Makale
Muhtelif tahribatlar
Ormanda yankılanan kurt ulumaları tilki ciyaklamalarına karıştı.
ÜÅŸümüÅŸ kuÅŸların inlemeleri kör edici kar beyazlığında gri lekeler gibi gezinen geyiklerin çatal boynuzlarında buhar oldu. Motorlu testerelerin desibel baskısı ufak bir çığ oldu birkaç fidanı budadı. Cam yüzlü mavi ayaz parıldayan güneÅŸin ışın saçaklarını buza kesti. Ardı ardına aÄŸaçlar devrildi, orman endiÅŸelendi, geyikler ürkek anlamaya çalışma ile bir süreliÄŸine kaskatı kesildi.
Vadi tabanında buzun altında sükûnet ile akan nehir geometrik tomruk kümelerine intikam ile baktı. Bir kunduz kolonisi göz açıp kapanıncaya kadar yığılan tomrukları lanetledi. Tilki ve vaÅŸaklar, verandanın yönü ve büyüklüÄŸü hakkında tartışan kürklü buyurgan kadını düÅŸman ilan etti. Nehir sükunetini bozacağı bahar ayının hülyasına daldı, kürklü kadının köpüklü kahvesinde koparacağı tufanı hayal etti.
…
TaÅŸ duvarlara abanan sessiz iri gölgeler minarenin alemini ÅŸüphelendirdi. Åžerefede yuva yapmış leylek tedirgin oldu, gagasının pembeliÄŸi çekildi. Huzura uyumuÅŸ gece birden kabusa uyandı. Gaipten bir baykuÅŸ sesi duyuldu. Mamur beldenin çeÅŸmeleri tık nefes oldu. Cümle kapısını açan hainin kalp karası kadı konağındaki kandilin ışığını boÄŸdu. Koyu kıvamlı kan, taÅŸ avluda göllendi. Elmaslı iri kavuk, muhteris kifayetsizin beynine büyük geldi. Tan yeri aÄŸarmadı, alev kırmızısı oldu. Ceylan derisinden bir harita ıstıraplar içinde büzüÅŸerek yandı kül oldu. Kül grisi sabaha uyanan bülbüller ÅŸakımadılar.
…
Klavyenin ışık hızında dağıttığı iftira külleri dünyanın dört bir yanında tekinsiz loÅŸluklarda iffetsiz kahkahalara dönüÅŸtü. Elektronik imzalı tebligatlar mesai sabahını kara geceye çaldı, selam ve sabahlar kesildi. Bir kadın vebalı ÅŸüphesine dayanamadı, bileklerini keserek kan tahlili istedi ama sonuçlarını göremedi. Çocuklar okul sıralarında tek oturdular. Nüfus idaresi babadan anadan miras adlarını ve soyadlarını deÄŸiÅŸtirmek isteyenler ile dolup taÅŸtı. Küfür ve hakaret temizliÄŸin ve sadakatin izharı oldu. Yüzlere geçirilen sadakat maskeleri altındaki kükürt kokulu sırıtkanlıklar Çin malı hacıyaÄŸları ile bastırıldı. Algoritmanın kül yutmaz sanal avlusunda koyu kıvamlı kan göllendi. Mühür ve ıstampalar kifayetsiz muhterislerin küçücük beyinlerine iri geldi.
…
Sıcak ve nemli bir akÅŸamüstünde mültecinin giymiÅŸ olduÄŸu tiÅŸörtün rahatlığını tartışan meydan sahipleri kendisini seyre dalan kargayı kışkışlayan mülteciyi hep bir ağızdan ayıpladılar. Bir sıra tahtası eksik bank, “mültecinin mahremiyeti olmaz” diye fısıldadı. HaÅŸarı bir çocuk bir maytap patlattı, mültecinin başına nemli gökyüzü çöktü. Meydan sahipleri mültecinin korkaklığını da ayıpladılar. Meydanı çevreleyen bankamatikler ayıplamalara dahil oldu. Gece oldu, meydan sahiplerini bankamatikler yuttu, el ayak çekilen meydanda çekirdek kabukları bilek boyunu aÅŸtı.
…
Alkış ve minnet duyguları ile açılışı yapılan köprü ve otoyolun geçiÅŸ parası dert oldu. YaÄŸan yaÄŸmuru savuÅŸturmakta aciz kalan sileceklere küfreden adam piÅŸman oldu, yanlış anlaşılmaktan ölesiye korktu. YaÄŸmur toprakla buluÅŸamadı, hırçınlığını rögar kapaklarından taşırdı. Sel baskınlarına klavyeler ile müdahale edildi. Yazın ortasında kürklü bir kadın elinde kahve fincanı sel suları ile denize sürüklendi. Kürklü kadının arkasından vernikli tomruklar sökün etti. Gökdelenlere tırmanan kunduzlar denizde batıp çıkan lanetli tomrukları seyre koyuldu. Gökdelenin ulu kulesine ısırık atan bir kunduz öÄŸürtü ile kustu.
Henüz yorum yapılmamış.