Sosyal Medya

Makale

Ä°radeye dair...

Nezir Ergenc’e

Herhangi bir kavramı ele alırken onun tarihsel seyir içinde aldığı anlamları dikkate alınmalı ve ontik bir zeminde bu kavramın neye tekabül ettiÄŸi meselesi hesaba katılmalıdır. Ä°rade, insanın oluÅŸumunun bel kemiÄŸidir.

Bu bel kemiÄŸi; insanın yukarıdan aÅŸağıya; ontolojiden epistemik olana yönelik kurucu özelliÄŸini belirlediÄŸi anlamındadır. Artık insanın çok farklı ve çok katmanlı bir oluÅŸum süreci olduÄŸunu biliyoruz.

EtkileÅŸim içinde var olan insan, sürekli yenilenebilirken, yeniye yönelik bir ilgiyi odak haline dönüÅŸtürüyor. Bu durum kiÅŸinin kendisi olma imkânına yönelik bir tehdidi de içermektedir. Ä°rade, bu tehdide karşı direnç gösterecek insanın vazgeçilmez özelliÄŸidir.

Sözlükte ‘istemek, dilemek ve buyurma’ anlamlarındadır. Terim olarak irade ise; “ Nefsin yapılması gerektiÄŸine hükmettiÄŸi bir iÅŸi, bir amacı gerçekleÅŸtirmeyi istemesi, ona yönelmesi” veya “canlıyı, kendisinden deÄŸiÅŸik mahiyetteki fiillerin doÄŸmasını saÄŸlayacak bir duruma getiren nitelik” yahut “bir fayda elde etme inancının ardından doÄŸan eÄŸilim” gibi deÄŸiÅŸik ÅŸekillerde tanımlanmıştır. (Ragıb el- Ä°sfehani, el Müfredat, ‘rvd’ md.; et Ta’rifat, ‘irade’ md.).  

Ä°rade, istemek ve dolayısıyla dilemek üzerinden var olan bir buyurganlığı dikkate sunar. Ä°stenç, doÄŸal olarak bir güç arzusunu deÅŸifre eder. Ä°radede, gücü devre dışı tuttuÄŸumuzda sadece istemenin kaldığı noktada ciddi psiÅŸik sorunlar oluÅŸturacağı da belirtilmelidir.

Ä°rade, ontik/varlıksal zeminde kiÅŸinin var olma koÅŸullarını ortaya koymada en etken insani edimdir. Ä°nsanın hayat karşısında kendi konumunu belirlerken dayanağı onun iradesidir. Ancak irade tek başına yeterli bir edim deÄŸildir. Tıpkı diÄŸer insani edimler gibi…

Ä°rade,  kendi dışında, kendisi ile ilgili/ilintili/iliÅŸkili ortaya çıkan durumlardan beslenerek varlık sahasına yöneldiÄŸinde etkinliÄŸini gösterir. Bu noktada isteme, dileme ve buyurma, bir ÅŸeyi gerçekleÅŸtirmede birlikte ve aynı düzlemde birbirini tamamlayan unsurlardır.

En temelde irade, insan için bir benlik/kiÅŸilik, karakter ve ÅŸahsiyet meselesidir. Bu kavramların ortak anlam dizgesi olmakla birlikte farklı anlam ve boyutları taşıdığını dikkate alan insan, kendisini ve insanı tam olarak anlama konusunda önemli bir iÅŸlevselliÄŸe sahip olur. ‘Ä°nsan iradedir’ derken kastedilen insanın tamlığıdır. Ä°rade bu anlamı ile insanın tamlığını oluÅŸtururken her aÅŸamada yanında olan bir istidadı ve edimidir.

Ä°rade, varlığın yaÅŸam alanında kendi varlığını idame ederken dayanağı ‘Ä°lahi Ä°rade’dir. Bu yaÅŸamın senkronize bir ÅŸekilde ve mütemadiyen geliÅŸmeye ayarlı oluÅŸu bir iradeyi zorunlu kılıyor. Çünkü yaÅŸam tesadüfe bırakılamayacak kadar karmaşık bir yapıdadır. Ä°nsan, bu karmaşık yapı içinde kendi tarzıyla da karmaşık bir yapıdır. Bu yüzden irade bu karmaşık yapıyı oluÅŸturanın vazgeçilmezidir.

Ä°rade, tekil olmakla birlikte bütüne yönelik bir istidadı içinde taşır. Toplumsal irade derken kastedilen kolektif iradedir. Bu irade, bir devlet aygıtında da tezahür eder. Tarihte belirli bir kesit içinde de tezahür eder. Ayrıca siyasi, sosyal veya iktisadi alanda tezahür eder. Bu bize iradenin, metafizik alandan epistemik alana yönelerek varlığın her aÅŸamasında karşımıza çıkan temel bir edim olduÄŸunu gösterir.

Ä°rade, kendi dışındaki opsiyonları, pozisyonları ve potansiyelleri harekete geçiren bir saiktır. Ä°rade, her ÅŸeyin yerli yerinde ve doÄŸru bir ÅŸekilde dolaşımda olması için gücü oluÅŸturur. Ä°rade, güç tarafından desteklenmeli, bilgi ile güçlendirilmeli, dileme ile yönlendirilmeli, deÄŸiÅŸim ile tetiklenmelidir.

Ä°rade, kendi başına bir olgu olarak düÅŸünüldüÄŸü zaman, her ÅŸeyin dağıldığı ve toparlandığı bir zaman dilimine gönderme olur. Kaos, iradeyi ortadan kaldırdığınızda meydana gelen ÅŸeydir.  Tarihsel seyir içinde örneÄŸini çokça gözlemleyebiliriz. Tarihteki bütün karmaÅŸalar, irade yitimi ile meydana gelen durumlardır.

Bugün yaÅŸadığımız uluslararası sistemin kaosu, iradelerin çatışmasını ve baskın bir iradenin yokluÄŸunu gösterir. Bu da bize iradenin ne kadar önemli ve anlamlı olduÄŸunu belirtir. Benzer bir ÅŸey insanın kendisinde de meydana gelir: kiÅŸi iradesini kaybettiÄŸi zaman rüzgârın önündeki yaprak gibi her esen rüzgâra kapılarak bir kamaÅŸa yaÅŸar ve bundan ruhu muazzep olur.

Ä°radeyi besleyecek olan ÅŸey; varlığın anlam katmanları ile birlikte var oluÅŸu meydana getiren her olgudur. Ancak, irade istem, güç ve bilgi ile kendini gerçekleÅŸtirme imkânını kazanır. Ä°stemin oluÅŸması sadece kiÅŸinin kendisinde mündemiç olan bir durum deÄŸil, kendi dışında mevcut bir olguyu da iÅŸaret eder.

Güç, kiÅŸinin kendi potansiyelini harekete geçirmesiyle sınırlandırılamayacak bir olgudur. Bilgi, sadece var olduÄŸu zaman diliminde deÄŸil, bilakis, tüm zamanlarda ve hatta ilahi gönderiler olan ‘vahyin’ rehberliÄŸini de iÅŸaret eder. Ä°rade ve onu besleyecek olan kavramları bir bütünlüÄŸü öne çıkarmaktadır.

Ä°ÅŸte bilgi üzerinden elde edilen ‘anlam’ burada devreye girer. Anlam, insan iradesinin yönünü iÅŸaret eder. KiÅŸi, anlam üzerinden benliÄŸini inÅŸa eder ve bu inÅŸa edilen benliÄŸe bir karakter kazandırır ve bunu dışa sunacak bir ÅŸahsiyeti kurar.

Var oluÅŸun hangi ilkeler üzerine bina edildiÄŸi meselesi ehemmiyet kesbeder. Çünkü iradeyi var oluÅŸ sürecinin temel kodları üzerine bina ederek eylemlilik sahasına çıkartabiliriz. Ä°ktidarsızlık, iradesizliÄŸin tezahürüdür. Ä°rade, kendi dışındaki her ÅŸeyde; istidat, potansiyel, olgu, durum ve olay oluÅŸumunda; varlığın tüm zerrelerinin oluÅŸturucu özelliÄŸinde yapıştırıcı bir göreve sahiptir.

Toplumsal zeminde var olan ve olması beklenen oluÅŸun ÅŸartları iradeden bağımsız düÅŸünülmemelidir. Çünkü toplumu bir araya getirecek bütün ÅŸartlar var olsa da irade yoksa gerçekleÅŸmez. Bu yüzden irade, varlığın, insanın ve toplumun her katmanının bileÅŸkesini oluÅŸturan, yapıştıran ve bir arada tutandır.

Demem o ki her soyut ide gibi - daha fazlası ile- irade de soyut bir ide olarak var olur ve somut bir kavrama dönüÅŸür. Bu somut kavram, yeni somut durumların varlığını açığa çıkartır. Fakat bunu yaparken, sürekli yardımcı unsurlar kullanır. Ä°rade bu yardımcı unsurları düzenlerken hem destek alır ve hem de belirleyici bir imkân olarak tezahür eder.

Ä°rade, reel alana düÅŸtüÄŸü andan itibaren kendi safiyetini yitirme durumu ile karşı karşıya kalır. Ä°ÅŸte anlam bu noktada devreye girer. Çünkü anlam, iradenin kendi saflığı üzerinde yeniden ayaÄŸa kalkmasına zemin oluÅŸturur. Ä°rade aynı zamanda ‘bir dünya görüÅŸü’ içinde anlam kazanır.

Bilginin anlam üzerinden bir dünya görüÅŸünü oluÅŸturduÄŸu bir vakadır. Ä°de olarak irade sürekli yeni zeminlere doÄŸru bir eÄŸilim gösterir. Bu da onu ide formundan uzaklaÅŸtırmaya baÅŸlar. Ä°ÅŸte döngü burada devreye girer. Anlam, iradeye kendi ide olma formuna yönelik bağını sürekli tazeleyerek korumasına yardımcı olur.

Ä°rade ise anlamı gerçekleÅŸtirme adımı atarak anlamı daha somut bir düzeye taşır. Böylece birbirini saflaÅŸtıran tutumlar, bir taraftan da kirlilik ile yüz yüze kalmayı içermektedir. Bu aslında her olgunun ikili boyutunu bize yenileyerek göstermeye yarayan bir iÅŸlemdir.

Ä°rade bir ide olarak saflığı iÅŸaret eder. Ancak reel alana indiÄŸi andan itibaren sürekli o saflığı aşındıracak bir durumu yaÅŸar. Bu yüzden irade üzerindeki kiri, pası, fazlalığı atması konusunda bir mutabakat oluÅŸur ve her yüz yılda bir tecdid/deÄŸiÅŸim rüzgârı eser. Çünkü var olan her ÅŸey kirleniyor.

Bu imtihan oluÅŸun doÄŸası ile uyumlu bir durumu iÅŸaret eder. Ancak, her zaman yenileyici bir olgu da kapıda hazır beklemektedir. Bu yüzden terbiye olarak tesmiye edilen durum, ide açısından bir üstü örtülmüÅŸ gerçekliÄŸini/ hakikatini açığa çıkarma ameliyesidir. Yoksa kiÅŸiler, toplumlar ve yapılar ıslah olamazlardı.

Fakat ÅŸunu ifade etmekte yarar var: irade; bütün olup bitmelerin, oluÅŸun, varlığın en temelinde var olan bir ide/olgu/kavram ve istidadı olan bir varlıktır. Bu yüzden ikili bir zemine dikkat kesilmek insan açısından kaçınılmaz olmalıdır. Kirlenme/örtülme ve arınma, örtülerin kaldırılması meselesi iradeden bağımsız oluÅŸmamaktadır. Her iki boyuta da müdahil olan yine iradedir. Bu da bize iradenin çoÄŸul yapısını gösterir.

Ezcümle; irade, sabitkadem hale getirildiÄŸinde imkânsızı imkâna dönüÅŸtürendir. Ä°rade, üstü örtüldüÄŸünde ise en büyük zulme aracılık edebilecek olanı zımnında taşır. Bu yüzden irade davası en önemli bir dava olarak kayıtlara geçmelidir. Ä°radesi ipotek altına alınmış ırkların, kavimlerin, toplulukların esaretten baÅŸka çıkışı bulunmaz! Çıkış, irade üzerine kurulan ipoteÄŸin kaldırılmasını saÄŸlayacak ÅŸartların oluÅŸturulmasına baÄŸlıdır. Bu yüzden kurtuluÅŸ, en aÅŸağıdan en yukarıya dönük olarak yapacağınız edimlerde açığa çıkacak olandır. Ä°rade en aÅŸağıda tetikleyici, en yukarıda ise düzenleyici ve gerçekleÅŸtirici olarak kendini gösterir.

Modern dönemde kiÅŸinin iradesini elinden alan enstrümanlar o kadar çoÄŸaldı ki iradeyi bir dava haline dönüÅŸtürmenin vakti gelmiÅŸtir. Bütün gücü ve bilgiyi, iradeyi yeniden canlandırmaya yöneltmek ÅŸarttır. Çünkü modernliÄŸin bütün meselesi, kiÅŸileri iradesiz kılarak, muktedirsiz hale dönüÅŸtürerek zombi gibi kendisine ne verilirse almasını ve ne emredilirse yapmasını istemektir.

Çıkış, özgürlüÄŸümüzü bize kazandıracak irademizin hayatımızı belirlemesine imkân tanımaktır. Yeni bir dünya görüÅŸü altında irademizi ve özgürlüÄŸümüzü kazanabiliriz. Mevcut dünya görüÅŸü ise bizi sadece köleleÅŸtirmekten öteye gitmemektedir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.