasında insanlık ancak büyük akıllar ve yürekli kiÅŸiler sayesinde nefes alabilmiÅŸlerdir. Huzur ve sükûnun çarelerini arayanların ve sarsılmaz bir iradeyle çaba sarf edenlerin yolu aydınlıktır. Elbette ÅŸunu da unutmamak gerekir. Ä°nsanlığa ÅŸifa olacak medeniyetler tek kiÅŸi tarafından deÄŸil sırt sırta veren dostluÄŸa inanan kiÅŸiler tarafından kurulmuÅŸlardır. Çünkü örgütlü kötülüğe karşı mücadele etmenin sünneti, el ele veren yoldaÅŸlar olmaktır. Sorumsuzca elimize silahı alıp, mevzisiz, hedefsiz yapılan kör atışların kimseye yararı olmaz. Artık bütün medeniyetlerin yeÅŸerttiÄŸi iyiliklere ulaşılabilecek imkânların bolluÄŸunda yaÅŸadığımızın farkına varıp bu olanağı devÅŸirip dönüştürebilme çabası ve becerisinin tamamen cesaretimize ve gayretimize baÄŸlı olduÄŸuna inanmalıyız.

Bağırıp çağırmak, aÄŸlayıp sızlamak, sürekli ÅŸikâyetçi olmak plansızlığın ve projesizliÄŸin bir göstergesidir. Belki ülkemizde bir Filistin enstitüsü kurarak saÄŸlıklı bilgiler veren bir haberleÅŸme ağı kurulmasına gayret ederek olayları derinliÄŸine anlamamız mümkün olabilir. Tarifi imkânsız acıların tekrar yaÅŸanmaması için alınması gereken tedbirleri tespit edebiliriz. EÄŸer bu konuya gerekli deÄŸeri vermezsek ÅŸunu çok iyi anlamalıyız ki, birbirinden kopuk çare arayışları, bu büyük sorunları çözmemize zemin oluÅŸturamayacaktır.

Bugün zalim Ä°srail hiç kimseyi umursamayan, uydurma Yahudilik mitolojisi, seçilmiÅŸlik ve üstünlük kurgusunu adeta bir endüstriye dönüştürerek, Filistin/ Gazze'de soykırıma devam ediyor. Bu şımarıklığın ve pervasızlığın bütün dünya halkları tarafından görülmesi bile zulmüne engel olamıyor. Ancak bilinmeli ki hiçbir zulüm ilelebet sürmeyecektir. Ä°srail ileride bu barbarlık üzerinden lanetle anılacaktır. Mazlumları, kazılan derin hendeklere atıp yakarken ÅŸenlik yapıp eÄŸlenen Ashab-ı Uhdut, bugün nasıl lânetle anılıyorsa, Ä°srail de Gazze’li kardeÅŸlerimize uyguladığı bu korkunç soykırım nedeniyle aynı ÅŸekilde lanetle anılmaktan kurtulamayacaktır. Ä°nsanlığın hafızası zaman zaman küllense de asla silinmez. Tarihin belleÄŸine kazınan bu korkunç katliamları, kanla beslenenler ne kadar gizlenmeye çalışırlarsa çalışsınlar asla unutulmayacaktır.

İnsana ağır gelen başka bir şey de ideolojik saiklerle veya grup asabiyetiyle olup bitenlere duyarsız kalıp kendi karanlık dünyalarında yaşayanların akıl almaz ve insafa sığmaz tepkisizliklerini sürdürme kararlığıdır. İnsanlık fıtratından sıyrılmış bu güruh, tepkisizliklerinin trajikomik ve asla sonuç alamayacakları bir yönelim olduğunu keşke fark edebilselerdi.

Bizim inancımızda ve düşüncemizde insan, etnik durumu ve inancı ne olursa olsun fitne ve fesat çıkarmadığı sürece hürmete layık bulunup korunandır. Çaresizlik üretenlerin pürü pak ümitlerimizin üzerine kezzap atmalarına izin verilmemeli. ÇaresizliÄŸimizin nedeni yol yordam bilinmemesi. Ardından uygulanabilir bir eylem planı keÅŸfedememek, adeta sessiz sedasız bilinmezliÄŸe gömülmektir…

Ali Bedir