Sosyal Medya

Makale

Kuşakları Kuşatma

Son zamanlarda bitmek bilmeyen bir kuşak tartışması devam ediyor? Kuşaklarla ilgili tanımlar, tasnifler, kategorize etmeler hız kazanıyor?

Nedir bu kuÅŸak meselesi?..

Yaklaşık olarak aynı yıllarda doÄŸmuÅŸ, aynı çağın ÅŸartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaÅŸmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuÅŸ kiÅŸiler topluluÄŸu… Yani yirmi beÅŸ, otuz yıllık yaÅŸ kümelerini oluÅŸturan bireyler öbeÄŸi… Aynı jenerasyon…

Peki, kuşakları doğdukları zaman dilimlerini baz alarak sınıflandırmak ne kadar doğru?..

Sıkça duyduÄŸumuz Z kuÅŸağı tanımı hangi sosyolojik gerçekliÄŸin sonucudur? Ya da hangi ideolojik sistemin ürünüdür?

Bize sunulan gençlik profili ne kadar gerçekleri yansıtıyor? Farkında olmadan, yani yeterince tanımadan tanımlıyoruz.

KuÅŸaklarla temas kurmak gerekirken aramıza bariyerler örüyoruz…

Gençlere yönelik oluÅŸturulan ön yargılar, algılar genelde negatif… Gençleri topyekûn potansiyel sorunlu görme bakış açısı saÄŸlıklı deÄŸil… Onlara ulaşılmaz, anlaşılmaz gözü ile bakmak doÄŸru deÄŸil…

NeymiÅŸ yeni nesiller haz odaklı, hız düÅŸkünü, dijital bağımlısı, sorumluluk bilincinden yoksun, bencil… Bunlarda doÄŸruluk payı yüksektir ancak hangi toplumda, hangi çaÄŸda bu ve benzeri sorunlar yaÅŸanmadı ki?

Bunlar sadece bugünün meselesi deÄŸil… Tüm zamanların en zorlu sınavı heva ve hevesler… Arzu ve aşırılıklar deÄŸil midir? Bu sınav sadece gençlerin deÄŸil tüm insanlığın kadim sorunu…

Sanki birileri gençleri böyle görmemizi, böylece kabullenmemizi bizden istiyorlar… ÖÄŸretilmiÅŸ bir çaresizliÄŸe bizi ikna etmeye çalışıyorlar… KuÅŸaklar çatışmasının kaderimiz olduÄŸunu kabul etmemizi bekliyorlar…

Bu kuÅŸak tanımlayıcılarına rasyonel ve bilimsel bir yorum getirmek için kendilerini zorlayan entelektüel ve akademik dünyamız ne yapıyorlar? Habire yetiÅŸkin ve yetkilileri gençliÄŸin dilini bilmemekle suçlayıp, din diline eleÅŸtiri getirenler çözüme nasıl bir katkı sunduklarını anlamakta zorlanıyorum…

Öyle sanıyorum ki, doÄŸru teÅŸhis için önce kendimizden iÅŸe baÅŸlamamız gerekiyor…

Yeni kuÅŸaklar bizden ilgi bekliyorlar… DeÄŸer görmek istiyorlar… Biz yetiÅŸkinler rahatımızı terk edebilir, zevklerimizi erteleyebilirsek Z kuÅŸağını kucaklamak, kuÅŸatmak zor olmayacaktır…

DoÄŸrusu kayıp kuÅŸak yok… Ä°ddialarını ve ideallerini kaybetmiÅŸ büyükleri konuÅŸmak gerekiyor…

Kontrolden çıkmış bir gençlikten önce kendini koyuvermiÅŸ yetiÅŸkinlere ne söyleyeceÄŸiz?

Biz çocuklarımızdan ne istedik de yapmadılar? Akademik baÅŸarıyı önceledik fevkalade baÅŸardılar… Ders ve test dayatmasında bulunduk, çocukluklarını ve gençliklerini yaÅŸamayı bile ertelediler… Beklentilerimize cevap verdiler…

Ahlak, erdem, irfan, hikmet, dava ve mücadeleyi önemsedik ve önceledik de onlar sırt mı döndüler?

Onlar için düÅŸündüÄŸümüz özel hocalar, danışmanlar, yaÅŸam koçları, psikologlar hangi amaca yönelik?

Çocuklarımızın beslenmesine, bedenine, baÅŸarısına titredik, sanki bazı temel deÄŸerleri erteledik… Onlar bizim aynamız, bizim aynımız… Bizde olmayanı onlara nasıl verebiliriz? Bizim zihni dünyamız, duruÅŸumuz, duyarlılığımız, duamız neyse onlarda odur…

Derskolik, iÅŸkolik sonra da melankolik oldular…

Z kuÅŸağının zayi olmasını istemiyorsak irÅŸad ve ıslah, eÄŸitim ve terbiye gayretlerimize yoÄŸunlaÅŸmamız gerekiyor…

Temel sorun bizim ihmalimiz, ilgisizliÄŸimiz, isteksizliÄŸimiz…

Rehberlik görevimizi yerine getirmeyip, yanlış adreslerde çözüm ararsak, çözülür ve çürürüz…

ÇaÄŸlar üstü çaÄŸrı ile tüm çaÄŸlara ve kuÅŸaklara ulaÅŸabiliriz…

Fıtrat bizi bekliyor…

Yeter ki aile ‘aile’ olsun… Okul ‘okul’ olsun… Cemaat ‘cemaat’ olsun… Davetçiler sahada bulunsun…

Yeni kuÅŸaklarla aramıza ördüÄŸümüz yapay duvarları yıkıverelim…

Tabi ki kendimizi yenileyelim, ama önce kendimiz ve gençlerimizle barışık olalım… Ve hemen baÅŸlayalım…

Kaynak: Milat Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.