Sosyal Medya

Makale

Rabbine Saygı Duyan Delile İtibar Eder

-İnsanı ayakta tutan en sağlam sistem dindir-

Hakikati aramanın, gerçeÄŸin peÅŸinden gitmenin, doÄŸru olanı savunmanın önem ve gereÄŸini herkes bilir. Bu nedenle Beyyine suresi, “Kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, kendilerine açık kanıtlar; tertemiz sahifeler ileten Allah’ın elçisi ve (o sahifelerde yazılı) dosdoÄŸru hükümler gelinceye kadar gözden çıkarılacak deÄŸillerdi.” (1) ayetleriyle baÅŸlar.

Ehl-i Kitap’tan veya diÄŸer inandığını iddia eden herkesten beklenen tavır, hakikate tam bir teslimiyettir. Onların Kitap ehli olmasına raÄŸmen diÄŸer müşriklerle birlikte anılması, muhtemelen hakikat karşısında inatla inkârcı bir tutum takınmalarından kaynaklanır. (2) Ve elbette gerçek çok güçlüdür. Ä°nsanı güvende tutar. Ä°nkâr edilmesi, hangi sebeple olursa olsun kiÅŸiyi ÅŸeytanlaÅŸtırır. Güvenlik ihlali oluÅŸturur. Ä°nsanları birbirine düşman yapan ve dünyayı altüst eden bu tavırdır ve çok tehlikelidir.

Hakikat o kadar güçlüdür ki Allah’ın bir insanı gözden çıkarması, onun inkâr etmesiyle baÅŸlar. Kötü eylemlerinin mizacına sirayet etmesiyle devam eder. Ve günahlarının geri dönemez ÅŸekilde bütün benliÄŸini kaplamasıyla son bulur. Kur’an’ın insanı gerçeÄŸi savunanlarla ona karşı çıkanlar diye tefrikaya düşürmesi, ayrı ayrı gruplara bölmesinin sebebi de budur. Kim menfaatleri peÅŸinde kim doÄŸru olanı istiyor böylece belli olur. Ä°mtihanlarla dolu hayatın iÅŸleyiÅŸi de bu minvalde hareket eder.

Tarihte peygamberlerin düşmanlarının olması kadar ürkütücü bir durum yoktur. Ne yazık ki acı gerçek de budur.

Allah’ın elçileri eliyle ortaya koyduÄŸu gerçek din, kayyumdur. Dimdik ayakta duran, kendi kendine yeterli, adil, özgür ve eÅŸit bir dünya oluÅŸması için ihtiyaç duyulan bütün unsurları bünyesinde taşıyan bir sistemi tanımlar bu. Aynı ÅŸekilde elinden tuttuÄŸu insanı da ayakta tutan yegâne düzeni vazeder. Özgür bireyler, ancak gerçek din sayesinde baÅŸkalarına kul ya da köle olmadan yaÅŸayabilirler. Dolayısıyla otoriteyi sadece Allah’a ait kılmak bir zarurettir. BaÅŸka bir ifade ile Allah’a ait olan bütün topluma eÅŸit bir ÅŸekilde yayılan/tanınan hakları temsil eder. Buna göre ekonomik, sosyal veya siyasi hiçbir gerekçe insanı boyunduruk altına alamaz. YaÅŸamak için ihtiyaç duyduÄŸu gereksinimleri ona bir lütuf olarak sunamaz. Dahası başına da kakamaz. Ä°ÅŸte dosdoÄŸru yol budur.

O hâlde Rabbine saygı duyan delile itibar eder. Hakikatin peÅŸinden koÅŸar. GerçeÄŸi arar. BulduÄŸunda ise ona sarılır. GörmemiÅŸ, duymamış gibi yapmaz. Zira gerçeÄŸe arkasını dönmek, doÄŸruyla karşılaÅŸtığı hâlde kayıtsız kalmak, insanın kendisini deÄŸersiz kılacak bir zamana hapsetmesi demektir.

Dipnotlar:

(1) Beyyine suresi, 1-3. ayetler.

(2) Ehl-i Kitab ile Mekkeli müşriklere aynı hüküm içinde yer verilmesi, hakikat arayışını terk ettiğinde bir müşriğin Ehl-i Kitab olmasının önemini kaybettiğini gösterir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.