Sosyal Medya

Makale

Bu kafayla müjde konuşmak zor

tarihinde yayınlandı.

Geçen hafta ErdoÄŸan, “Cuma’ya büyük müjdem var” dedi.

O iki gün boyunca çevremdeki insanların %80-90’ı bu “müjdeye” odaklandı.

Müjdeye odaklananların yarısı ne denirse densin bayram havasında kabul etmeye; diÄŸer yarısı da ne denirse densin bir kulp/bahane bulup reddetmeye ÅŸartlandırmışlardı kendilerini.

Nitekim müjde açıklanır açıklanmaz alkışlamaya dünden hazır olanlar büyük coÅŸkuyla kutlamaya baÅŸladılar.

ErdoÄŸan ne kadar güzel iÅŸler yaparsa yapsın eleÅŸtirmeye/karşı çıkmaya hazır olanlar da hemen kendilerince farklı argümanlar öne sürüp tavır aldılar.

Aradan günler geçmesine raÄŸmen sosyal medyada hala iki tarafın atışmalarını, çığırtılarını izliyor/dinliyoruz. Biri diÄŸerini nankörlükle/hainlikle suçluyor diÄŸeri berikini aptallıkla/sahtekârlıkla suçluyor.

Bu ortamda ne konuşacaksın; kime neyi duyuracaksın?

Duymak istemeyenden daha sağırı var mı?

Belki duyan olur diye yazıyorum.

Bulunan doÄŸal gaz gerçekten müjde mi?

Buna peşinen evet veya hayır demek zor.

İsterseniz tabloyu artı ve eksileriyle ortaya koyalım kararını siz verin.

Türkiye enerjide dışarıya bağımlı bir ülke; cari açığın ilk sırasını petrol ve doÄŸal gaz alıyor.

Böylesi bir ortamda ülke içinde çıkarılacak petrol ve doÄŸal gazın elbette önemi büyük.

5 yıl önce Rus uçağını düÅŸürdüÄŸümüzde Rusya, doÄŸal gaz vanasını kapatsaydı birçok elektrik santrali kapanacak, sanayinin önemli kısmı üretimde ağır sıkıntılar yaÅŸayacaktı.

Yani bulunan doÄŸal gaz sadece ekonomik açıdan deÄŸil stratejik açıdan da elimizi güçlendiren bir unsur oldu.

Bulunan 350 milyar metreküp doÄŸalgazı dışarıdan alacak olursak yaklaşık 80-90 milyar dolar para ödememiz gerekecek.

Ecevit döneminde (Anasol-M) yaÅŸanan krizin nedeni 85 milyar dolarlık batık olduÄŸunu hesaba katarsanız bu rakamın önemini anlarsınız.

Tüm bunlara raÄŸmen bulunan doÄŸal gaz için müjde demek için biraz erken.

Öncelikle 350 milyar metreküp doÄŸalgaz, Türkiye ihtiyacını ortalama 7 yıl karşılayacak kapasitede. Yeni yataklar bulunmazsa sadece bu kaynak için yapılacaklar çok pahalıya gelecek yani astarı yüzünden pahalıya gelmiÅŸ olacak.

Ama mevcut veriler bunun devamının olacağı yönünde.

DoÄŸal gazın kendisi kadar üretim ve taşıma maliyetleri de önemli.

Denizde, özellikle derin noktalarda doÄŸal gaz çıkarmak çok zor ve maliyeti karadakinden kat be kat fazladır.

Eğer burada bize mal olacak maliyet ile ithal ettiğimiz doğal gazın maliyeti arasında ciddi fark olmazsa yine anlamı kalmaz.

Bir diÄŸer konu, bu doÄŸal gazı kim çıkaracak ya da aslan payını kim yiyecek?

Buradaki doğal gazın geliri devlete akacak mı ve bu vatandaşa yansıyacak mı?

Ak Parti Hükümeti bu konuda sabıkalı.

Çok güzel icraatlara imza attılar ama iÅŸlerin maliyeti, yüklenici firmalara tanınan imtiyazlar/iÅŸletme hakları kamu vicdanında hep tartışıldı.

Åžahsen ben devletten ziyade bu yüklenici firmaların kayırıldığını düÅŸünüyorum.

EÄŸer bu doÄŸalgaz birilerine peÅŸkeÅŸ çekilirse, bize deÄŸil belli ailelere müjde olur.

Özetle; ne zaman ki bizim ödediÄŸimiz doÄŸal gaz faturası yarıdan aÅŸağısına düÅŸerse iÅŸte o zaman gerçek müjde olur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.