Sosyal Medya

Makale

Gençler, evlilikten neden korkuyor?

Gençlerde görülen, geciken evliliklerin gerisindeki gerekçeleri bilmek gerekiyor…

Bu gençler evlilikten niçin çekiniyor? Hangi korkulardan etkileniyorlar?

Bekârlık psikolojisinin beklentileri ve çekinceleri nelerdir?

Hayat yolunun bu kritik eşiğinde yaşanan kırılmaları sağlıklı bir şekilde aşmanın yolları nelerdir?

GeleneÄŸin hegemonyasını aÅŸtığını düÅŸününler, modernitenin hegemonyasında karar kılmış görünüyorlar…

Huzuru, sadece hayatın hazlarında arayanlar evliliÄŸin ruhunu nasıl zedelediklerinin farkında bile deÄŸiller…

YaÅŸam standartları oldukça yüksek, beklentiler aşırı olunca ayakları yere deÄŸen evlilikler gerçekleÅŸmiyor…

EvliliÄŸin tatlı hayali; yerini kaygı, kuÅŸku, korku dolu rüyalar ve kâbuslara terk ediyor…

Çetrefilli, stresli, sorunlu bir evlilik algısı zihinlere musallat oluyor…

Fıtrat, kanaat, tevazu ve takva zemininde geliÅŸmeyen süreçler hayırlı sonuçlara vesile oluyor…

Kadın, kadın olarak, erkeklerde erkek olarak fıtratın sesine kulak verebilse makul olan evlilikler beraberinde gelecektir…

Kadın olsun, erkek olsun yaratıcı tarafından konulmuÅŸ fıtrata karşı meydan okumaya dönüÅŸünce her ÅŸey çığırından çıkıyor…

Evet, yalnızlık fıtrata aykırıdır…

Müzmin bekârlık, kronik bir hastalığın habercisi de olabilir…

Duygusal ihtiyaçlarını bastıran ya da meÅŸru olmayan mecralara kaydıranlar kendilerini kandırmakla kalmıyor, kötülüklerin önünü açmış oluyorlar…

EvliliÄŸin gittikçe ötelendiÄŸi ve zorlaÅŸtığı bir çaÄŸda iffeti ile yaÅŸamak bir o kadar zorlaşıyor…

Tekrardan sormak lazım… Gençler evliliÄŸe neden soÄŸuk ve ürkek?

EvliliÄŸi kısıtlayıcı buluyorlar… Özgür hareket etme alanının daralacağını düÅŸünüyorlar… Hesap vermek zorunda kalmak istemiyorlar… Sorumluluk almak istemiyorlar…

Bireysel takılma arzusu baskın çıkıyor…

Ä°stediÄŸini istediÄŸi zaman yapamama kaygısı, evliliÄŸe mesafeli kalmayı getiriyor… Tek kiÅŸilik dünyalarda teselli arıyorlar…

Bir de çevrelerinde gördükleri kötü örnek evlilikler gözlerini korkutuyor; ‘Ben bunu yaÅŸamak istemiyorum’ krizine dönüÅŸüyor…

Aynı yastığa baÅŸ koymak, cesaret istiyor…

Mükemmel olmayanlar, mükemmeli arıyor… Bu da olmayınca, birlikte bir hayatı göze alamayanlar, haliyle ‘herkes kendi yoluna’ deyiveriyor…

Artık yalnız kalmak yaygın bir tercih…

Daha doÄŸrusu medeni cesareti kalmayanların medeni halleri deÄŸiÅŸmiyor…

Evlilik için ellerini tez tutmaları gerekenler, teselliyi baÅŸka zeminlerde arıyorlar…

Önce kariyer diyorlar… Kız – erkek fark etmiyor… Motto kariyer olunca evlilik geri plana düÅŸüyor… Lisans sonrası elzem görülen yüksek lisans, doktora, gibi uÄŸraÅŸlar evlilik yaşını sürekli erteliyor…

Dahası iÅŸ, askerlik gibi ÅŸartlar da vaktinde evlenmeyi bırakın, evliliÄŸin hayaline bir fırsat vermiyor…

Mevcut yasal düzenlemelerin getirdiÄŸi hukuksuzluklar evliliÄŸi çekilmez bir külfet kılıyor…

GençliÄŸi evlilikten soÄŸutan medya dezenformasyonları, ekonomik kaygılar iÅŸi daha da zorlaÅŸtırıyor…

Artık modern kent yaÅŸamında gençlerin kararları üzerinde ‘büyük sözü’ de geçmiyor… Çünkü geniÅŸ aile yok…

Cemiyet, cemaat çevreleri de bu konularda eskisi kadar ilgili deÄŸil…

Hülasa ÅŸu dünya sürgünümüzde, Rabbimizin sevgi ve ÅŸefkat pınarı kıldığı evliliÄŸi neredeyse kendimize zehir kılıyoruz…

Yüce Allah’ım ‘… lütfumdan zenginleÅŸtiririm…’ güvencesi bile yeterince bizi harekete geçirmiyor…

ÜretilmiÅŸ korkulardan dolayı önümüzü göremiyoruz ve habire öteliyoruz.

Kendimize yazık ediyoruz…

Kaynak: Milat Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.