Sosyal Medya

Makale

Kanıksamak En Büyük Felaket

Proje mi yoksa modern hayatın bir handikabı mı dersiniz bilmem ama sonuçta anormalleri normal görmeye başladık.
Sivil Toplum Kuruluşlarını desteklemek üzere yaklaşık 20 yıl önce Avrupa Birliği fonları dağıtılmaya başlandığında projeyi fark etmiştim.

STK çalışmaları içinde olan biri olarak "toplumsal eğitim" ve "fırsat eşitliği" alanında çok güzel projeler hazırladık.

Fakat Avrupa Fonları bizim projeleri değil "cinsiyet eşitliği" alanında hep LGBT türevi projelere destek verdi.

Acı acı bu çabaya gülerken "siz bu projelere destek vererek benim gibi insanları o çirkinliğe razı edeceğinizi mi sanıyorsunuz...?" diyordum.

Sanıyordum ki hedef bizdik. Meğerse hedef biz değil bizim çocuklarımız ve torunlarımızmış.

Amaç anormal olanı normal hale getirmekmiş.

Ve bugünkü genç nesil bunu hoş karşılamasa bile artık anormal görmüyor; doğal bir durum ve hak görüyor.

Bu çirkefliği normal karşılayan bugünkü nesilden sonra gelecek nesli düşünmek bile istemiyorum.

Dedelerimiz zamanında toplum, küçük bir hırsızlığa bulaşmış kimseyi; nikâhsız yaşayanları; ahlaksız insanları dışlardı, barındırmazdı.

Ama bu ahlaksızlıkları TV, sinema ve medyada izleye izleye kanıksadık.

Bugün hırsızlar başarılı görülüyor ve çocuklara örnek gösteriliyor.

Aşkı Memnu ve benzeri Brezilya dizileriyle aile içi çarpık ilişkiler sıradan gelmeye başladı bize.

Çirkeflikleri ve ahlaksızlıkları kanıksadıkça "Anormaller" bize "Normal" gelmeye başladı.

Ekranda milyonların izlediği programda evli kadının, çocuğunun kocasından değil de gayri meşru ilişki yaşadığı komşusundan olduğunu öğrendiğinde attığı sevinç çığlığı bu sürecin bir sonucudur.

Ve bu sevinç çığlığı aslında anormalin normalleşmesi için yine aynı odaklarca ortaya atılan bir katalizördür.

Kendinizi ve neslinizi korumak istiyorsanız ahlaksızlıkları kanıksamayın, daima rahatsız olun ve tepki verin.

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.