Herkes değiliz, Müslümanız

Allah’ın günleri döndü dolaÅŸtı ve hayatta olanları bir miladi yılın daha sonuna getirdi. Haberciler bilir, bilhassa senenin son günlerinde haber merkezlerinde trafik yoÄŸundur. Siyasette, sanatta, ekonomide ve çeÅŸitli baÅŸlıklarda ne tür geliÅŸmelerin yaÅŸandığına dair bir özet geçilir. Halka mikrofon uzatılıp bir önceki seneden hatırda kalanlar sorulur vs. Åžüphesiz bu döngüyü sadece haberciler deÄŸil hemen herkes bilir.

Türkiye’de ve Dünya’da yaÅŸanan geliÅŸmelerden haberdar olmak ekranlarla çevrili hayatlar için son derece ulaşılabilir kolaylıkta. Bu geliÅŸmelere kısaca göz atmayı ihmal etmeden farklı bir açıdan 2021’e bakalım isterseniz.

Malum olduÄŸu üzere önceki sene olduÄŸu gibi bu sene de günlerin içinden kovidle baÄŸlantılı gündemler çıktı. Hayatı geliÅŸine yaÅŸamayı tercih edenler için bu süreç alışkanlıkları da büyük ölçüde deÄŸiÅŸtirdi. “Kovid olmasaydı görüÅŸürdük” ÅŸeklindeki ifadelere aÅŸina artık kulaklarımız. Neyse ki bu aÅŸinalık durumu kanıksamayı gerektirmiyor bazılarımız için. Pekigeçen günlerle birlikte ne tür deÄŸiÅŸiklikler oldu hayatlarımızda? EÄŸitimde ya da alışveriÅŸte yaÅŸanan deÄŸiÅŸimler bir kenarda dursun gelin sosyal hayattaki dönüÅŸümde arayalım cevaplarımızı.

Meselâ hızlıca ulaşılabilir olma konforu sunan çeÅŸitli teknolojik imkânlara raÄŸmen insanlar hızla birbirinden uzaklaşıyor. Kıymetli bir büyüÄŸümünironik ifadesiyle “herhalde telefondan da virüs bulaşıyor.” Öyle ya da böyle, ÅŸu ya da bu sebep, bahane ismi her ne ise en yakınlarımızdan baÅŸlayarak usul usul birbirimize yabancılaşıyoruz.

AliyaÄ°zzetbegoviç’in Bosna savaşı günlerine dair can yakan tesbiti bir nevi hallerimize uygun düÅŸüyor sanki: “Her ÅŸey bittiÄŸinde hatırlayacağımız ÅŸey; düÅŸmanlarımızın sözleri deÄŸil, dostlarımızın sessizliÄŸi olacaktır.”

Burada uzun uzun düÅŸünüp tam da bu noktaya koyu renkli bir çentik atarak devam edelim.

Meselâ emr-i bil maruf nehy-i anilmünker ameli bir muhatabdan diÄŸerine ulaÅŸamıyor maalesef. Güzel olanı yaygınlaÅŸtırmak için verilen mücadeleler ÅŸehrin öte yakasından koÅŸup gelen bilge yiÄŸidin telaşına benziyor. Geride yaÅŸanmakta olan durumdan hoÅŸlanmayan bir kalp sızısı kalıyor: “Biz herkes deÄŸiliz, Müslümanız.”

Meselâ hayasızlığın özendirildiÄŸi bir çaÄŸda ahlâklı gençler yetiÅŸtirme gayesi taşıyan bir öÄŸretmenin Kur’an-ı Kerim meali hediye etmesi ne hazindir ki velilerin tepkisine sebep olabiliyor.

Meselâ sahayı boÅŸ bulan birisi çıkıp Diyanet’in 4-6 yaÅŸ kurslarının orta çaÄŸ zihniyeti olduÄŸunu iddia edebiliyor. Üstelik aynı ÅŸahıs cehaletini tescilleyerek “bu kafayla bilimin B'si, fiziÄŸin F'si, matematiÄŸin M'si de olmuyor üniversiteye gidince” cümlelerini kurabiliyor.

Verilen örnekleri yabancılaÅŸma, dünyevileÅŸme ve din düÅŸmanlığı gibi baÅŸlıklarla deÄŸerlendirmek mümkün. Her üç baÅŸlık Müslüman toplumun içinde bulunduÄŸu tabloyu gözler önüne süren bir özet. Daha ziyade özetin özeti. Bu minvalde Ä°smet Özel üstadın üç mesele diye dillendirdiÄŸi teknik, medeniyet ve yabancılaÅŸma bahsine yeniden bakmakta fayda var. Ä°ÅŸin aslı sadece bakmak deÄŸil ivedilikle kavramaya ihtiyacımız var.

Elbette bu durum bir tercih. Meseleyi kavramayı seçenler okul öncesi seviyesinden itibaren Allah’ı ve Resulü’nü anlatmaya devam edecek. Ä°slam bilim tarihinden örneklerle Fizik, Matematik, CoÄŸrafya, Tarih, Sanat alanında yapılanları tekrar hatırlatacak. Sonra Asır suresini okuyup dağılacak. Heybelerinde üç, dört yaÅŸlarındaki can parçalarının “Peygamberimi çok ama çok, çok seviyorum” cümleleri ile yeni baÅŸlangıçlara yol alacak.

Çünkü biz herkes deÄŸiliz, Müslümanız.

Hasılı“en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i öÄŸrenen ve öÄŸretenlerinizdir” müjdesine muhatap olanlara selam olsun.

Yeni bir miladi yılın baÅŸlangıcında ÅŸükür etmeden geçirdiÄŸimiz günler için affet bizi Rabbim.