Makale
Bereketten kasıt ne demektir?
Bazı kavramlar hayatımızdan çekiliyor… Bir giden bir daha kolay dönmüyor… Gidenlerin boÅŸluÄŸu dolmuyor… Bu durumda kazanırken kaybediyoruz… Büyüdükçe küçülüyoruz… Varlık içinde yokluk yaşıyoruz… Kesret içinde hasret çekiyoruz…
Peki, eksiÄŸimiz nedir?
Bereket…
Fert başına düÅŸen milli gelirdeki artışa raÄŸmen insanımız mutlu deÄŸil… Dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olmamıza raÄŸmen, GSMH’daki yükseliÅŸe sevinmemiz gerekirken toplumsal bulanımlar hayra alamet deÄŸil…
Bolluk içinde yüzerken ekonomik kaygılarımız artıyor… Gelir artışı, yüksek ciro, yüzümüzü güldürürken yüreÄŸimizdeki burukluÄŸu gidermiyor…
Refah toplumu olduk, iflah olmuyoruz?
Üretim, yatırım, kalkınma, açılım, atılım, deÄŸiÅŸim, inovasyon, vizyon vb. tüm bunlar kulaÄŸa hoÅŸ gelen söylemler ancak bir ÅŸeylerin yolunda gitmediÄŸini görüyoruz…
Ä°nsan sayımız artarken insanlığımızdan bir ÅŸeyler yitiriyoruz… Ä°letiÅŸim çağında çıkarlar konuÅŸuyor, sahici dostluklar kuramıyoruz… ArkadaÅŸlıkların vefası yok…
Birbirimize neden ulaÅŸamıyoruz? Tek suçlu trafik mi?
Benliklerin kabardığı, bencilliklerin konuÅŸtuÄŸu yerde muhabbet, ülfet, ünsiyet, uhuvvet, rahmet kalmıyor…
Egolar yarışınca, arzular azgınlaşınca erdem ve bereket çekilir…
Taraftarımız çok ama bir tarafımız topallıyor… Makyajlı yüzler, maskeli iliÅŸkilerle mesafe alınamıyor… Ä°çtenliÄŸimizi kaybettik…
AÅŸkın asaleti gitti…
Hayatın huÅŸusu, huzuru, hayrı kalmadı…
Evlerimizin metrekareleri artarken ruhlarımız daralıyor…
YaÅŸlılara, misafire tahammülümüz yok… Evler bizi sıkıyor, sanki hapisteymiÅŸiz gibi…
Eve eÅŸya taşıyoruz fakat bereket fukarasıyız…
Ne yapıp edip evimizi, sokağımızı, piyasamızı, dünyamızı Allah’a açalım ki hayat bereketlensin…
Ä°manın tadına muhtacız…
Bereket kapısını tıklamalıyız… Kanaat, takva, tevazu, ÅŸükür, hamd, teslimiyet, tevekkül, dua bizi bereket iklimine taşıyacaktır…
Ä°nfak, ihsan, iyilik ve insanlığımız konuÅŸursa üstümüze rahmet yaÄŸacaktır…
Bereketin kriteri belli… Yasası belli… Bereket bir hak ediÅŸtir… Bereketsizlik de bir sonuçtur… Neyin sonucu? Hangi günahlarımızın?
Åžükürsüzlük, şımarıklık, ÅŸatafat, lüks, israf, konfor, tamah, hırs, ihtiras, gösteriÅŸ bereketi götürüyor…
Günahlar normalleÅŸtikçe ömrün bereketi bitiyor… Zamanın bereketi kalmıyor…
Öyle ki hafızanın, zekânın bile gücü gitti… Hafıza zayıfladı… Akıl dondu…
Maneviyat, füzüyat, marifet daralması yaşıyoruz…
Basiret baÄŸlandı… Feraset köreldi… Hikmet damarları tıkandı…
Bize bir çıkış yolu lazım…
Biz bereketi yatırlarda, türbelerde, muskalarda arayacak deÄŸiliz… Ismarlama olmuyor… SipariÅŸle gelmiyor…
Önce tevbe, tezkiye, terbiye, takva diyeceÄŸiz…
Kur’an ne buyuruyor:
“Åžu ÅŸehir halkı iman edip takva üzere yaÅŸasaydı onlara göklerden bereket yaÄŸdırırdık.” (Araf, 96)
Evet, her günah berekete vurulmuÅŸ bir darbedir…
Faiz, bereketi ifsad eden en tehlikeli virüstür…
Bereket bizden bedel ister… Samimiyet ister… Ciddiyet ister…
Ecel deÄŸiÅŸmeyeceÄŸine göre bereketlendirmek bizim elimizde… Temiz ellerimizle berekete yatırım yapalım…
Henüz yorum yapılmamış.