Sosyal Medya

Makale

Nicolo'yu Yanlış Anlamak

Nicolo Guerrera 1993 yılında İtalya’da doğmuş bir (Globetrotter) dünya gezgini. Guinness “yürüyerek dünya turu” rekorunun son kilometrelerini yürüyor. Bu rekor için en az dört kıtada 30000 km. yol yürümek gerekiyor. Nicolo dört yıldır dört kıtada 29000 kilometre yol yürümüş. 2018 yılında üniversitenin son sınıfındayken “büyük bir yürüyüş yapmak istiyorum” diye hazırlıklara başlamış. 2020 yılının ağustos ayında Çikolata fabrikasındaki pazarlama işinden ayrılmış. “Yürüyüşün Anlamı” adını koyacağı ve çocukluk hayali olan kitabı yazmak için yola çıkmış. Eşyalarını, çadırını ve ilaçlarını taşımak için üç tekerli bir bebek arabası (Ezio) ile yola çıkmış. Bu uzun yolculukta birçok değişik coğrafyanın zorlu şartlarında, güvenli bir geceleme yapmaya karar vermenin yolculuğun en ilginç aşaması olduğunu öğrenmiş. Gittikçe, yürümenin yaşamak ve hissetmenin en iyi yolu olduğunu anlamış. Birikimi yetmeyince sosyal medya üzerinden sponsorlar bulmuş. Öte yandan gezdiği coğrafyalarda birçok konukseverlik görmesi insana dair ümitlerini arttırmış. 21 çift ayakkabı eskittiği yaklaşık kırk milyon adım attığı bu yolculukta tasarruf etmeyi de öğrenmiş…

Yağmurun bastırdığı bir gün yolu Düzce’nin Kirazlı köyüne düşmüş. Camide 4 gece konaklayan Guarrera, imamın misafirperverliğini anlattığı, yüzbinlerce takipçisi bulunan sosyal medyada paylaştığı videosunda diyor ki “Nasıl uyuyacağım sizce? Ben buraya bir camiye geldim. Ezio’yu park ettim. Çadır kurmak istedim ama imam bana bu akşam içeri gelip camide uyuyabileceğimi söyledi. İçeri girdim. (Caminin içini gösteriyor) ve işte buradayım. İmam bana camide yer gösterdi ve yerden ısıtmayı açtı. Bana battaniye verdi ve yerleştim. Bu gece burada uyuyacağım. Bu temiz tuvalette üstümü değiştirdim. İmam ıslak ayakkabılarımı aldı ve benim için kurutup temizlemiş. Ayrıca yiyecek te getirdi. (Tepsi içinde çorba ve iki kap yemek ve meyve suyunu gösteriyor) sonra İmamın mihrapta okuduğu Kuran tilavetini dinletiyor

Caminin imamı Hilmi Yılmaz “İkindi namazı çıkışı rastladım ona. Üstü başı ıslak ve üç tekerli bir çocuk arabası vardı. ‘Kenarda bir yerde çadır kurabilir miyim, biraz dinlenmek istiyorum’ dedi. Bizde baktık üstü başı ıslak nerde ısınacak bu şahıs diye düşündük. Cemaatin de isteğiyle camide yer gösterdik. Dışarı çıktığımda gördüm ki ayakkabıları ıslak ve çamurlu. Ben de onları silip kurutmaya çalışırken o da üstünü başını değiştirmek için ayağındaki terlik ile geldi. Ayakkabılarını kurutmaya çalıştığımı görünce engel olmak istedi ama ben ona misafir bizim baş tacımızdır dedim. Akşam namazından sonra eve çıktım ve evde ne varsa ufaktan bir şeyler getirdim. Yatsı namazı öncesi Kur’an okumaya başladığımda kalktı önce müezzin mahfiline sonra da ikinci safa geldi ve aynı namaz kılar gibi huzurlu şekilde tilaveti dinledi. Gezinin misafirperverliğinden etkilendiğini belirtmesi üzerine kendisine İslam'dan bahsettim. Bundan da çok etkilendi. Sonrasında isim muhabbeti oldu. Benim ismim Muhammed Hilmi, o da 'Nicolo' dedi. Ben de şakayla karışık, 'Nicolo olmaz, Muhammed Nicolo olsun.' dedim. Güldü ve 'Benimkisi İbrahim Nicolo olsun” dedi. Kelime-i şehadet getirdik, o da tekrar etti. Bunda ne bizim ısrarımız oldu ne de o karşı geldi. Misafirliğin hakkını verdi.” diye anlattı.

Nicolo, sosyal medyadan yaptığı açıklamada medyanın yaşanan olayı fazla süslediğini "Birileri Müslüman olduğumu ve İbrahim adını aldığımı söylüyor." diyerek iddiaları yalanladı.

Misafire hürmet etmek “Tanrı misafiri” diye Hz. İbrahim’den başlayan ve Anadolu’da da yaşatılan bir gelenek. Misafirin dinine, diline bakmadan onu selamlayarak endişelerini gidermek, ona ikram etmek ve yolculamak bu toprakların mayasında mevcut. Hatta zekâtın muhatabı sayıp “yol ehli” görerek ona yolluk ve harçlık vermek dinimizin emridir… Nicolo’nun asıl etkilendiği bu karşılık beklemeden yapılan misafirperverliktir…

Ama son zamanlarda insanlara “kelime-i şahadet” getirterek Müslüman nüfusun sayısını arttırma çalışmaları bundan sonraki evreler ihmal edildiğinden güdük kalmaktadır. Zira şehadetten sonrası örnekliği ile yol göstermek davetin kalbe yerleşmesinin en önemli kısmıdır.

Süleymaniye camii merkezli sivil davet çalışmasını gönüllü elemanlarıyla sürdüren Kim vakfı yılda altmış milyon turist gelen ülkemizdeki çok büyük bir boşluğu doldurmaya çalışıyor. Günlük 14 farklı dilde konuşabilen yüzü aşkın gönüllü ile yapılan bu davet çalışması toplumda büyük bir ilgi görüyor. 2024 sonrası mühtedilerin İslami eğitimine yönelik çalışmaları sürüyor.  

Gazze’deki soykırıma ve katliama karşı direnen, merhamet ve adalet ehli müminlerin varlığı, dünyadaki vicdan ehlinin İslam’a ilgi duymasına sebep oluyor. Bu onurlu direnişten etkilen bir milyon kişinin şehadet getirerek Müslüman olduğu söyleniyor. Bu şehadet getiren insanların, iyi bir mümin olmasına yönelik bir çabaya dönüşmesi için bir şeyler yapmak yerine dönenlerin(!) sayılarıyla övünmek ise tembelliğimizin işaretidir.

Cat Stevens (Yusuf İslam) diyor ki “Eğer Kuran’ı öğrenmeden önce Müslümanları tanısaydım asla Müslüman olmazdım” …

Şevket Hüner / 22 Recep 1446

4 Yorum

  1. özgür akış

    Şubat 01, 2025 Cumartesi 09:22

    Allah ilminizi artırsın. EY Allahım ;Bizlere sorumluluk açısından taşıyamıyacağımız yük yükleme. kalbi ve gönlü güze linancını yaşıyan ruh güzelliğini dışarı vuran kullardan olmayı nasip eyle. Hilmi yılmaz hocamız gibi güzel örnek olmayı nasip eyle

  2. Mustafa Kazo

    Ocak 29, 2025 Çarşamba 13:06

    İyi insanlara selam olsun,güzel örneklik sağlayana selam olsun,tembel olmayanlara selam olsun,

  3. A.S

    Ocak 28, 2025 Salı 14:20

    Doğru dedin

  4. Turhan Öztürk

    Ocak 26, 2025 Pazar 14:58

    Teşekkür ediyorum Şevket bey. Selâm ve hürmetle.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.