Sosyal Medya

Makale

Ümmete musallat olan hastalık akıllardaki sapma

Kur’andan hareket edilerek akıl konusuna bakıldığında, aklın bir terim olarak insan zihninin ve manevi faaliyetinin merkezi bir odağına yerleÅŸtirdiÄŸi görülür. Kur’an üç bilgi aracından bahseder, göz,kulak , kalp. Akıl, Kur’ani tanıma göre kalbin bir türevidir. Bundan dolayı bir çok Ä°slam düÅŸünürü  aklı kalpte ve ruhta bulunan manevi bir ruh ÅŸeklinde tanımlamışlardır. Bu bilgi yolları hiyerarÅŸik bir mertebeden çok hakikatin bilgisini elde etme çabalarından biri diÄŸerini içine alan iç içe dairelere benzer, hepsi aklın alanında birleÅŸiyor.

Kur’anda sık sık anılan akletmek, neden ile sonuç, eser ile eser sahibi arasındaki ilgiyi nedenselliÄŸi ifade eder. Yani akıl, hakikate ulaÅŸma yeteneÄŸine sahip olan en büyük araç.Eserden müessire  gidilebileceÄŸi gibi aksine bir yolla müessirden esere veya iki eser arasındaki temel iliÅŸkinin kavram manasına da gidilebilir. Sonuçta akıl duyulabilir,  olandan duyulamaz olanının varlığını keÅŸfeder.

Ä°slamda teklif akla baÄŸlıdır. Bilincin ve idrakin esası zekadır. Din kusurlu bir akılla az bir zeka ile tam olamaz.Akıl,Allahın insana bahÅŸettiÄŸi en  önemli nimettir. Önemli olan derin bir kavrayış sahibi,  yani ulül- elbab olan olabilmek… Ku’an a göre insanların çoÄŸu akletmezler yani verilen aklı kullanmazlar, sitatik halde , jelatini bozulmamış ÅŸekilde öylece durur… Ya da kiraya verilmiÅŸ bir baÅŸkası kullanır, yönlendirir haldedir… Akıl yerine duygular hakimdir. ÖrneÄŸin , ÅŸeyh – mürid iliÅŸkisinde duyguların hakim olduÄŸu gibi burada akıl devre dışıdır, akıl kapının önündedir. Derin düÅŸünce sahipleri , akledenler her dönemde bir avuçtur yani damızlıktır.

Ulül- elbab Kur’an da on altı yerde tekrar ediliyor.  Ulül- elbabın ortak özelliÄŸi, takva ,hikmet sahibi olma, tezekkür, tedebbür,  tefekkür, itibar, hak ile batılı ayırt etme yeteneÄŸi , doÄŸruyu, güzeli , çirkini fark edip  temyiz etmede derin anlayış sahibi olmaları. Aynı zamanda tabiatı tanıyan , ondaki ayetleri bilip okuyanlar , geceleri döÅŸeklerini terk edip ibadet edenler, tevbe edenler, Allaha candan baÄŸlılıklarını , ahitlerini yerine getirenlerdir. Bu özelliklere sahip ulül- elbab , süzme akıllılar topluluÄŸudur.

<< Ä°sabetli hüküm verme yeteneÄŸini ( hak edene ) vermeyi diler, ama kime isabetli hüküm verme yeteneÄŸi bahsedilmiÅŸse doÄŸrusu ona tarifsiz büyüklükte bir servet bahÅŸedilmiÅŸtir. Fakat derin kavrayış sahiplerinden baÅŸkası bunu düÅŸünüp kavrayamaz>> ( Bakara 2/ 269)

Ä°slam ahlakının dinamikleri, hür bir akıl, diri bir kalp, sarsılmaz bir irade ve bunların sonucu Salih amellerdir… Akıl ile düÅŸünce eylem birliÄŸi ÅŸart. Ä°slam düÅŸünce sistemi sade bir ideoloji olarak algılanmaya baÅŸlandığı günden beri iki yakamız bir araya gelmedi.  Bunun sonucu, sabırsızlık, akılsızlık,  ahlaksızlık, liyakatsizlik, ehliyetsizlik , hırçınlık , stres, bunalım , çözülme, buharlaÅŸma , fikri kabızlık oluÅŸmuÅŸtur…Hiçbir haz alınamayan bir din gibi algılanmaya baÅŸlandı.. Ortaya adam yokluÄŸu girdi, insan kıtlığı çekiyoruz. Ä°nsanları akıldan arındırırsanız koyunlaşır, kuzulaşır. Ehil, akleden liyakatli insan bulamazsınız. Dini olup, aklı olmayanlar, aklı olup dini olmayanlar var adeta… Dindar görünen çok sayıda insanın, derin düÅŸünceden, anlayış geniÅŸliÄŸinden fakir olmalarını söylemekle üzülüyoruz. Oysa ulül- elbab olan dinini ciddiye alır, ufkunu geniÅŸ tutar, müttakilerden olmanın cehdi içinde olur. Akleden ihlâs sahibidir, ihlâs liyakattir, liyakat ise bilginin tezahürüdür ve baÅŸarısıdır.  Akletmeyen nefs muhasebesinde münafıklık yapar bu münafıklık kiÅŸiyi tevbekar yapmaz, hatasında, günahında ısrar eder. Akletmeyen hakikat merkezli bir bilgi elde etmez, faydasız ilimlerle bilgilerle zihnini meÅŸgul eder.

Vahye teslim olmuÅŸ bir aklın hâkimiyeti ve basiretiyle duyguların- düÅŸüncelerin sapmalarını gemlememiz lazım, sahih duyguların aleviyle de akılların ışıklarını yakalım.

Ümmetin fikri geliÅŸme tarihinin en hazin yönü vahiy ile aklın birbirine yabancılaÅŸmasıdır. Vahiy ile akıl birbirinden ayrılmaz. Her ÅŸeyden önce akla hitabı esas alan, her konuyu akla uygunlukla ölçen, akla daha yatkını, daha orta yolu tercih eden Kur’ani usule aykırıdır ve Ä°slam’ın ruhuna ters düÅŸmektedir. Ä°nsanın anlayışını baÄŸlayan, akılsızlaÅŸtıran, vicdanını etkisiz kılan ve böylece onu akıldışıya- irrasyonel – hatta saçma – absürt- teslim eden bazı dinlerden farklı olarak Ä°slam’ın çaÄŸrısı akletmekten ve eleÅŸtirmeden yanadır. Yani Ä°slam, insanın aklını kullanmaya her konuya eleÅŸtirici bir gözle yaklaÅŸmaya, alternatifleri gözden geçirmeye, her zaman ikna edilmek ve tutarlı olmak istemeye, ancak yüzde yüz emin olduÄŸu hakikatleri dile getirmeye, gerçeklerle daima temas kurmaya devam eder. Vahyin kabulü akla dayanmalıdır. KiÅŸisel heveslere dayanan hiçbir dini tez, insanlığın önemli bir bölümünün uzun süreli kabulüne mazhar olamaz. Tarikat ve tasavvuf yapılanmalarında görüldüÄŸü gibi, Müslümanların aklı feda etme pahasına ilhamı vurgulamaları inanç bozukluÄŸuna akıllardaki sapmalara kapı açmıştır. Bakınız bir sürü uydurma rivayet kültürü, hikayeler, gerçekmiÅŸ gibi yutturuluyor akıldan arındırılmış insanlara…

Ümmetin düÅŸünce hayatında cins kafalara ihtiyaç var. Sorunlar ve çözümler ancak bu ÅŸekilde ortaya konabilir. Siyasi liderler ve iktidar sahiplerinin bazı düÅŸüncesizlikten ve ulül- elbab ile istiÅŸareden uzak kalmak yüzünden bunalımlardan kurtulamamışlardır. Akıllı bireyler yönetimden soÄŸumuÅŸlardır. Liyakatsizlik , ehliyetsizlik, çapsızlık diz boyu…

<< Allah katında hayvanların en şerlisi akletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir>>(Enfal 8/22)

<< Sağır, dilsiz ve kördürler de akletmezler>> (Bakara 2/71)

<< Hiç Rabbin katından sana indirilenin hakikat olduÄŸunu bilen kimse (hakikate karşı ) kör davranan kimseyle bir tutulur mu? Elbet ancak basiret sahipleri öÄŸüt alırlar>> (Rad 13/19)

Ä°nsanların sorunu akıllı olmamaları deÄŸil, yaratılışta kendilerine verilen en büyük nimet olan aklı, kullanmama sorunudur. Vahyin dilinde akıl isim olarak geçmez, o iÅŸtir, fiildir.  (Akletmez misiniz, düÅŸünmez misiniz, ne zaman düÅŸünmeye baÅŸlayacaksınız, yoksa kalpleriniz üzerinde mühürler mi var) gibi uyarılar var. EÄŸer insan aklını kullanırsa o zaman Allah’ın kendisinden istediÄŸi tüm sorumlulukları yerine getirebilir.

<< De ki yeryüzünde gezip dolaÅŸmıyorlar mı ki orada olup biteni kalpleri akletsin, kulakları iÅŸitsin ne var ki onlarda kör olan gözler deÄŸil kör olan sinelerdeki kalplerdir>> ( Hac 22/ 46)

Evet, ulül-elbab olmak. Hak ve hakikate isabetli kavuÅŸmaktır. Ä°nsan akla, akılda Ä°slam’a muhtaçtır… Akıl dosdoÄŸru yola muhtaçtır, doÄŸru yol ise Ä°slam’dır.

Müslümanlar akletmeyi terk ettiklerinden beri her alanda çöküÅŸe uÄŸramışlardır. Siyasi, ekonomik, ilmi, askeri, eÄŸitim tüm alanlarda varlık gösterememiÅŸlerdir.

Ä°slam akıllıların – aklını kullananların –dinidir. Aklını iptal edenlerin dini deÄŸildir. Akıllı olmak Ä°slam olmayı gerektirir. 

Tevhid tuÄŸlaları ile sabır duvarlarını örenler ulul elbabtır…

Ulül – elbab, edindiÄŸi tevhidi bilgiyi, takva ahlakıyla bütünleÅŸtirendir. Bilgi ile bütünleÅŸmiÅŸ takvanın müÅŸavereye ihtiyacı vardır. MüÅŸavere yapmak yalnızca görüÅŸ alışveriÅŸinde bulunmak deÄŸildir. Aynı zamanda sorumluluk alışveriÅŸinde bulunmaktır. ..

Ulül- ebab olan Müslümanlar sonsuz rahmet ikliminin bereketli toprağında durmadan çalışan bir irfan iÅŸçisidir. 

Ulül- ebab olan Müslümanlar, bilginin kaynağını vahye dayandırır. Aklı, tevhidi varoluÅŸ görüÅŸünün kavranması konusunda baÅŸvurulacak olan ilahi araçlardan biri olarak görür. …

Ulül – elbab olan Müslüman, akılsız bir inanca sahip deÄŸildir… Derin düÅŸünen mümin , aklına gem vurmaz , sürekli endiÅŸelidir. Vehimler ve endiÅŸeler aklın düÅŸmanı gibi görünse de aslında aklı besleyen ÅŸeylerdir. Velhasıl Ä°slam, akıllıların dinidir, aklını iptal edenlerin dini deÄŸildir. Ümmete musallat olan akıllardaki sapmanın önüne geçmemiz, onları derin düÅŸünce sahiplerinin arasına katmamız-akletmelerini- saÄŸlamak için mücadeleye devam etmemiz gerekir. Unutmayalım ki Ä°slam’ı hayata döndürmenin yolu akletmekten geçer…

                                                                                                              

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.