Emanetler namustur

Nur süresinde, mümin erkekler ve kadınların gözlerini haramdan sakınmaları ve namuslarını korumaları emredilmiÅŸtir. 

Müminler için bütün emanetler namustur.

Bunların emanet bilinmesi ancak fıtrata ve hukuka uygun davranılması mecburiyetlerine inanılması nedeniyledir. Emanet, hukukun tahakkuku ile meşru ve mahrem hale gelir, o zamana kadar namahremdir. Hukuku belirleyense mülkün sahibidir.

Bütün emanetler namustur ve ancak Yaradanın belirlediği hukuk çerçevesinde tasarrufta bulunulur. Namahrem eli değdirilmez.

Hayatlar, insanların fıtratları, aileler, ilişkiler, coğrafyalar emanettir.

Eşler birbirlerine emanettir. Birini, diğerinin mahremi yapan hukuka ihanet etmezler. Birbirlerinin namuslarını koruyanlar olarak, birbirlerinin hukuklarını da muhafaza ederler.

Akıl emanettir. Namahremlerin tasallutundan korumak, emanetin namusuna sahip çıkmaktır.

İnananlara emanet verilmiş coğrafyalar, yurtlar, topraklar emanettir. Emaneti koruyamayanların, ırzları, şerefleri, özgürlükleri, hayatları payimal olmaktadır.

Hakikat emanettir. Bunun namusuna sahip çıkamayanlar, dünya ve ahiretlerine namahrem eli değmesine izin vermişlerdir.

Evlatlar emanettir. Bu emanet kahpelere emanet edilirse, onların da ebeveynlerin de namuslarına halel gelir.

Aile emanettir. Namusuna sahip çıkılamazsa, bütün namuslar tehdit altındadır.

Emanete, hukuka, namusa el ve dil uzatmanın söz konusu olduÄŸu hiçbir ÅŸey; "hak, özgürlük, tercih, gelenek, strateji, taktik" yaveleriyle meÅŸrulaÅŸtırılamaz, alenileÅŸtirilemez, yaygınlaÅŸtırılamaz, gerçekleÅŸtirilemez. 

Zira namusun anlam ve kriterlerini belirleyen; varlığı, fıtratı üzerine yaratan ve hukukunu oluşturandır. Bunu korumak sorumluluğu da namuslularındır.

Emanetleri koruyamayanlar aciz ya da ahmak, ihanet edenler hain, el ve dil uzatanlar da düşmandır.

Ahmaklar, hainler ve emanetin namusuna el, dil uzatanlar ÅŸeytana dost olmuÅŸ ve izinden gidenlerdir.

İsra suresi 64: "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaatlerde bulun. Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez."

Emanetin namusunu koruyanlarsa, Şeytanın güç yetiremedikleridir.

Yaygaraya pabuç bırakmayanlardır. Emanetlerine ortak etmeyenlerdir. 

Yalan vaatlere kanmayanlardır. 

Şeytanın izinden gitmeyenlerdir. Ayrıca bunlar;

Feraset ve basiret sahibi olanlardır.

Dünyaya dalanlarla birlikte dalmayanlardır.

Birbirlerinin velileri ve refikleridir. 

Bölünüp, parçalanmayanlardır.

Aldanmayan ve aldatmayanlardır.

Mazeretsiz olarak yerlerinde oturmayanlardır.

Boş işlerden ve sözlerden yüz çevirenlerdir.

Dostuna dost, düşmanına yaman olanlardır. 

Mallarıyla ve canlarıyla mücadele edenlerdir.

Küçük hesap yapmayanlar, dünyaya ve dünyalılara eyvallah etmeyenlerdir.

Sadece Allah'a kulluk eden, sadece O'ndan yardım isteyen ve Allah'a tevekkül edenlerdir.

Şeytan ve dostlarından değil, Allah'tan korkanlardır.

Hevalarına kulluk etmeyenlerdir.

Meleklerin de dua ve desteklerini alabilecek olanlardır.

Hâsılı, adam gibi adamlardır. Gözlerini hiçbir harama dikmezler ve mahremlerine göz dikilmesine izin vermezler.