Sosyal Medya

Makale

Gazze ve Suriye Sırada Hangi Ülke Var

Suriye DiriliÅŸinin uyandırdığı hayranlık ve öfkeyi bir tarafa bırakarak daha gerçekçi bir yaklaşım ile meseleye bakılması gerektiÄŸi her makul bir entelektüelin temel tavrı olmalıdır. Gazze direniÅŸi baÅŸlarken de benzer komplocu yaklaşımlar dile getirilmiÅŸ ve hatta Ä°srail tarafından organize edilmiÅŸ olduÄŸu tezi bile savunulmuÅŸtu. Bugün bir yılı aÅŸkın bir süredir yapılan bütün katliamlara karşın dipdiri bir ÅŸekilde direniÅŸ kendi ekseninde durmakta ve Ä°srail tattığı yenilginin acısını baÅŸka ÅŸekilde çıkarmanın yollarını aramaktadır. Ä°lk fırsatı yakaladığında da saldırmaktan geri durmamaktadır. Buna raÄŸmen, tarih bir kez kırılmaya uÄŸramasın, akışını sürdürmeye devam etmektedir.

Gazze direniÅŸinin ardından dile getirdiÄŸim bir tespit: Gazze ruhu müslüman ülkeleri saracak ve yeni bir deÄŸiÅŸim rüzgârı baÅŸlayacak diye bir gelecek tahmininde bulunmuÅŸtum… Bugün Suriye ile devam eden bu ruh, yeni deÄŸiÅŸim ve diriliÅŸlere de kapı aralayacaktır. Her ne kadar Suriye konusunda ileri sürülen şüpheler dikkate deÄŸer olsa da bugüne kadar sürdürülen yaklaşım ve dikkatli eylemler, bu direniÅŸin baÅŸarıya ulaÅŸmasının önündeki engelleri tek tek kaldıracağını bize göstermektedir.

Bu geliÅŸen olaylar, sadece ülkeler bazında deÄŸil halklar bazında da yeni uyanışlara vesile olacaktır. Avrupa’da MüslümanlaÅŸma artışı ile birlikte bunun dolaşıma girmesi müslüman ülkelerdeki halk üzerindeki etkisi giderek artacak ve yeni hareketlenmelere neden olacaktır. Dün DaiÅŸ ile ABD ısmarlaması ÅŸiddet sarmalı içeren hareketler, MüslümanlaÅŸmanın önünde engele dönüşmüştü. Bugün ise Gazze DireniÅŸi ile birlikte o Ä°slamofobia ortadan kalktı ve yalan olduÄŸu açıkça görüldü ve MüslümanlaÅŸmayı giderek hızlandırmaktadır. Ä°ÅŸte bu durum yeni müslüman hareketler içinde bir kalkış adımı olarak öneme haiz olacaktır. Åžiddeti reddeden, müslüman ahlakını önceleyen, önce kendisi iyiliÄŸe koÅŸan ve iyiliÄŸi çoÄŸaltma yarışında bulunan, affedici, merhamet sahibi olmayı temel ilke kılan bu yeni hareketlenmeler MüslümanlaÅŸmayı içerde/müslüman halklar arasında da görünür kılarak yeni diriliÅŸlere vesile olacaktır.

Gazze direniÅŸi, Müslümanlara, ‘kendin ol, kimseye benzeme çabasına girme ve Rabbine güven, gerisi sana bir sorumluluk yüklemez’ ilkesini öğretmiÅŸtir. Yani yapman gerekeni yap gerisini Allah’a bırak, o en büyük vekildir. Bu temel ilkeyi eylemde gösterebilmenin saÄŸladığı güven ile hareket ettiÄŸinizde her türlü zafer müslüman insanın olacaktır. Bu imanın temel bir umdesidir. Dolayısıyla Müslümanlar bu kez, kendi ilkeleri üzerine bina edilmiÅŸ bir direniÅŸ göstermektedir. Ã‡Ã¼nkü daha önce yanlışlara kapı aralayan bazı eylemler onlara nispet edildiÄŸi için sorunlu bir görüntü oluÅŸmuÅŸtu. Bugün hamdolsun, bu sorunlu görüntü ortadan kalktı. Ve her müslüman başı dik bir ÅŸekilde Gazze direniÅŸinin yanında yer almakta ve Suriye direniÅŸine destek olmaya çalışacaktır.

Ä°ÅŸte biz bunları düşünürken, Lübnan baÅŸbakanı Mikati gelerek CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile görüştü ve yaptığı açıklamada, YaÅŸadıklarımız bize Türkiye’ye güvenmemiz gerektiÄŸini öğretti” dedi… Ayrıca Mısır CumhurbaÅŸkanı Sisi, yaÅŸadığı korkuyu dışa vuran bir ÅŸekilde “Çok şükür benim elim kana bulaÅŸmamıştır” dedi. Tabi ki Sisi’nin elinin kana bulandığını bilmeyen yok. Ä°hvan’dan yüzlerce insanı haksız yere idam etmesi, eylemlerde yüzlerce insanı katletmesi, bir sürü insanı sürgüne göndermesi vesaire hep bilinen ÅŸeyler. Ama asıl dikkat edilmesi gereken ÅŸey, bir korkunun varlığının izharı olarak bu açıklamayı yapmasıdır.

Korkunun ecele faydası yoktur. Ä°slam, halklar nezdinde kendi yerini buldukça siyasal zeminde de bir karşılık bulmakta gecikmeyecektir. Hatalar her zaman yapılmaktadır. Önemli olan Müslümanların birbirini affetmesini bilmesi ve asli düşmana karşı birlikte omuz omuza mücadele etmesi gerektiÄŸi ÅŸuurudur. Bu ÅŸuur tarihin geleceÄŸini belirleyecek bir özelliÄŸe sahiptir. Ä°ran Ä°slam devrimi ile baÅŸlaması gereken direniÅŸ ve diriliÅŸ ruhu maalesef beklenen tesiri göstermedi. Ama Gazze ruhu ve direniÅŸi inÅŸallah bu sefer yeterli bir direniÅŸi ve ruhu besleyerek tarihin sonu diyenlerin yalanlarını yüzlerine çarpacaktır.

Dünya güçlerinin ciddi bir güç kaybı yaÅŸadığı göz ardı edilemez! Bu zaten açık bir ÅŸekilde görülmektedir. Ukrayna ve Rusya savaşı kadar Ä°srail’in Gazze de meydana getirdiÄŸi katliamda da bu zaaf sırıtmaktadır. Birçok yönden bu sırıtma görülebilir: Askeriyönden sırıtmaktadır. Ahlaki yönden sırıtmaktadır. Uluslararası kurumlar yönünden sırıtmaktadır. Ä°ktidarların savunduÄŸu ilkeler yönünden sırıtmaktadır. Avrupa aydınlanmasının temel kavramları baÄŸlamında sırıtmaktadır. Bu kadar açık bir yenilgi daha önce görülmemiÅŸtir.

Avrupa ise zaten sona doÄŸru sürüklenmektedir. Ekonomik ve siyasi bir girdabın içinde debelenmektedir. Sadece makyaj üzerinden kendilerini saklamayı baÅŸarmaktadırlar. Ama ırkçı faÅŸist bir zihniyetin iktidar olma olasılığı her günden daha fazla Avrupa’yı sarmalamaktadır. Afrika ve Asya’da, OrtadoÄŸu ülkelerindeki eski prestijleri kalmadı. Çıktıkları ülkelere bir daha girebilme olasılıklarını yitirmektedirler.

Dünya sistemi diye bir ÅŸey de kalmadı. Tek belirleyici olma hüviyeti bitti. Ä°srail ABD desteÄŸi ile hukuk tanımadan saldırılarına devam ederken, hiçbir güç ona dur deme cüretinde bulunmamaktadır. Bu açık durum karşısında Müslümanların kendilerine gelmelerinden daha doÄŸal ne olabilir ki? Ä°ÅŸte bu noktada Suriye diriliÅŸinin devamının gelmesi, baÅŸarılı olması, kendi özgürlüğünü inÅŸa ederek bir devlet olarak varlığını tescil ederek mücadeleye katılması, Gazze direniÅŸinin baÅŸarılı olmasının teminatı haline gelecektir. Lübnan harekete geçerek kendi devlet olma vasfını kazanması, Ä°srail üzerindeki baskıyı artıracaktır. Mısır eski kodlarına geri döndüğü zaman Ä°srail için sonun baÅŸlangıcı görünecektir. Ä°ÅŸte bu yüzden Ä°srail, Suriye direniÅŸini engellemeye matuf gayri ahlaki ve gayri hukuki saldırılar yapmaktadır. Ä°ÅŸgale yeltenmektedir. Ama buna dur diyecek ses bizatihi Suriye direniÅŸinin oluÅŸturacağı kendi ordusundan gelecektir. Ä°ÅŸte o zaman Ä°srail için yenilgi yüzü/sonun baÅŸlangıcı kendini göstermeye baÅŸlayacaktır. Çünkü bir örgüt ile savaÅŸmak ile bir devlet ile savaÅŸmak arasındaki farkı o zaman görecektir.

Müslümanların makul, mantıklı ve dirayetli bir yaklaşıma ihtiyaçları olduÄŸu bedihidir. Bu yaklaşım öyle çok uzakta bir yerde deÄŸil, kendi içinde mündemiçtir. Yeter ki kendine olan güvenini tazelesin, baÅŸkalarının attığı propaganda yalanlarına kanmayı bir tarafa bırakarak Müslümanlara güvenmeyi esas kabul ederek bir baÅŸlangıç yapabilsin… Gerisi kendiliÄŸinden gelecektir. Korkmaya gerek yoktur. Müslüman isek Allah bizim dostumuz ve vekilimizdir. ‘O ne güzel bir dost ve ne güzel bir vekildir’ ayetini kendimize mihver ve rehber kılmalıyız.

Ä°slam’ın rehber olduÄŸu yeni bir hareketin varlığı dünyayı yeniden biçimlendirmeye ve yeni bir dünya sistemi kurmaya, yeni bir uluslararası hukuk ve sisteminin inÅŸa edilmesine aracılık edebilir. Müslümanlar öncelikle buna inanmalı ve yola emin adımlarla çıkmalıdırlar. Allah en büyüktür derken neyi kastettiÄŸini bilen Müslümanlar bunu yapmaya muktedir olacaklardır.

Ölüm, ahiret ÅŸuuru ve hesap verebilirlik gibi temel aksiyomların gündelik hayatımız üzerindeki etkisini idrak edelim ve kendimizi düzeltmeyi bir ahlaki umde olarak hayatımıza yeniden ekleyelim… Ä°ÅŸte o zaman süreklileÅŸen yeni direniÅŸler ve diriliÅŸler ile müslüman ruhunun bütün dünyayı sardığı günleri göreceÄŸiz biiznillah…

Not: Bu yazı tarihe not düşmek maksadı ile yazılmıştır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.