Sosyal Medya

Makale

Utanç Manifestosu

Dünden beri (24 Eylül) sosyal medyada Furkan Celep isimli gencin intiharını konuÅŸuyoruz milletçe.

Furkan Celep’in geride bıraktığı intihar notu alnımızın ortasına yapıştırılmış bir UTANÇ MANÄ°FESTOSUDUR.

Rabbim merhametiyle muamele buyursun; yazdıklarından naif ve duygusal biri olduğu ortada.

Ä°ntihar notunda her ne kadar kendinden bahsediyor olsa da aslında bizim neslimizi/çocuklarımızı anlatıyor.

“Bir araba, bir ev veya herhangi bir ÅŸey uÄŸruna yıllarımı, aylarımı harcamak istemiyorum…” diyor.

Bugünkü neslin dünyaya geliÅŸ gayesi sandıkları ÅŸey bu aslında.

Gençler bu duyguya nasıl kapıldılar?

Aslında bizden duyduklarını söylüyorlar.

Biz büyüklerin baÅŸarı kriteri kat, yat, para, etiket deÄŸil mi?

Furkan Celep’in satırları arasında yoÄŸun bir yalnızlık, iletiÅŸimsizlik göze çarpıyor.

BencilliÄŸin tavan yaptığı, gemisini kurtaranın kaptan olduÄŸu, kazanmak için her yolun mübah sayıldığı bu dünyayı oluÅŸturan biz deÄŸil miyiz?

Kaçımız çocuÄŸumuzun ikbali için okul, dershane, kariyeri için çırpınırken bir parçacık da olsa iyi insan, iyi Müslüman olması için çaba harcadık.

Bu manifesto aslında toplum olarak iflas ettiğimizin ilanıdır.

Devlet olarak, Milli EÄŸitim olarak, Diyanet olarak, STK’lar olarak yapılan Konkordatonun ilanıdır bu.

Sosyal medyada, TV ekranlarında birbirine çakan hocaefendilerimiz ve biz onların müntesipleri bu intihardan mesul tutulur muyuz bilemem.

Ama ÅŸu bir gerçek ki:

Bizim Furkan Celep gibi nice kiÅŸileri ıskaladığımız acı bir gerçek.

 

Furkan Celep’in Ä°ntihar Notu:

“Sözlerime baÅŸlamadan önce bir içki, uyuÅŸturucu veya bir madde etkisinde olmadığımı belirtmek istiyorum. Bunalımda veya depresyonda deÄŸilim. Bu üzerine haftalarca hatta aylarca düÅŸündüÄŸüm ve sonucunda bu karara vardığım bir durum. Bu zaman diliminde birçok kiÅŸiyle dolaylı yoldan konuÅŸtum. Durumu bu kadar ciddi ve derinlemesine anlatmak istemedim. PaniÄŸe kapılmalarını, bu konuya kafa yormalarını, saatlerini vermelerini, psikolojilerini ve yaÅŸantılarını etkilemek istemedim. OlabildiÄŸince yumuÅŸattım ve gerektiÄŸinde durdum. Kendi içimde kendi sorunumu çözmeye çalıştım. Vardığım sonuç ise bu.

Hassas kalpli diyebileceÄŸiniz insanlardan birisiyim. Åžu zamana kadar hep doÄŸru olanı yapmaya çalıştım. Yalan söylememeye, küfür etmemeye ve argo kullanmamaya çalıştım. Ä°nsanları incitmemeye özen gösterdim, onlara sürekli olarak elimden geldiÄŸince yardımcı oldum, deÄŸerli hissetmelerini saÄŸladım, verebildiÄŸim kadar deÄŸer verdim. Çokça empati yaptım duygularını hissetmeye, onları anlamaya büyük özen gösterdim. Çok yönlü olabilmek için her kafa yapısına uygun ÅŸarkı dinledim, kitap okudum, araÅŸtırma yaptım. Herkesin görüÅŸünü deÄŸerlendirdim, onlara saygı gösterdim.

Kendimi geliÅŸtirmek için spora gittim, yabancı dil öÄŸrenmeye çalıştım. Herkese ve her ÅŸeye karşı merhametli oldum. Karıncayı bile ezmemeye özen gösterdim. Evde bir arı veya böcek olsa bile onu öldürmek yerine bardakla alıp özgür bıraktım, yemekten arta kalanları çatıya kuÅŸların aç kalmaması için attım.

Zorbalıktan kaçındım, kimseye bulaÅŸmadım, zorda kalanlara yardım ettim. Paraya ihtiyacı olana para, ilgiye ihtiyaçları olana ilgi verdim. Hayvanları sevdim onlara ilgi gösterdim, besledim. DoÄŸayı kirletmemeye çalıştım. Uzayı, doÄŸayı, ormanları, gökyüzünü ve hayvanalar için plastiklerimi çöp yerine istifleyip geri dönüÅŸüme bile atmaya çalıştım. Daha iyi bir dünya için elimden geleni yaptım.

Ailevi duygulardan yoksun büyüdüm, hiçbir zaman babamla veya abimle doÄŸru dürüst dertleÅŸemedim, onlardan deÄŸer görmedim. (Bunun için onları suçlamıyorum sadece biraz deÄŸer, biraz ÅŸefkat görmek isterdim, sanırım bu iyi gelebilirdi.)

Kendi özümü, yeteneÄŸimi öÄŸrenemedim. Bunun için çok uÄŸraÅŸtım ve çaba gösterdim. Neyi sevdiÄŸimi bilmiyorum, ne olmak istediÄŸimi bilmiyorum, ne okumak istiyorum, bunu dahi bilmiyorum. Benim yaşımdaki insanlarla aramda uçurum var, her konuda benden daha üstünler.

Zaman geçtikçe kendi kiÅŸiliÄŸimden ayrılmaya baÅŸladığımı hissediyorum. Gittikçe yalan söylemeye, argo hatta küfür kullanmaya baÅŸladım. Ä°nsanlardan uzaklaÅŸmaya onları önemsememeye, doÄŸaya ve hayvanlara zaman ayıramamaya baÅŸladım. Kendimi zamanla duygusuz bir insana dönüÅŸüyormuÅŸum gibi hissediyorum. Bunlar bana göre deÄŸil, ben böyle olmak, hayatımın geri kalanına duygusuz bir insan olarak devam etmek istemiyorum. Sorumluluk almak istemiyorum. Bir araba, bir ev veya herhangi bir ÅŸey uÄŸruna yıllarımı, aylarımı harcamak istemiyorum. Ä°ÅŸ hayatı bana çok yorucu geliyor. Hem içten hem de dıştan yıpranıyorum. Bir ÅŸeyler uÄŸruna bunca sorun yaÅŸamak bana mantıklı gelmiyor. Bunun yerine her ÅŸeyi arkada bırakıp gitmek, her ÅŸeyi kapatmak daha mantıklı geliyor.

Aslında hiçbir ÅŸey için yaÅŸamıyorum. YaÅŸamak için bir nedenim bir amacım yok. Ä°nsanların yoluma sürekli taÅŸ koyup beni yoracaklarını biliyorum, bunun için çabalamak istemiyorum.

Burada kalmamı saÄŸlayan birkaç ÅŸey vardı. Åžarkılar, kitaplar, filmler, doÄŸa, gökyüzü (özellikle bulutlar ve gün batımı) ve birkaç tane de dost. Bunlar benim bir süreliÄŸine burada kalmamı saÄŸladı, bunun için minnettarım.

Belki de bu kadar derin, bu kadar hassas bir insan olmamalıydım. KeÅŸke tanrı beni böyle yaratmasaydı, deyip duruyorum kendime. Birisi en ufak hakaret bile etse buna üzülüyorum. Biraz üzülünce boÄŸazımın yanıyor, sözcükler çıkamıyor boÄŸazımdan. Merak ediyorum neden kimse bana deÄŸerli olduÄŸumu hissettirmiyor? Neden kimse beni sevmiyor? Milyarlarca insan olmasına raÄŸmen neden kendimi bu dünyada yalnız ve deÄŸersiz hissediyorum? Biraz daha eÄŸlenceli, daha yakışıklı, daha çalışkan mı olmam gerek? Hayat bunları istiyor. Benim bunları karşılayacak ne gücüm ne de umudum var.

Daha iyi görünmek için, insanların beni sevmelerini saÄŸlamak için kendimi yormak, yıpratmak, ruhumu bedenimi kirletmek istemiyorum. Neden beni böyle sevmiyorlar ki? DüÅŸüncelerimi, fikirlerimi, deÄŸer verdiÄŸim her ÅŸeyi sırf dış görünüÅŸüm biraz kötü diye kestirip atıyorlar. Bu konuda önemseyeceÄŸim birisini bulmaya çalıştım. (DeÄŸer vermek istedim, deÄŸer görmek istedim, özel hissetmek istedim.) Ama her seferinde ters tepti, dostluklar arkadaÅŸlıklar kurmaya çalıştım olmadı.

Çok sevdiÄŸim, uÄŸruna her ÅŸeyimi verebileceÄŸim iki dostumu bu konuda üzdüÄŸüm için özür diliyorum. Benimle geçirdikleri vakitler için, her ÅŸeylerini benimle paylaÅŸtıkları için, bana karşı nazik ve iyi kalpli oldukları için, benimle yıllarca birlikte oldukları için ve bana kattıkları her ÅŸey için çok teÅŸekkür ediyorum. Onlara buradan bir kucak dolusu kalp yolluyorum.

Her ÅŸeye raÄŸmen bugünün geleceÄŸini biliyordum, hiçbir zaman yaÅŸlanmayacağımı, düzgün bir hayat yaÅŸamayacağımı biliyordum. Sadece bana bu kadar yakın olduÄŸunu bilmiyordum.

Bu dünya yaÅŸamak için çok kötü bir yer, bunu istemiyorum. Son kez bugüne kadar birisini üzdüysem veya kalbini kırdıysam bunun için üzgünüm, özür dilerim. Belki burada bulamadığım huzuru gökyüzünde bulurum. Huzurlu, mutlu ve umut dolu hayatlar sürmeniz dileÄŸi ile hoÅŸçakalın…”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.