Makale
Eğitim yılı açık keyifler kapalı
Şehrin en uzağından koşarak gelen çocuk dedi ki:
Hey Dünya! Mevsimler gelir ve geçer. Okullar açılır ve kapanır. Geride sadece salih ameller kalır.
Şehrin içinden günler, geceler, mevsimler geçer. Şehrin içinden yeryüzünün süsü çocuklar geçer. Dünyanın bazı şehirlerinde ise binlerce çocuk için günler, geceler, mevsimler zorluk üstüne zorlukla geçer.
Şehirden mevsimler geçer. Yaz gelir okullar kapanır. Sevinç çığlıkları ile çocukluğuna koşar göz aydınlığı çocuklar.
Åžehirden mevsimlerle birlikte çocuklar geçer. Yaz gelir Kur’an-ı Kerim kurslarının yolunu tutar bazı çocuklar. Yaz günlerinin içinden akÅŸam ezanına kadar süren çocuk seslerinin süslediÄŸi mahalle sokakları da geçer hâlâ nasipli olanlar için.
Yaz günlerinin içinden sırayla zeytinyağlı sarma için yaprak dizme, barbunya ayıklama, domates konservesi hazırlıkları gibi işlerde annelere yardım etme etkinlikleri geçer.
Yaz günlerinin içinden gökyüzüne kocaman tebessümler gönderen, yıldızlara göz kırpan, ağaçlara selam veren, nasılsın dostum diyerek dağların hatırını soran çocuklar geçer.
Yaz gelir ve özüne döner yeniden çocuklar. Kabuğundan çıkar adeta her biri. Okulların kapandığını ilan eden son zil sesi onların özgürlük muştusudur adeta.
Yaz gelir ve keÅŸifler baÅŸlar. Düşünmeyi seven, merak eden, soruların peÅŸinden giden çocuklar derin bir nefes alıp fıtratlarıyla hemhâl olur.
Åžehirden mevsimler geçer yeniden. Yaz mevsimi bitip takvimler Eylül'ü gösterince okulların açıldığı duyurulur. Ä°ÅŸte bu çaÄŸrıyla birlikte zorunlu eÄŸitimin kayıtlı öğrencilerinin neredeyse tamamının karnına sancılar girmeye baÅŸlar. Okullar açılmadan tatile gün saymaya baÅŸlar çoÄŸu. Böyle hissetmelerinin haklı sebepleri var şüphesiz. Durup düşünmeli neden heyecan içinde, büyük bir özlemle beklenmiyor okulların açılması. Şüphesiz sancıdan kıvranan çocuklar için basık ortamlı sınıflara tıkılmak, sıcaktan helak olmak gibi olumsuz koÅŸullarla mücadele etmek durumu daha da sevimsiz kılıyor. Lakin çocuklardaki bu keyifsiz hâlin sadece sıcaklarla sınırlı olmadığı da konunun bir baÅŸka boyutu.
Her sene mecburi eğitim için öğretim yılının açılmasıyla keyiflerin kaçması şeklindeki tespitin eğlence kültüründen beslenen zihniyetle zerrece benzerliği olmadığının altını çizmekte fayda var. Klişe bir şekilde her türlü çalışmayı etkinlik olarak tanımlayan ve yine asıl gayenin eğlenmek mottosuyla karşılık bulduğu bir anlayıştan fersah fersah uzaktayız. Peki keyifler neden kaçıyor? İşte bu sorunun cevapları üzerine kafa yormak kaçınılmaz.
Åžehir güven vermeli sakinine, en çok da çocuklara. Kendini özgür hissetmeli insan en çok da çocuklar. Temenni formunda dile getirilen bu ifadeler normalde en doÄŸal insan hakları. Lakin Filistin’in bazı ÅŸehirlerinde bilhassa Gazze’de deÄŸil haklara ihtimam gösterilmesi bilakis insana yönelik despotluk, zalimlik had safhada tezahür etmekte, kötülüklerin zirvesi yaÅŸanmakta.
Åžehirden okula uzanan yolları kapalı Gazze’nin. Ne ÅŸehir kaldı ortada ne yol ne okul ne de çocuk.
EÄŸitim yılı açık ama okullar kapalı. Filistin EÄŸitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklama Gazze'deki tüm okulların kapalı olduÄŸu, Ä°srail'in aralıksız devam eden saldırıları nedeniyle okulların yüzde doksanının yıkıldığı ya da hasar gördüğü yönünde.
Eğitim yılı açık ancak hayatta kalan Filistinli çocukların gidebilecekleri okul yok.
Günler geçer, geceler geçer, mevsimler geçer, yıllar geçer, ömür geçer. Tüm bunlar olurken bazı şehirlerde eğitim yılı açık okullar açık fakat çocukların keyfi kapalı kalır. Bazı şehirlerde ise sadece eğitim yılı açık henüz yıkılmamış olan okullar kapalıyken hayatta kalan çocukların nasıl bir idrak, nasıl bir tahammül seviyesiyle zirve yaptıklarını sadece O bilir.
Mevsim kış. Okullar açık. Keyifler kapalı. Gündemler sürekli deÄŸiÅŸiyor. Her dem güncel olan gerçek haberlerin peÅŸinde olanlara selâm ile.
Bir hayal:
Şehrin içinden hayaller de geçer.
Okulların açılması standart bir tarihe göre deÄŸil de mevsim normallerine göre gerçekleÅŸse. Meselâ serin günler baÅŸladığında kapılarını açsa okullar, sıcak günler baÅŸlamadan da kapatsa. Hem insanca hem de faydaya dayalı bir yöntem olabilir. Böylece çocukların karın aÄŸrıları da ÅŸifa bulur belki.
Bir mektup:
Sevgili Filistinli çocuklar!
Sizler çok cesursunuz. Keşke Dünya liderleri de sizin gibi cesur olup size yardım etse. Size diyeceğim çok çok önemli bir şey var:
Bir sabah gelecek kardan aydınlık!
Sizleri çok seviyor ve o aydınlığın gelmesini umut ediyorum.
Zeynep Sena Yaka, 10 (selâm çocuk kulübü)
Bir dua:
Allah’ım. Åžehirlerimizi huzur, kalplerimizi iman ile çiçeklendir. Ufkumuzu aç, ayaklarımıza istikamet ver. Ya Rahman, ya Rahim, ya Malik, ya Kuddüs, ya Selâm.
Henüz yorum yapılmamış.