Makale
Ä°nsan(a) harcamak
Modern zaman insanının harcamak ve tüketmek iÅŸtahının ne kadar güçlü olduÄŸu bilinen bir gerçek… Belki bu harcamak kalemlerine bir ÅŸey daha eklememiz gerekiyor;
Ä°nsan harcamak… Çağımızın en yaygın hastalığı, en sinsi marazı… YaÅŸamın tüm ünitelerinde bu acı gerçeÄŸi görmek mümkün… Siyaset, bürokrasi, akademi, entelektüel, sosyal, sivil, sanat, STK, cemaat ve cemiyet dünyasından insan biriktirmek için yola çıkanların zamanla biriktirdikleri insanları nasıl bitirdiklerine tanık oluyoruz...
Her ÅŸeyi hoyratça harcama huyu hız kesmiyor, süreç içerisinde insan harcama hastalığına dönüÅŸüyor… Hatır, vefa, gönül, sadakat, insaniyet gibi tüm güzel erdemler literatürden düÅŸüveriyor…
Bir dönem kader birliÄŸi yaptığını savunanların birbirinin kuyusunu nasıl kazdıklarını görmek acı verici bir durum…
Tasfiyecilik ve tahammülsüzlük toplumsal dokuyu hızla dejenere ediyor…
Ä°ntikam, ihtiras, imtiyaz, iltimas güdüsü itibarlı insanların incinmesine ve itilmesine neden oluyor…
Tek kullanımlık eÅŸya gibi tüketilen kiÅŸilikler, ortak kaybımız deÄŸil mi?
Bir insan kolay yetiÅŸmiyor… Bu kadar kolayca üstü nasıl çizilebilir, anlamak zor?
Katma deÄŸer üretecek deÄŸerleri kenara itmekle kime hizmet etmiÅŸ oluyoruz?
Hiçbirimiz deÄŸerlerimizi hırsımıza, öfkemize ve kinimize kurban etme hakkına sahip deÄŸiliz…
Ön yargılar, yanlı yargılar ve yargısız infazlar bizi iflah etmiyor…
Acımasız eleÅŸtirimizle insanımızı eliyor ve eritiyoruz… EmeÄŸimize bile acımıyoruz… Bu insanlar hepimizin ortak emeÄŸi deÄŸil miydi?
Bizim öÄŸretimizde insanı eÄŸitmek vardı, öÄŸütmek deÄŸil… Ä°nÅŸa vardı, imha deÄŸil… ÖtekileÅŸtirmenin bir nevi ötenazi olduÄŸunu unutuyoruz…
Dün omuz omuza verenler bir bakıyorsunuz karşı karşıya gelmiÅŸ, biri diÄŸerinin kalemini kırabiliyor…
Sormak isterim; birbirini yiyenler düÅŸmanlarını nasıl yenebilirler?
Unutmamak gerekir; ayak oyunlarıyla kimse uzun süre ayakta kalamaz…
Yükselmek için etrafındakileri harcayanların elde edecekleri bir ikbal yoktur, onları bekleyen acı bir yalnızlık ve yanılmışlıktır…
Dün farklılıkları zenginlik bilenler, bugün bakıyorsunuz farklılıkları fitne malzemesi kılabiliyorlar…
DoÄŸrusu insan kazanmaya ara verdiÄŸimiz günden beri, mevcudu koruyamadığımız gibi insan harcama illetine düçar kaldık…
Ä°nsan israfı maÅŸeri vicdanı yaralıyor…
Ä°nsan avcılığına soyunmanın, insan onuruyla baÄŸdaÅŸmayan bir düÅŸüklük olduÄŸunu belirtmemiz gerekir…
Tüm bu yaÅŸananlar, ‘’her devrim kendi çocuklarını yer’’ sözünü doÄŸrular nitelikte… Velev ki bu Ä°slam devrimi de olsa… Ä°slami yapılarda olsa…
Evet, özellikle Müslümanın Müslümanla imtihanı gerçekten zor bir sınav…
Birlikte güzel imtihanlar vermek için yola çıkanlar bugün birbirleriyle imtihan olunuyorlar…
Allah sonumuzu hayreylesin…
‘’AÄŸacı kesen baltanın sapı aÄŸacın kendisinden’’ olunca iÅŸin rengi deÄŸiÅŸiyor.
Unutmayalım ki, kimse dolgu malzemesi deÄŸil, herkesin kendine has bir deÄŸeri ve özgül ağırlığı var…
O halde insanı harcayanlardan deÄŸil, insana harcayanlardan olalım…
Dokuzuncu köyden kovulsak da onuncu köyde mücadeleye devam diyelim…
Tüm olumsuzluk ve zorluklara raÄŸmen ruhumuzu güçlü, kalbimizi ferah tutmanın vesilelerine bakalım…
Masum olmadığımız kesin, kesin olan bir ÅŸey daha var hepimiz her zeminde ve her zamanda mükellefiz…
Henüz yorum yapılmamış.