Sosyal Medya

Makale

Din yorgunları

40-50 yıl gibi uzun bir süre İslami mücadele verenlerinbüyük bir kısmı bugün yorgunluk ve yılgınlık içinde.

Ak Parti iktidarı, İslami Mücadele için bir kaos oldu.

İktidar nimetlerini ganimet bilenler, bu ganimetten pay alamadığı için öfkelenenler, belki bana da bir pay düşer diye ilkelerinden/inançlarından taviz verip bekleyenler, iktidar koltuğunu sağlam tutma uğruna hukuksuzluğa göz yumanlar, bu hukuksuzluğun mağdurları ve bu savrulma karşısında büyük bir hayal kırıklığına uğrayanlar; topyekûn bir kargaşadayız.

Ak Parti iktidarı sanki İslamcılığın mezar taşı gibi oldu.

(İslamcılıktan kastım, Müslümanlık değil. İslam’a din, ahlak, maneviyat olarak bakmaktan ziyade ideoloji, aksiyon ve iktidar olmak şeklinde bakanları kast ediyorum.)

İslamcılığın 2 ana hedefi vardı; iktidar olmak ve başörtüsü serbestiyeti; Ak Parti ile bu hedeflerine ulaşınca haliyle hedefsiz kaldı ve bocalamaya başladı.

İktidar nimetleriyle/ganimetle zehirlenenler ile bu ganimetten pay alamayanlar Müslümanları/Müslümanlığı suçlamaya başladılar.

Dünkü iddialarını bugünkü yaşantılarıyla yalanlayanlar, bu çarpıklığı izah (belki de vicdanen rahatlamak) için; değişen zamandan, günün şartlarının getirdiği mecburiyetten, büyük fotoğraftan dem vurup türlü tevil yollarına gittiler/gidiyorlar.

Kendilerini ilkesizlikle, fasıklıkla suçlayanları da yobaz, ülke yönetmenin ne olduğunu anlamayan cahiller olarak suçluyorlar.

İktidar nimetinden faydalanamayanlar ve bu haramiliği kabullenemeyenlerin bazıları, iktidardakilere olan öfkelerini dine/dini söyleme yönlendiriyorlar.

Oysaki onların yamukluğu dinden değil, kendi nefislerinden/kişiliksizliklerinden kaynaklanıyor. Ama öfke ve kıskançlık birçoğunun hakikati görmelerine engel oluyor.

Buraya kadar anlattıklarım İslamcı kitlenin pastadan pay alma savaşı veren küçük bir kesimiydi.

Kendisine Allah’ın farz kılmadığı birçok şeyin (hocaları, abileri, liderleri tarafından) farz kılındığı ve 40 yıldır durmadan yokuş yukarı koşturulan diğer büyük bir kesim var ki asıl din yorgunları bunlardır.

40 yıl ütopyalar peşinden koşup yolun çıkmaz sokağa çıktığını görmek; hele ki gözündeululaştırdığıkişilerin dünya nimetleri karşısında nasıl yamulduklarını görmek samimi insanlar için büyük bir yıkım oldu.

Bugün Müslümanların büyük bir kısmı hayal kırıklığı ve umutsuzluk içinde yorgun ve yılgın bir ruh hali taşıyor.

Bunca badireden sonra geldiği yolu, önderlik edenleri ve hedeflerini sorguluyor.Aldatıldığını düşünüyor.

Bazıları öfkelerini İslam’dan çıkarmaya çalışıyor.

Din önderleri sorgulanıyor ve aşağılanıyor.

Allah’ın farz kılmadığını kendine farz kılıp sonra o yükün altında ezilmek Allah’ın/İslam’ın suçu değil.

Yaşanan bu yamukluğu emreden İslam değil; bilakis bunu en ağır şekilde eleştiren İslam’ın kendisidir.

Dine tabi olacakları yerde dini kendilerine tabi kılmaya çalışanların duvara toslamaları kendi kabahatleridir.

Dine tabi olup, haddini bilenler bir kaos yaşamıyor.

Yorulanlar, yılgınlığa düşenler veya şüphe içinde olanlar bilsinler ki;

Allah’ın dini İslam azizidir, eksiksiz/kusursuzdur.

İnsana kötülüğü, fahşayı, hırsızlığı, hukuksuzluğu emretmez; bilakis yasaklar.

Yaşanan olumsuzluklar İslam’dan değil kendi nefsimizde, elimizle ortaya koyduklarımızdandır.

Bu yaşanan kaostan çıkmanın yegane yolu tekrar İslam’dır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.