Makale
Tasavvur ve Talep
Dünya boyutunda tek tek her insan için istisnası olmamacasına; ulaşılmaya ve elde edilmeye çalışılan ne varsa, insanın iradesine baÄŸlı bölümde, bir tasavvur ve talep geliÅŸtirilmesini gerektirmektedir. Mesela mutlu olmak isteyen birisinin bir mutluluk tasavvurunun olması lazımdır.
MutluluÄŸun doÄŸası nedir? Elde edilince nasıl bir hale, yüksekliÄŸe, deÄŸere sahip olunur, bilinmesi gerekmektedir. Bu bilmek, soyut, entelektüel ya da sadece kelime ve kavramlarla gerçekleÅŸen ruhsuz bir bilmek deÄŸildir. Rengi, kokusu, tadı, hareketi, duygusu olan bir bilmektir. Bir kiraz gibi, elma, sarımsak soÄŸan, pasta, simit vesaire gibi… Çerçevesi, sınırları, boyutları netleÅŸen hayal kıvamında bir bilmek olmak durumudur.
Bu tasavvur; istemeyi, talep etmeyi gerektirecek kadar güçlü bir çekiciliÄŸe, cazibeye sahip olunca, arkasından talep etmek gelir. Talep etmek, onu istediÄŸini, elde etmek için gerekli mücadeleyi vererek fedakârlık göstereceÄŸini de söyleyen bir irade beyanını ifade eder. Talep, ulaşılmaya çalışılan bir hedef, deÄŸiÅŸtirilmesi gereken bir durum, elde edilmeye çalışılan bir hak için zorunludur.
Talep; dille, gönülle ve fiille gerçekleÅŸtirilebilir. Talebin niteliÄŸi; tasavvurun kalitesine, netliÄŸine ve cazibesine baÄŸlıdır. Talebin haklılığı ve gücü; mücadele azmini ve elde etme imkânını geliÅŸtirecektir.
Mesela Müslümanca bir hayat yaÅŸamak isteyenlerin, öncelikle böyle bir hayata iliÅŸkin açık, net, güçlü ve detaylı bir tasavvura sahip olmaları gerekmektedir. Bu tasavvurun oluÅŸması için; hayattan kopuk genel ya da teorik bilgiler, sloganlar, baÄŸlantısız ve parçalı tablolar yeterli olmaz. Varlık nedeninden baÅŸlayıp; bunun nasıl gerçekleÅŸebileceÄŸine dair canlı tabloları ve usulleri de kapsaması gerekmektedir.
Bu tasavvurun; arzulanan hayatı bütüncül olarak resmetmesi, ilkelerini, sınırlarını, deÄŸerlerini ve ölçülerini de kapsaması gerekmektedir. En önemlisi, bu hayatın saÄŸlayacağı yükseklikleri, kazançları, duygu ve halleri canlı biçimde hissettirmesi lazımdır. Zira insan, sadece zihni ile motive olan mekanik bir varlık deÄŸildir. Onu çekecek, harekete geçirecek duygu ve haller ile motive olup, güçlü hedefler oluÅŸturabilir.
Ä°tminan, Müslümanca bir hayatın en derin, köklü ve temel motivatörüdür. Ä°tminan, yaratılış özelliklerinden gelen zorunlu bir husustur. Yani bütün insanlar, mecburen bu hal tarafından motive olup hedefler koyarlar ve onu gerçekleÅŸtirmeye çalışırlar.
Yolların ayırım noktası, itminanın fıtratına uygun bir tasavvura sahip olmaktır. Ä°tminanın derinliÄŸi, yüksekliÄŸi, sınırları ve saÄŸladığı duygu ve haller; asla nefis düzeyinde elde edilebileceklerle mukayese edilemez. Bu nedenle, itminanın doÄŸasına uygun bir tasavvura sahip olanların; olabilecekleri ve yapabilecekleri de kıyas edilemez.
Bu; teslimiyet, mücadele, sabır, paylaşım, kararlılık, sahihlik ve etkililik iradesini saÄŸlar. Buradan; adam gibi adamlar ve dava erleri ortaya çıkar.
Gasp edilmiÅŸ hakların, sınırlanmış alanların ve özgürlüklerin elde edilmesi; zulüm nitelikli davranışların deÄŸiÅŸtirilmesi için çok güçlü talepler geliÅŸtirirler. Bunun için yeterli enstrüman, güç ve pozisyona sahip olmaları gerekmez. Her durumda, uygun usulle haklarını talep ederler. Zira bilirler ki; “talebin, arzı getirmesi”, oluÅŸların fıtratındandır.
Müslümanca bir hayat tasavvuruna sahip olanlar; hayatın bütününü, gerçekleÅŸtirecekleri net, sahih ve etkin hedefleri olan bir dava olarak görürler. Bu dava, her sabah heyecan ve umutla uyanmayı saÄŸlayacak bir hal saÄŸlar. Böylece kararsızlık, umutsuzluk, sıkılmak, bunalmak, amaçsızlık gibi olgular ortadan kalkar. DiÄŸer insanlara, kendi tasavvur tablolarından heyecanla okudukları hayatı anlatırlar. YaÅŸadıkları ve halleri ile de ÅŸahitlik ederler.
Tek cümle ile özetleyecek olursak; net bir tasavvur, güçlü bir talep olmadan oluÅŸmaz.
Furkan suresi, ayet 77 “De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye deÄŸer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”
Henüz yorum yapılmamış.