Sosyal Medya

Makale

Üç Savaş Pilotu

Suriyeli pilot, Ragheed Ahmed Al-Tatari, 1954’de Şam’da doğdu. 1972’de Hava Kuvvetleri Koleji'ne girdi ve 1975 yılında mezun olunca savaş pilotu olarak Hava Kuvvetleri'ne katıldı. 1980 yılında, Hama'da gerçekleşen katliamı önlemek için bombalama emirlerine uymayı ve firar eden meslektaşları hakkında rapor vermeyi reddetti.Bu meydan okuması onun ordudan atılmasına neden oldu. Al-Tatari, Ürdün'e ve sonra Mısır'a kaçtı. Ama BM aracılığıyla yaptığı sığınma başvurusu reddedildi. 1981'in sonlarında ailesine yönelik tehditlerin artması nedeniyle döndüğü Şam Havaalanında Esad rejimi tarafından gözaltına alınarak ağır ceza mahkemesinde yargılandı. 43 yıl boyunca Suriye’nin çeşitli cezaevlerinde hapsedildi. Esad rejiminin düşmesinin ardından 2024 yılında serbest kaldı. Bu süre boyunca, Al-Tatari'nin hayatı ve direnişi, insan hakları örgütleri ve Suriye halkı tarafından büyük bir ilgiyle takip edildi…

Cevher Dudayev, 1944 yılında Çeçenistan’ın Yelhoroy Köyü’nde Musa ve Rabia’nın 13. çocuğu olarak dünyaya geldi. Henüz kundaktayken Kazakistan’a gönderildi. Sibirya'da ortaokulu bitirip Tambov Hava Harp Okulu’na girdi ve 1966 yılında mezun oldu. 1971 yılında başladığı Gagarin Hava Harp Akademisi’ni 1974’te bitirerek 1. Sınıf pilot seçildi. Başarılarla dolu kariyerinde SSCB tarafından 12 madalyaya layık görülerek ilk Müslüman Tümgeneral oldu. 1989'da Estonya'da stratejik hava kuvvetleri filoları komutanlığında görev yaparken Baltık Ülkelerinde başlayan bağımsızlık hareketlerinin kuvvet kullanılarak bastırılması için Moskova'dan emir aldı ancak bu bombalama emrini yerine getirmedi. Bu itaatsizliğin cezası olarak birliği ile Grozni'ye sürgüne gönderildi. Dudayev, ordudaki görevinden 1990 yılında istifa edince Çeçen Halkı Millî Kongresi'ne davet edildi ve icra heyeti başkanlığına getirildi. 1991 seçimlerinde oyların %85’ini alarak bağımsız Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. 1994’te Rusya'nın Çeçenistan'a karşı başlattığı askerî harekâta karşı cihat ilan etti. Dudayev'in liderliğindeki iki yıla yakın bir süre devam edecek çatışmalar başladı. 21 Nisan 1996'da bir Rus senatörü ile telefonla görüşürken telefon sinyalinden konumu tespit edildi ve lazer güdümlü savaş uçağı füzesiyle şehit edildi. 

Sabiha Gökçen, 22 Mart 1913 tarihinde Bursa'da doğdu. Mustafa Kemal’in manevi kızı olarak kabul edildi ve 1925 yılında evlat edinildi. Çankaya İlkokulu sonrasında Üsküdar Amerikan Kız Kolejinde eğitim aldı. 1935 yılında Türk Hava Kurumu'na girdi ve 1936 yılında ilk defa motorlu uçak ile uçtu. Sabiha, Türkiye'nin ilk kadın pilotu ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu oldu. Kariyeri boyunca yaklaşık 8,000 saat uçtu ve 32 farklı askeri operasyona katıldı. 1937 yılında Dersim İsyanı sırasında, Türk Hava Kuvvetleri'nde görev yaparken, Dersim bölgesine yönelik hava operasyonlarına katıldı. Bu operasyonlarda, isyanı bastırmak amacıyla Dersimi bombaladı. 22 Mart 2001 tarihinde Ankara'da vefat etti. Hayatı boyunca birçok ödül aldı ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'na adı verildi.

Meydan savaşlarında sadece savaşçıların öldürüldüğü muharebeler, işin içine uçaklar dahil edilince çocukları, kadınları ve yaşlıları da katledecek boyutta bir vahşete dönüştü. Böylece “Üstlerinin emirlerin sorgulamadan itaat etmelisin” şeklinde yetiştirilen askeri personel rejimlerce meşrulaştırılmış bir sürü toplu katliamın sorumlusu kılındılar. İtaat edenler kahraman ilan edilirken karşı gelenler hainler olarak cezalandırıldılar. Fakat rejimler değişince kahramanlar hain, hain sayılanlar kahraman ilan edildiler. Bugün Gazze’nin üzerine bomba yağdırarak yapılan katliamın bir parçası kılınan pilotlar da yarının savaş suçlusu sayılacaklar.

İnsanlar sadece Allah’ın kulu olduklarını unuttuklarında, yaşadıkları yerlere ait rejimlerin kurşun askerleri olmanın ötesine geçemezler. Halbuki hesap gününde, uğruna savaştıkları, ait olmaktan övünç duydukları, sorgulamadan itaat ettikleri organizasyonların hiçbiri onların yardımına koşamayacaktır…

(Ve Allah şöyle diyecektir): "İşte şimdi Biz’e yapayalnız geldiniz, tıpkı sizi ilk yarattığımız gibi ve (hayatta iken)size bahşettiğimiz her şeyi arkanızda bıraktınız. Kendinizle ilgili olarak Allaha ortak koştuğunuz o şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz! Gerçek şu ki, sizin (dünyadaki hayatınız ile) aranızdaki bütün bağlar artık kesilmiştir ve bütün eski dostlarınız sizi terk etmiştir!" (Enam / 94)

Selam olsun hesap gününü unutmayıp sadece Allah’ın kulu olmanın şerefi için direnenlere…

Şevket Hüner / 1Recep 1446

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.