Makale
Emanetler kutsaldır
Kutsal olan, dokunulmaz olandır. Onlara keyfin istediÄŸi gibi yaklaşılmaz. Sahibi ne demiÅŸse, nasıl demiÅŸse öyle tasarruf edilir.
Hayat emanettir. Hayatın gayesi de emanettir. Bu gayenin tahakkuku için emredilen kök amaçlar emanettir. Bunların anlaşılmasını, inanılmasını, yerine getirilmesini mümkün kılacak hükümler emanettir. Bunların öÄŸretildiÄŸi kaynak emanettir. Verilen sözler, yapılan ahitler emanettir. Ahde sadakat ve sadık kalanlara da sadakat emanettir. Emanetleri koruyup gereÄŸini yapmak için, ihsan edilen bütün kaynaklar ve imkânlar emanettir.
Akıl emanettir.
Ve insanlara emanetler üzerinde tasarruf için; anlamları, ilkeleri, ölçüleri, sınırları, hukuku belirlenmiÅŸ yetkiler verilmiÅŸtir.
Emanetler kutsaldır ve bunları, kutsallarını kaybetmemiş ve onlara ihanet etmeyen, adam gibi adamlar koruyabilirler.
Kutsalı kalmamış, nefsin basit arzuları, hedefleri, keyifleri ve zanları çerçevesinde hayat yaÅŸayanların emanet ÅŸuuru olmaz ve onlara da hiçbir ÅŸey emanet edilemez. Ne sır ne güven ne dostluk ne refiklik ne yol ne iÅŸ ne iliÅŸki ne de hayata dair hiçbir ÅŸey.
Emanetleri kutsal sayan adam gibi adamlar; laflarından, iddialarından, etiket ve tabelalarından tanınmazlar. Onlar ancak inançlarından, sorumluluklarından, hallerinden, ahlaklarından, ÅŸahsiyetlerinden, vakarlarından, samimiyetlerinden, amellerinden ve iliÅŸkilerinden tanınabilirler.
Zira onları küçük hesaplar peÅŸinde, boÅŸ iÅŸler ve laflar üzerinde, kafası karışık, gönlü bulanık, adaletsiz, hikmetsiz, aciz, meselesiz, umarsız, umutsuz, bezgin ve kimseden bir ÅŸey isterken ve beklerken görmek mümkün deÄŸildir.
Onlar, akÅŸam yatarken, günün muhasebesini ve yarının planlarını yaparak uyurlar. Sabah kalkarken, yeni günün heyecanını yaÅŸarlar. Rüyaları umut, ilham ve müjde imkânıdır. Her gün ulaÅŸacakları yeni hedefleri vardır. Birine ulaşınca, hemen diÄŸerine yönelirler. Bu, hayatlarının sonuna kadar fasılasız devam eden bir süreçtir.
Emaneti kutsal kabul edenlerin hedefleri birbirlerinden kopuk, kendileri de birbirlerinden habersiz deÄŸildir. Zira hepsi, genetiÄŸi aynı hükümlerle düÅŸünürler, anlarlar, karar verip davranış gösterirler.
Onların iÅŸlerinin kıvamı amel-i salihtir. BoÅŸ iÅŸler üzerinde görüldükleri vaki deÄŸildir. Onlar için boÅŸ iÅŸler emanetlere dair olmayanlardır.
Onların adandıkları ve dava edindikleri gayeleri vardır. Burada sabit-kademdirler; vazgeçmezler, dalgalanmazlar. Bu nedenle bir tane hayatları, bir tane yüzleri vardır.
Nefsin, kalabalıkların, rastgelenin sürüklediÄŸi bir hayat onlardan çok uzaktır.
Yüksek farkındalık, derinlik, firaset, basiret ve hikmet, dirayet onların halini tarif eden kavramların bir bölümüdür.
Bunlar, niyetleri, arayışları, talepleri ve samimiyetleri neticesinde onlara lütuf ve ihsan edilmiÅŸtir.
Emanetler kutsaldır ve kutsalı olmayan; çevrenin, zannının ve nefsinin peÅŸinde sürüklenenlere hiçbir ÅŸey emanet edilemez. Zira onlar; bilmez, önemsemez, kadir, kıymet bilmez ve emanetlere ihanet ederler. Emaneti koruyamayanların yetkileri ellerinden alınır ve mutlaka bedel öderler.
Henüz yorum yapılmamış.