Sosyal Medya

Makale

Fiyatı olan şeyden güzellik zuhur etmez!

“Güzel, gerçeÄŸin peÅŸinde koÅŸmayanlardan kendini gizler” diyor Andrey Tarkovski, ‘MühürlenmiÅŸ Zaman’ kitabında. Biz ÅŸimdilerde güzeli hep fiziksel özelliklerde ya da satın alabileceÄŸimiz ÅŸeylerde arıyoruz. Çünkü güzelliÄŸin zihnimizde basit ve sathi bir anlamı var. Daha çok fiziksel bir avantajmış gibi görüyoruz onu. Bu fiziksel avantajlara sahip olmayanlar içinse yine fiziksel yöntemlerle ulaşılması gereken bir ÅŸey güzellik. Var olanı boyayıp makyajlayarak, fit hale getirerek, kaslandırarak, estetik operasyonlara baÅŸvurarak, giyindirip kuÅŸandırarak o hedefe ulaÅŸmaya çalışan milyonlarca insan var bugün dünyada. Bunun üzerine fevkalade kârlı endüstriler kuruluyor. Oysa ‘güzel’, Tarkovski’nin kendine özgü bilgeliÄŸiyle keÅŸfettiÄŸi gibi gerçekle, yani hakikatle beraber ulaşılabilecek bir ÅŸey. Tabiatı gereÄŸi gelip geçici ya da sahte fiziksel avantajlara sahip olmanın insanı seraplara kapılmak dışında götürebileceÄŸi bir yer yok.

Geçici tatminler ve sahte hazlar dışında!

“GüzelliÄŸin on par’etmez, ÅŸu bendeki aÅŸk olmasa!” diyen Aşık Veysel üstüne devasa yatırımlar yapılan güzellik endüstrisini tek hamlede nasıl da boÅŸa çıkartıyor, rahmet olsun!

Gerçek güzellik, insanın yalnızca içinden eriÅŸebileceÄŸi bir ÅŸey… Ä°çinin patikalarında yürüyerek çıktığı bir yolculuÄŸun varabileceÄŸi bir menzil… Hakikati ve sonsuzla irtibatı olmayan hiçbir ÅŸeyin tam manasıyla güzel olabilmesi mümkün deÄŸil. Ä°nsan ancak hakikatle yakınlığı derecesinde pay alabiliyor güzellikten. Yani Allah’ın güzelleÅŸtiren boyasıyla boyanarak… Hakikatin sahibi kimse, güzellik de sadece ondan geliyor, gelebilir. Ä°man edenler için, ki o en büyük güzelliktir, güzelliÄŸe eriÅŸmenin baÅŸka bir tarifi, metodu, yolu olamaz. Kalple irtibatsız her güzellik sözdedir, uçucu ve geçicidir, tıpkı dünya gibi ne sahibine ne baÅŸkasına yar olur. Yeryüzünde Allah’ın ilahi dokunuÅŸunun eseri olmayan hiçbir güzellik yoktur; buna elbette kendi eserimiz gibi gördüklerimiz, kendi buluÅŸumuz, kendi üretimimiz, kendi malımız, kendi sanatımız sandıklarımız da dahil!

“Bugün kendimize bir güzellik yapalım mı?” dedi neÅŸeyle yanındakine. “O murad edip de sana söylettiyse biz nasıl yapmayalım?” dedi yanındaki gülümseyerek.

Gökyüzündeki bulutların, geceleri süsleyen yıldızların, kıyıya vuran dalgaların, kırları donatan papatyaların, gelinciklerin, uçuÅŸan kelebeklerin, bir çınar yaprağının, bir tırtılın, bir kurbaÄŸanın, serçelerin, kırlangıçların, alemde var olan her bir ÅŸeyin kendine özgü bir güzelliÄŸi var ve hiçbiri güzel olmak için bir ÅŸey yapmıyor. Güzellik tabiatlarında, yaratılışlarında var onların. Aslında aynı ÅŸey insan için de geçerli; her insanın mutlaka kendine özgü bir güzelliÄŸi var, bu güzellikle doÄŸuyor. Güzel olmak için makyaj setlerine, fitness salonlarına, bitkisel kürlere, moda trendlerine ihtiyacımız yok. Fıtrat üzere olmak ve orada durmak yeterli aslında. Fiziksel farklılıklar, yaratılıştaki ilahi dengenin hikmetleridir. Avantajlardan ve dezavantajlardan ayrı ayrı imtihan edilir insanlar. Ä°lahi terazide dezavantajların avantaja, avantajların dezavantaja dönüÅŸebildiÄŸine nice iÅŸaret var Allah kelamında. Bunu zaten ÅŸu dünya gözüyle biz bile rahatlıkla görebiliyor deÄŸil miyiz?

En yakışıklılar kadar yakışıklı olmayıp da duruma rıza gösterenler size çok saÄŸlam bir tüyo vereyim; mahÅŸerde size yakışıklılık bahsinden sual yok!

“Üç günlük dünyada ÅŸu fanilerin bende ne gördüÄŸü mü mühim” diye geçirdi içinden beyaz saçlı adam, “yoksa bana sonsuzluk bahÅŸedecek olan Allah’ın bende ne gördüÄŸü mü?”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.