Sosyal Medya

Makale

Cuma Suresi Bağlamında Eğlence ve Ticaretten Vazgeçebilmek

1. Göklerde ve yerde olanların hepsi mülkün sahibi, mukaddes, aziz ve hâkim olan Allah’ı tesbih eder. (Cuma Suresi 1. ayet)

Göklerde ve yerde bulunan her ÅŸeyin tesbih etmesi, sahip oldukları özellikler açısından bir yaratıcının varlığına iÅŸaret etmeleri anlamındadır. Bu iÅŸaret, bir tesbihtir. Sure, içeriÄŸi itibariyle insana bu tesbihe katılması için bir misyon yükler.

Ayette geçen Allah’a ait vasıflar sure içerisinde ayrı ayrı açılım kazanır.

2. Ümmiler arasından kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara kitabı ve hikmeti öÄŸreten bir peygamber gönderen Allah’tır. Ki onlar daha önceleri apaçık bir sapıklık içindeydiler. (Cuma Suresi 2. ayet)

Melik → Elçi ve mesaj gönderen

Elçi ve beraberinde Kitap göndermek, Allah’ın hikmetinin bir gereÄŸidir. Ä°nsan, elçiyi ve getirdiklerini kabul ettiÄŸinde; bunlarla amel edip temizlendiÄŸinde; Kitab’ı öÄŸrenip onunla ÅŸereflendiÄŸinde ve hikmeti kavrayıp onunla yürüdüÄŸünde Allah’ın ayette sayılan vasıflarını tasdik ve tesbih etmiÅŸ olur.

Allah’ın elçi göndererek öÄŸretme iradesini ve öÄŸretilerini tasdik etmek, tesbihdir

3. Ve (Elçisini) müminlerden henüz kendilerine katılmamış bulunan diÄŸer insanlara da göndermiÅŸtir. O, azîzdir, hakîmdir. (Cuma Suresi 3. ayet)

Azîz ve Hâkim → Güçlü ve hikmetli iÅŸ yapan

Elçi sadece onların deÄŸil, kendilerinden sonra gelecek insanların da rehberi ve örneÄŸidir. Bu Azîz ve Hâkim olan Rabb’in tasdik edilmesidir.

Söz konusu iradenin bütün tarihi ve tüm insanları kapsadığını kabul etmek tesbihdir.

4. Bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediÄŸine verir. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir. (Cuma Suresi 4. ayet)

Kuddüs → Sorgulanamaz (lütfunda dilediÄŸi gibi tasarruf eder)

Elçiyi ve öÄŸretilerini kabullenmek, gerçek bir lütuftur. Ä°steyen herkesin bu lütfa mazhar olması için bir engel yoktur.

Ä°lahi iradenin Elçi seçimini ve rehberliÄŸini kabullenmek tesbihdir.

5. Kendilerine Tevrat öÄŸretildiÄŸi hâlde, onun gereÄŸini yapmayanların durumu, kitap yüklü eÅŸeÄŸin durumu gibidir. (Bu ÅŸekilde) Allah’ın ayetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluÄŸunu asla doÄŸru yola iletmez. (Cuma Suresi 5. ayet)

Vahiyle karşılaÅŸmak yetmez, onu rehber edinmek gerekir. Onun gereÄŸini yerine getirmemek âdeta inkârla eÅŸdeÄŸerdir. Ve kiÅŸiyi zalim yapar. Tevrat’a sahip olanların onun öÄŸretilerini hayatlarında ölçü edinmemeleri onları ağır bir yük altına sokar. Ve büyük ereÄŸi yerine getirilmediÄŸi zaman sahibini zorba yapar.

Kitab’ın içeriÄŸini dikkate alarak rehberliÄŸini tasdik etmek tesbihtir.

6. De ki: “Siz ey Yahudi akidesine mensup olanlar! EÄŸer, [yalnız] kendinizin Allah’a yakın/dost olduÄŸunu iddia edip diÄŸer insanları dışlıyorsanız, bunda da samimi iseniz, haydi o zaman (hesap vermeyi göze alıp) ölümü temenni edin (bakalım).” (Cuma Suresi 6. ayet)

Ölümü göze almak, hesap vermeye hazır olmaktır. Yahudiler bu iddialarında samimi deÄŸildirler. DiÄŸer insanları dışlamaları ise apayrı bir suçtur.

Allah’ın dostu olarak ölüme, yani hesap vermeye hazır olmak tesbih etmektir.

7. Ama onlar, elleriyle kazandıkları yüzünden ölümü hiçbir zaman temenni etmezler. Allah (bu ÅŸekilde yalan söyleyen) zalimleri elbette bilir. (Cuma Suresi 7. ayet)

Onlar, dünyaya olan sevgileri yüzünden ölümü asla göze alamaz, hesap vermeyi düÅŸünmezler. Bu da onları yalancı yapar.

8. De ki: “Sizin, kendisinden kaçtığınız ölüm, sizi mutlaka bulacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni Bilen’e döndürüleceksiniz, Ardından O size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Cuma Suresi 8. ayet)

Allah, yaptıklarından haberdardır. Ölüm bunu onlara gösterecektir.

Ä°nsanın yaptıklarının karşılığını bir gün mutlaka göreceÄŸini düÅŸünmesi tesbihdir.

Tesbih Konuları

Allah’ın elçi göndererek öÄŸretme iradesini ve öÄŸretilerini tasdik etmek

Söz konusu iradenin bütün tarihi ve tüm insanları kapsadığını kabul etmek

Ä°lahi iradenin Elçi seçimini ve rehberliÄŸini kabullenmek

Kitab’ın içeriÄŸini dikkate alarak rehberliÄŸini tasdik etmek

Allah’ın dostu olarak ölüme, yani hesap vermeye hazır olmak

Ä°nsanın yaptıklarının karşılığını bir gün mutlaka göreceÄŸini düÅŸünmek birer tesbihdir.

———————————————————————————————————

Tesbih = Allah → elçi → kitap → hesap → Ä°man (Tasdik)

Tesbihten (Allah’ı gereÄŸi gibi anmaktan) kaçınma sebebi = insanın elleriyle kazandıkları

 

9. Siz ey iman edenler! Cuma günü namaz için çaÄŸrıldığınızda her türlü alış veriÅŸi bırakıp Allah’ı anmaya koÅŸun. EÄŸer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Cuma Suresi 9. ayet)

Ä°man iddiasında olanların Cuma günü namaza çaÄŸrıldıklarında alışveriÅŸi bırakıp, dünyadan uzaklaÅŸmaları, geçmiÅŸte Yahudilerin yaptığı gibi yalancı çıkmamaları gerekir. Bu namazda Allah’ı anmak, elçiler ve kitaplar gönderdiÄŸini düÅŸünerek hesap vereceÄŸini hatırlamaktır. Böylece toplu haldeyken sorunlarını birlikte çözme iradesi göstermeleri Rabb’i tesbih etmeleri anlamına gelir.

10. Ve namaz bittiÄŸinde yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan (rızkınızı) aramaya devam edin. Allah’ı çok anın ki umduÄŸunuza erebilesiniz.  (Cuma Suresi 10. ayet)

AlışveriÅŸin namaz sonrasında yapılabileceÄŸinin belirtilmesi, onlardan hayattan el-etek çekmenin istenmediÄŸi manasında gelir. Ancak bu kısa zaman aralığında da olsa gerektiÄŸinde dünyadan yüz çevirmeyi hatırlamaları ve öÄŸrenmeleri istenmektedir.

11. Ama insanlar, dünyevî bir kazanç veya bir eÄŸlence gördükleri zaman ona doÄŸru koÅŸup seni ayakta bırakıverirler. De ki: “Allah katında olan, bütün eÄŸlencelerden ve bütün kazançlardan çok daha hayırlıdır! Ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır!” (Cuma Suresi 11. ayet)

Allah katında olan sahip olunabilecek her ÅŸeyden her zaman kat kat daha üstündür. Allah’ın verdiÄŸi rızıkla sürdürülen hayat gayrı meÅŸru yollarla elde edilenden çok ama çok farklı sonuçlar doÄŸurur.

Sonuç

EÄŸlence ve ticaretten vazgeçmek deÄŸil ancak gerektiÄŸinde onları terk edebilmeyi bilmek gerekir. Cuma namazının özelliÄŸi mutlaka cemaatle kılınmasıdır. Bu da cemaatin bireye olan üstünlüÄŸünü gösterir. Cemaat/toplumun yararına olan ÅŸeyler söz konusu olduÄŸunda ÅŸahsi çıkarlarını terk edebilen bir kiÅŸi Allah’ı tesbih etmiÅŸ sayılır. Elbette bu tesbih, Cuma namazı sırasında gösterilmesi gereken anlık, yani zamanla kayıtlı bir faaliyettir. Ancak bu ÅŸuuru edinmiÅŸ bireylerden oluÅŸan bir toplumun bütün hayatını etkileyecektir. Buna göre bu zaman aralığında hatırlanan fedakârlık ölçüsü, yardım etmesi gerektiÄŸi her anda insanın zamanını yeteri kadar kuÅŸatacaktır. Böylece Yahudiler gibi diÄŸer insanlardan kendilerini ayıran sadece kendi menfaatlerine odaklanan ayrılıkçı/ırkçı bir tutum sergilememiÅŸ olacaklardır. EÄŸlence ve ticaretin Allah’ı hatırlamaya, yani baÅŸka insanların sorunlarıyla ilgilenmeye engel olmaması elzemdir.

Allah bu sureyle âdeta ÅŸöyle demektedir:

“Siz, Allah’ı hatırlamalı, onun elçiler ve onlarla beraber Kitaplar gönderdiÄŸini kabul etmeli ve bu kitapların rehberliÄŸine uyarak yük taşıyan bir merkebe dönüÅŸmemelisiniz. Bu ÅŸekilde Ticaretin ve eÄŸlencenin sizi Allah’ı anmaktan, baÅŸka insanların sorunlarıyla uÄŸraÅŸmaktan alıkoymayacağını ve her Cuma saatinde bunları gerektiÄŸinde terk edebileceÄŸinizi bana göstermelisiniz.”

Müminler, toplumun menfaatlerini ÅŸahsi çıkarlarının üstünde tutarlar. Bu nedenle onların gerektiÄŸinde eÄŸlenmeyi de ticareti de terk edebilecekleri bir zemin ve zaman ayarları mutlaka vardır. Ä°ÅŸte bu Allah’ı tesbih etmelerinin en etkili/açık yollarından biridir.

 

Kaynak: ictihad web sitesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.