Sosyal Medya

Makale

TRT'de Fethullah Gülen Kafası

"Bir toplumun kendi tarihini bilmesi, bilinçlenmesi ve sahip çıkması; devletinin yapacağı operasyonlara destek vermesi kötü mü?"

Yıllar önce FETÖ'nün Samanyolu Kanalında "Sırlar Dünyası" diye bir kurgu program yayınlanmaya başlamıştı.
Bu programda olağan üstü olaylar, mucizeler ve gaybi mesajlar işleniyordu.
Çok masumane görünen bu programın amacı aslında insanlarda bir bilinçaltı algısı oluşturmaktı.
Nitekim bu programı düzenli izleyenler, Fethullah Gülen'in gaybi güçleri olduğuna, her gün melekler ve peygamberlerle görüştüğüne ve hatta Allah'tan direkt mesaj aldığına
bile inanmaya başladılar.
Aynı taktiği maalesef farklı bir amaçla TRT yapıyor:
Farkındaysanız son 5-6 yıldır TRT, Diriliş Ertuğrul, Uyanış Büyük Selçuklu gibi tarih konulu birçok dizi yayınlıyor.
Tarihi gerçekliği olan konu ve kişileri anlatsa da birçok yerde tarihte olmayan kişi ve vakıaları da gerçekmiş gibi anlatıyor.
Mesela Ramazan ayında günlük olarak yayınladığı ve gerçek bir kişilik olan Ahmet Yesevi'yi anlatan "Mavera" diye bir dizi vardı.
Bu dizide Ahmet Yesevi, yanındaki birkaç arkadaşıyla beraber Bağdat'a geliyor ve dönemin Abbasi Halifesine yardım ediyorlar.
Oysaki Ahmet Yesevi hayatı boyunca Türkistan sınırları dışına çıkmış bir insan değil.
Dizi de subliminal (bilinçaltı) diyeceğimiz bir mesaj var:
"Selçuklu olmasa Müslümanlar ayakta duramazdı..."
Diğer dizilerde de Türklük, Selçukluluk, Osmanlılık güzellemeleri var.
Son dönemde "Bir Zamanlar Kıbrıs" ve "Teşkilat" diye yeni dizileri yayına soktu.
Bu dizilerle de amaç insanlarda devletin yaptığı/yapacağı gizli operasyonları kutsamak.
Şimdi diyeceksiniz ki;
"Bir toplumun kendi tarihini bilmesi, bilinçlenmesi ve sahip çıkması; devletinin yapacağı operasyonlara destek vermesi kötü mü?"
Elbette değil.
Tarihini bilmek, ortak bir şuura sahip olmak, devletin/toplumun bekası için yapılanları/yapılacakları desteklemek doğru ve güzeldir.
Lakin burada atlanılan bir nokta var:
Toplumu bilinçlendirmek ile algı oluşturup sürü gibi gütmek arasında ince bir çizgi var.
Bilinçlendirme üstün bir ahlak örneği iken; algı manipülasyonları karşıdakini aptal yerine koyduğu için ahlaksızcadır.
Tarihte olmamış şeyleri olmuş gibi göstermek, olayları çarpıtmak ve bu yönde algı oluşturmaya çalışmak bu millete hakarettir.
Doğrusuyla, yanlışıyla; övgüsüyle, utancıyla yaşananları olduğu gibi anlatın millet nerede nasıl duracağına kendisi karar versin.
Özetle; "bilinçlendirmeye" evet ama "algıya" hayır...

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.