Makale
Kelimelerin masumiyeti
Ä°nsanoÄŸlu sesini, çığlıklarını ve duygularını karşı tarafa daha çok kelimelerle aktarır. Söze güç katan etmenlerin başında hiç kuÅŸkusuz kelimeler gelir. Çünkü kelimeler sözün etkilerinin çoÄŸunu taşıyan sihirli formlardır. Bu ÅŸekliyle kelimeler cümlelere dizilen farklı renk ve tonlardaki boncuklar gibidirler. Dahası dillerin rengarenk oluÅŸu kadar kelimelerin de renk çeÅŸitliliÄŸi çok geniÅŸtir. Ä°nsanlık tarihi konuÅŸabilme yeteneÄŸiyle birlikte kelimeleri de geliÅŸtirip çeÅŸitlendirmiÅŸtir. DiÄŸer taraftan kelimeler insanların dilinde sesler ve tınılarla etkileyici melodik bir zenginliÄŸe de ulaÅŸmışlardır. Kelimeler aynı zamanda beynimizde ÅŸekillenip yüreklerimizde niyetlerimizle mayalanan anlam bohçalarıdır. Bir baÅŸka deyiÅŸle kelimelerin kimliklerini ve soy kütüklerini de biz insanlar oluÅŸtururuz. Kelime bir ses, bir soluktur. Duygularımızı köpürten veya çökerten sinyallerle doludur kelimeler. Kelimelerden cümleler ve paragraflar, onlardan da kitaplar ve ansiklopediler oluÅŸturularak insanlığın ortak hafızası zenginleÅŸtirilir.
Ä°lk kelime insanın uzun serüveninde nasıl oluÅŸtu onu tartışmacılara bırakalım. Ancak eÅŸyaya ad koyma ve anlamlandırmanın Allah'ın yönlendirmesiyle baÅŸladığını atlamamak gerekir. Böylece o mucizevi kalıplar, insanların iÅŸlerini daha da kolaylaÅŸtırmıştır. KonuÅŸma ve her türlü iletiÅŸim kelimelerle gerçekleÅŸir olmuÅŸtur. Ancak kelimelere felsefi akımlar, ideolojiler, inançlar kendi kabul ettikleri anlamları yükleyerek yeni kurgular peÅŸinde olmuÅŸlardır. Her çaÄŸda ve zeminde kelimelerle oynanmış hatta yeni kelime kalıpları tercih edilerek kabul edilen ideolojik kurgulara kelimelerle can suyu verilmek istenmiÅŸtir. Kelimeleri kullanarak kendimize, tanrısı kendimiz olduÄŸumuz bir dünya icat ederek yaÅŸama cesareti ya da deliliÄŸi nereye varacak bilinmez. Ä°ÅŸte bu yüzden kelimeler renklerini ve tadlarını kendilerine yeni anlamlar yükleyenlerden almışlardır dememiz yadırganmaz sanıyorum. Bunun ötesinde, aslında kelimelerin masumiyetinden pek âlâ söz edebiliriz. Asıl itibariyle kelimeler yeni doÄŸan bir bebeÄŸin masumiyeti ve temizliÄŸi kadar saftır,nötürdür.
Kelimeleri oluÅŸturan da içini dolduran veya boÅŸaltan da biz oduÄŸumuza göre, her ÅŸeyi kirleten ve bozan insanoÄŸlu kelimelerin de yakasını bırakmamıştır. Ä°nsan, sözün sihirli gücünden yararlanmak için sözcüklerin içine kendi kabullerini gizlemiÅŸtir. KonuÅŸtuÄŸumuz dilimizde seçtiÄŸimiz kelimeler bizi hemen ele verir. Ä°deolojik kurguların renklerine boyanmış kelimeler edebiyat türleriyle bazen kurÅŸun gibi de kullanılmıştır. Bazen de bilgelerin dilinden aksak ve sakat yanlarımızı tamir ve tedavi eden ÅŸifa merhemleri olmuÅŸlardır. Bazen de geliÅŸtirilen sloganlarla kelimeler, ötekine isyan ya da kendini tanıtıcı reklamlar yapmada çokça kullanılmıştır. SeçtiÄŸimiz bazı kelimelerle protest bir dil oluÅŸturup isyanın doruklarına da çıkabiliriz. Fakat sevindirici olan birbirine tutku derecesinde meftun olanların dilinde kimi kelimeler koyu bir aÅŸka boyanır.
Kelimelerin içine tıka basa doldurulan anlamlar, dayatılan ideolojilerin bayraktarlığı için istismar edilir olmuÅŸtur. Bir de bunlar yazılı kaynaklara girince kutsal bir dokunulmazlık kazanır. Halbuki söz tesirini nereden alır diye bir soru üretilebilir. Söyleyenden mi söylenenden mi? Ya da sözün yüreklerde iz bırakmasını saÄŸlayan baÅŸka bir güç var mıdır? Varlığı, evreni ve içindekileri tam anlamadan bu sorunun cevabı nasıl verilir bilmiyorum. Buradan yeni bir epistemi ve ontolojiye ihtiyacımız olduÄŸu çok aÅŸikar gibi geliyor Varlığın her parçasında bizi hayrete düÅŸüren ÅŸapka çıkarttıran, ÅŸaşırtıcı bir sanat ve kafamızı allak bullak eden bir kolerasyon var. Bunun cevabının peÅŸine düÅŸmeden kaçarak ya da arkamızı dönerek çelik çomak oynayabiliriz. Ama evrenin keÅŸfedemediÄŸimiz ve henüz ulaÅŸamadığımız boyutlarını düÅŸünürsek, konunun daha da ağırlaÅŸtığını anlarız. Derinlemesine bir düÅŸünme boynumuzu bükmemize, sus-pus olmamıza diÄŸer bir deyiÅŸle haddimizi bilmemize bir imkan sunabilir. Ayrıca önümüze konulan kelimelerle kurulmuÅŸ algoritmaları ve çok renkli yeni-öte dünyaları (metaverse) eklersek yolumuzu bulmak güçleÅŸecektir. Daha da ötesi artık postmodern akıl her ÅŸeyi birbirine karıştırarak önümüze boca etmiÅŸ, bizi de bocalatmış ve anlamsızlığa daha çok gömülmemize sebep olmuÅŸtur.
Allah da mesajlarını kelimelerle iletmiÅŸ, büyük düÅŸünürler de felsefelerini kelimelerle kurmuÅŸlardır. Bütün övgüler ve sövgüler kelimelerle ifade edilmiÅŸtir. Kelimeleri bozup çürütmek yine biz insanların bir sanatı. Böyle olunca da insan sormadan edemiyor. Kelimelerin bizden çektiÄŸi nedir? Kelimelerle bir savaşın kıvılcımının atılmasına da baÅŸka bir yürekte sevginin coÅŸmasına da sebep olabiliriz. DaÄŸarcığımıza attığımız kelimelerin bize kazandırdığı keyfi ve konforu ancak yaÅŸayarak anlayabiliriz. KonuÅŸan kiÅŸinin kendi yetkinliÄŸi ve kiÅŸisel baÅŸarısıyla konuÅŸmaya akış ve ahenk kazandırdığı en önemli enstrüman yine tabi ki kelimelerdir. Her derde deva olabilecek kelimeleri kim önümüze koyabilir bilinmez. Fakat canımızı yakan ve acı veren ÅŸey de gittikçe az kelimeyle iletiÅŸim becerileri kazanan bir kuÅŸağın ne düÅŸündüÄŸünü bilmiyor oluÅŸumuz. Belki de artık kelimelerin de yalnızlığından söz etmek mümkündür. Yoksa insanoÄŸlu kelimesiz bir yalnızlığa doÄŸru gidecek diye bir öngörüde bulunmak çok ileri bir düÅŸünce mi olur? Kelimelerin tenhalığında nasıl bir dünya bizi bekliyor hep birlikte göreceÄŸiz inÅŸallah.
Henüz yorum yapılmamış.